Coşkun'a göre basının işi zor
Abone olYeni Ceza Kanunu ile basın çalışanlarına ve kuruluşlarına verilecek cezalara Türk medyası alışabilecek mi? Bekir Coşkun, bugünkü yazısında son noktayı koydu....
Nisan ayında yürürlüğe girecek olan 'Yeni Ceza Kanunu'na medya çalışanları tarafından tepkiler artarak sürüyor. Bekir Coşkun "Kelepçeye alışmak..." adlı yazısında, yeni kanunla birlikte gazetecilerin cezalarla her an başbaşa kalacağını vurgularken, basın çalışanlarının yeni yasayla beraber uygulanacak cezalara alışıp alışamayacağını köşesinde açıklıyor....
AKP’nin basın özgürlüğünü genişletmesi nedeniyle(!), mahkemelere daha çok gidip gelecekleri için, dün gazeteciler ‘Adliyeye alıştırma yürüyüşü’ yaptılar.
Bu iyi bir şey.
Tam iktidardan yolsuzluk-suiistimal sesleri yükselmeye başlarken, gazetecilerin hortum haberleri yazması, yasayla yasaklanıyor.
Diyelim ki hırsız politikacı yakalandı mı?
Yakalandı...
Mahkeme onun hırsız olduğuna karar verene kadar bekleyecek gazeteci. Hırsız koltuk sahibiyse zaten dokunulmazlığı var, yargılanamayacak. Yok yargılanmasına başlansa bile bu senelerce sürecek.
Eğer dayanamayıp hırsızı topluma haber verirse medya, yeni yasaya göre hırsız yerine gazeteciyi içeri atacaklar.
Bunun gibi daha 21 sansür maddesi var yeni yasada.
İşte bundan dolayı ‘Adliye yoluna alışma’ yürüyüşü yaptı arkadaşlarımız.
*
Yolları açık olsun.
Bundan sonraki aşama ‘Kelepçeliyken kafa kaşıma alıştırması’, ‘Cezaevine giriş ve yerleşme alıştırması’, ‘Gardiyan ile iletişim alıştırması’ olmalı.
Yazgısıdır bu gazetecinin.
Diktatörler, sahte demokratlar, yalancılar, üçkáğıtçılar, hırsızlar, art niyetliler bizleri hiç sevmediler.
Kısa bir aradan sonra bizler yeniden adliye yolunu, hapishane havasını, kelepçenin acısını öğrenmeliyiz.
*
Basın özgürlüğü mü?..
O neyin nesi...
Öyle bir sorunumuz olsa, niçin sayfalarda ve ekranlarda yeterince tepki yok?..
Niçin bütün gazeteler bir günlüğüne siyah başlıklarla çıkmıyorlar kendi özgürlükleri için?..
Niçin televizyonlarda spikerler siyah bantlar bağlamıyorlar?..
Niçin o özgürlüğün bize değil topluma lazım olduğunu, kör-topal demokrasimiz için medyanın sesinin kısılmaması gerektiğini var gücüyle haykırmıyor gazeteler-televizyonlar?..
Sayıları öyle fazla olmayan kimi muhabirlerin-yazarların-emekçilerin ‘Adliye yoluna alışma’ yürüyüşü yeterli yanıt mıdır?..
Bizler mahkeme yollarına, kelepçelere alışırız alışmasına...
Ama medya özgür olmadan yaşamaya nasıl alışır?..
Nasıl?..
Yazı:Bekir COŞKUN
HÜRRİYETİM