Coşkun'dan can sıkmayan yazı
Abone olBekir Coşkun, ne iş yaptığını yazdı. Usta yazar, işinin "İnsanların canını sıkmak" olduğunu dile getirdi. Coşkun'un böyle bir yazıdaki amacı eleştirmekti.
Bekir Coşkun, "Benim işim can sıkmak." diyor ve insanları
sıktığını yazıyor. Oysa Coşkun'un her yazısı insana ayrı bir feyz
veriyor. Bu yazı da, tıpkı diğerleri gibi okuyanı hemen
düşündürüyor.
Yazı : Bekir Coşkun
Kaynak : www.hurriyetim.com.tr
GELEN mesajlardan ve yakınmalardan kimi okurlarımın canını sıktığımı biliyorum. Benim işim bu: İnsanların canını sıkmak...
Herkesin bir işi ve o işin bir amacı vardır.
Yazgıdır, bana bu düştü:
Can sıkmak...
(........)
O sene karşılaştığımız beyefendi benim önemli bir iş yaptığımı anlamıştı ama ne yaptığımı anlamamıştı. Oturduğu sandalyeden bana doğru yan yatıp kulağıma yakın bir yerden sormuştu:
‘Beyefendi işiniz ne?..’
‘Can sıkmak...’
Aniden doğrulup tepeden tırnağa yeniden süzerek:
‘Nasıl yani?..’
‘Benim işim bu. İnsanların canını sıkarım. Onlar bana canlarının sıkıldığını bildirirler. Bunu başardığımı anlarım ve yeniden onların canını sıkmak için çalışırım...’
‘........?’
*
İşte; okurum mesaj atmış ‘Yine canım sıkıldı’ diyor.
Sıkılsın...
Yarın yine canınızı sıkacağım dostlar.
Sonraki gün yine, ondan sonraki gün yine...
Ve siz bana mesajlar gönderip, telefonlar açıp, belki mektup yazıp ‘Canım sıkıldı’ diyeceksiniz.
İyi...
Benim işim bu:
Can sıkmak...
*
Doğrusunu isterseniz insanların canını sıkarken benim de canım sıkılmıyor değil.
İstenmeyen olaylar, güvensizlik ortamı, çirkin görüntüler, bitmeyen tuhaflıklar, süregelen rezillikler... Bu ortamda Türkiye’de ve dünyada olup bitenleri yazıp yorumlamak...
Ve işin içinden çıkamamak...
Canını sıkar insanın.
Benim canım sıkılır, okurlarımın canı sıkılır.
İşte; niye canım sıkılıyor bu duruma ve ben niye insanların canını sıkmak zorundayım diye, canım sıkıldı şimdi...
Yazı : Bekir Coşkun
Kaynak : www.hurriyetim.com.tr
GELEN mesajlardan ve yakınmalardan kimi okurlarımın canını sıktığımı biliyorum. Benim işim bu: İnsanların canını sıkmak...
Herkesin bir işi ve o işin bir amacı vardır.
Yazgıdır, bana bu düştü:
Can sıkmak...
(........)
O sene karşılaştığımız beyefendi benim önemli bir iş yaptığımı anlamıştı ama ne yaptığımı anlamamıştı. Oturduğu sandalyeden bana doğru yan yatıp kulağıma yakın bir yerden sormuştu:
‘Beyefendi işiniz ne?..’
‘Can sıkmak...’
Aniden doğrulup tepeden tırnağa yeniden süzerek:
‘Nasıl yani?..’
‘Benim işim bu. İnsanların canını sıkarım. Onlar bana canlarının sıkıldığını bildirirler. Bunu başardığımı anlarım ve yeniden onların canını sıkmak için çalışırım...’
‘........?’
*
İşte; okurum mesaj atmış ‘Yine canım sıkıldı’ diyor.
Sıkılsın...
Yarın yine canınızı sıkacağım dostlar.
Sonraki gün yine, ondan sonraki gün yine...
Ve siz bana mesajlar gönderip, telefonlar açıp, belki mektup yazıp ‘Canım sıkıldı’ diyeceksiniz.
İyi...
Benim işim bu:
Can sıkmak...
*
Doğrusunu isterseniz insanların canını sıkarken benim de canım sıkılmıyor değil.
İstenmeyen olaylar, güvensizlik ortamı, çirkin görüntüler, bitmeyen tuhaflıklar, süregelen rezillikler... Bu ortamda Türkiye’de ve dünyada olup bitenleri yazıp yorumlamak...
Ve işin içinden çıkamamak...
Canını sıkar insanın.
Benim canım sıkılır, okurlarımın canı sıkılır.
İşte; niye canım sıkılıyor bu duruma ve ben niye insanların canını sıkmak zorundayım diye, canım sıkıldı şimdi...