Covid-19'da yeni pik beklentisi! Bilim Kurulu Üyesi Prof. Yavuz: Salgın kötü aşamaya girdi
Abone olBilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, Koronavirüs salgınında yeni pikin Ağustos ayı içerisinde yaşanabileceğini ifade etti. 'Türkiye'de salgın çok kötü bir aşamaya girmiş durumda' diyen Prof. Yavuz, bulaş zincirini kıracak önlemler alınması gerektiğini söyledi.
Koronavirüsle mücadelede vaka sayıları yeniden günlük 20 binleri
geçerken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, salgınla mücadelede aşının
önemine dikkat çekerek aşı olmayan milyonlarca kişiyi aşıya davet
etmişti. Aşısız vatandaşların oranının yüksek olması ve
varyantların etkisiyle pozitiflik oranının yükselmesi salgında yeni
bir pik ihtimalini gündeme getirdi.
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi ve İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları ve Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, salgına ilişkin açıklamalarda bulundu.
"Bulaşı engelleyecek oranda aşılama oranı
yok"
Prof. Dr. Serap Şimşek Yavuz, “Halen enfeksiyonun bulaşmasını
engelleyecek oranda toplumda bir aşılama oranı yok. Halen maskemizi
takmalıyız halen kalabalık ortamlara girmemeliyiz, açık havada bile
olsa kalabalık ortamda yakın temastan kaçınmalıyız. Hele ki
aşısızsak bunların hiçbirini yapmamalıyız. Çok riskli bir
dönemdeyiz." dedi.
"Ağustos çok daha sıkıntılı görünüyor"
Yavuz, "Delta varyantı dediğimiz varyant gerçekten çok bulaşıcı,
böyle kritik bir dönemdeyiz. Önümüzdeki günler biraz sıkıntılı
olacak gibi görünüyor. Eylül ekimden çok ağustostan kaygılıyım.
Eylül ekime kadar aşı oranımız baya artacak diye tahmin ediyorum.
Şu andakinden 2 kat belki 3 kat kadar artmasını bekliyorum.
Ağustos’ta şu andaki yüzde 30’luk toplum bağışıklığı oranımızla bu
enfeksiyonun yayılmasını kesemeyiz. Ağustos çok daha sıkıntılı
görünüyor benim açımdan bu hızla giderse on günde bir ikiye
katlanacak enfeksiyon oranı” diye konuştu.
"Hızla çoğalacak, piki ağustosta yaşayacağımızı tahmin
ediyorum"
Salgında önemli bir noktaya gelindiğinde ifade eden Prof. Dr.
Yavuz, “Şu an gerçekten kritik bir noktadayız, aslında aşısızların
salgını haline geldi bu salgın. Türkiye’de de dünyada da
hastalananların büyük çoğunluğunu şu anda aşısızlar oluşturuyor.
Ölenlerin neredeyse tamamı aşısızlardan oluşuyor. Aşılanmak
salgının hızını kesmek açısından da çok kritik. Hızla çoğalacak, bu
rakam artacak yani ağustos ayı tehlikeli bir ay oluyor bu durumda.
Hem aşımız düşük hem hızlı yayılan bir varyant var elimizde, bu
piki ağustosta yaşayacağımızı tahmin ediyorum." ifadelerini
kullandı.
"Böyle uygulamalara geçmemiz gerekecek
gibi"
Yavuz, "Yeterince insanı aşılarsak eylül ekimden daha ümitliyim.
Bulaştırma zincirini kıracak önlemler almak zorundayız. Ya aşı
olacak bu insanlar, hayır ben aşı olmuyorum diye ısrar ediyorsa o
zaman da mutlaka test yaptırarak belirli yerlere girmesi gerekir
diye düşünüyorum. O nedenle böyle uygulamalara geçmemiz gerekecek
gibi gözüküyor. Hastalık var mı yok mu göstermek için PCR testini
kullanmaları gerekecek. Buna ihtiyaç olduğunu düşünüyorum. Aşısızsa
bir insan ve toplu bir ortama girecekse en azından PCR testinin
negatif olduğunu göstermesi gerekir. Yoksa başka türlü bu kadar
bulaşıcı bir virüsle başa çıkmamız mümkün değil" dedi.
"Önce okullar açılmalı, en son okullar
kapanmalı"
Salgında en son kapatılacak alanların okullar olduğunu belirten
Prof. Dr. Yavuz, sözlerini şöyle sürdürdü: Bizim esas önceliğimiz
okullar olmalı şu an, okulları açmak için elimizden ne geliyorsa
yapmamız gerekiyor. Bu çocukların bir gün daha eğitimden uzak
kalacak durumu kalmadı her anlamda. Bunun için de yazdan itibaren
hazırlık yapmak gerekiyor.
Çocuklarda da aşı yapılabilir, belli yaş gruplarına inebilir. Çünkü ruhsat aldı çocuklarda da belirli yaş gruplarında birincisi o olabilir. İkincisi okullarda test yapmak, hızlı testlerle. Test dışında okulda alt yapının iyileştirilmesi, havalandırma sistemlerinin nasıl olacağının belirlenmesi."
"Bir kısıtlamadan sonra ilk açılması gereken şey okullar olmalı son kapanması gereken şey okullar olmalı. Bizde maalesef böyle olamadı, bir eleştiri olarak kendimize yapmamız gerekiyor. Biz de genellikle ilk okullar kapatıldı en son okullar açıldı gibi oldu. Önümüzdeki süreçte bunu böyle yapmamamız gerekir. Önce okullar açılması en son okullar kapanmalı"
"Başvuran hasta sayısı katlanarak da artıyor her geçen
gün"
Prof. Dr. Yavuz, “İstanbul gerçekten şu anda enfeksiyon oranı çok
arttı, biz kendi kurumumuzda da görüyoruz. Hem test pozitiflik
oranı çok arttı hem başvuran hasta sayısı katlanarak da artıyor her
geçen gün. Delta etkisi bu, ağustos ayımız zor geçecek gibi
görünüyor. Tam aşılılar, tam aşılı olan insanlarla görüşürken maske
kullanmayabilirler. İki doz CoronaVac arkasından BioNTech olmuş ya
da iki doz BioNTech olmuş olanlara tam aşılı diyoruz. Yerli aşıyı
beklemenin bir anlamı yok gerçekten bunu tüm samimiyetimle
söyleyebilirim. Sonuçta elimizdeki aşılar da son derece etkili ve
güvenli. Mesela Sinovac da inaktive virüs aşısı bizim aşımız da
Sinovac türü bir aşı. Elimizde yerli aşı olması çok çok büyük bir
avantaj olacak bizim için, çok destekliyorum ama şu anda yerli
aşıyı beklemek için çok akıllıca bir zaman değil. Şu an ilk
bulduğunuz aşıyı olmanız gerekiyor. Bilim dünyası bu salgının grip
gibi olacağını öngörüyor” ifadelerine yer verdi.
"Salgın Türkiye'de çok kötü bir aşamaya girmiş
durumda"
Dünya Sağlık Örgütü’nün salgınla ilgili önerdiği önlemler olduğunu
belirten Yavuz, “Ne gibi kısıtlamaların yapılması gerektiğiyle
ilgili tavsiyeleri var, aslında biz bunları öneriyoruz zaten ama
salgının yönetimi tabi ki hükumette. Hükumetin tarzı daha değişik
oluyor, bu öneriler içinde hangileri hangi zaman uygulayacakları
konusunda bilgim yok. Bir önce aşısını olsun insanlar. Salgın
maalesef şu anda kötü bir aşamaya girmiş durumda Türkiye’de”
dedi.