Çorum'a canı leblebi değil kiremit veriyor
Abone olÇorum, ülke kiremit üretiminin yüzde 30'unu, tuğla üretiminin de yüzde 10'unu karşılıyor.
Çorum leblebisi ile Türkiye'de ün yapsa da ilin
ekonomisine hayat veren sektörlerin başında toprak sanayi geliyor.
Sektör, il ve ülke ekonomisinin yanı sıra istihdama da büyük katkı
sunuyor. 11'i tuğla, 21'i kiremit fabrikası olmak üzere 32
fabrikanın faaliyet gösterdiği sektör, yan sanayi kolları ile
birlikte yaklaşık 30 bin kişiye istihdam imkanı sağlıyor. Ülke
kiremit üretiminin yüzde 30'u, tuğla üretiminin ise yüzde 10'u
Çorum'dan karşılanıyor.
Çorum Ticaret ve Sanayi Odası (ÇTSO) Yönetim Kurulu Başkanı Çetin
Başaranhıncal, toprak sanayinin hiçbir ithal girdisi olmadığı için
cari açığa en büyük katma değeri veren sektörlerden birisi olduğunu
söyledi. İnşaat tuğlası ve kiremit üretiminin bölgenin en önemli
sanayi ve ekonomik faaliyetini teşkil ettiğini dile getiren
Başaranhıncal, bu nedenle toprak sanayi ile ilgili birçok sanayi
kolunun ortaya çıktığını ifade etti. Sadece Çorum'da toprak
sanayinde 3 bin 500 kişinin istihdam edildiğini
anlatanBaşaranhıncal, "Bu kişilerin aile nüfusları ve makine
sanayi, nakliyat, akaryakıt ve yedek parça gibi yan sanayi kolları
ile ilişkileri göz önüne alındığında yaklaşık 25-30 bin kişiye
geçim imkanı sağlamaktadır" dedi.
Firmaların büyük çoğunluğunun çatı kiremidi ürettiğini dile getiren
Başaranhıncal, inşaatın son aşamasının çatı kaplaması olması
nedeniyle inşaat sektöründeki hareketliliğin ancak 2-3 yıl sonra
firmalara yansıyabileceğini ifade etti. Bu nedenle geçiş süresinde
imalatçı firmaların finansal anlamda zorlandığını kaydeden
Başaranhıncal, ülke ekonomisinde inşaat yatırımları
değerlendirildiğinde bu sorunun da göz önüne alınmasını istedi.
Sektörde yaşanan sorunlar hakkında da bilgi veren Başaranhıncal,
"Gerek ham madde, gerekse katı yakıtlar hususunda AB uyum yasaları
doğrultusunda mevzuattaki değişikliklerin sık yaşanmasıyla gün
aşırı çıkan yönetmelikler, firmaların mevzuatlara adaptasyonunu
zorlaştırmaktadır. Bu sıkıntıları hafife indirebilmek için Tuğla
Kiremit Sanayicileri Derneği (TUKDER) aracılığıyla AB üyesi
ülkelerdeki firmaların pozisyonları incelenmektedir. Bu gezilerde
görülen başta tespitte Türkiye'de kısmi olsa da pazar payıbulan
ithal çatı malzemelerinin Avrupa tarafından ilgi görmediğidir.
Ürettiğimiz kil kiremitlere AB üyesi ülkelerde hem dayanıklılık
açısından hem de toprak ürünü olduğu için doğallık ve sağlık
açısından tercih edilmektedir" diye konuştu.
Sektörde göze çarpan bir başka sorunun da teknolojik yenilenmenin
yetersizliği olduğunu kaydeden Çetinbaşaranhıncal, "Bunun başlıca
nedeni ülkenin 6-7 yıldır içerisinde olduğu ekonomik krizdir. Çünkü
sektör krizde dahi işçi istihdam etmeye devam etmiş, kapasite düşse
bile üretim yapmak için öz sermayesinden ödün vermek zorunda
kalmıştır. Bu da sektörümüzün ihracatta rekabet şansını kaldırmış,
ülke pazarına kısılmasına sebep olmuştur. Teknolojik yatırım
bazında yapılabilecek destekler ihracat şansınıoldukça
artıracaktır" şeklinde konuştu.
Saraçoğlu Kiremit'in sahibi Orhan Özsaraçoğlu ise, toprak sanayide
kullanılan kiremit ve tuğla ham maddesinin 2005 yılından itibaren
1B grubu maden sayıldığını ve bu tarihten itibaren ham madde ruhsat
işlemlerinin Maden Dairesi'nde yapıldığını söyledi. Maden ruhsat
işlemlerinin 9-12 ay gibi zaman zarfında sonuçlandığını dile
getiren Özsaraçoğlu, sürekli üretim yapan bir sektör için bu
sürecin uzun bir süre olduğunu belirtti. Özsaraçoğlu, diğer bir
sorunun ise maden ruhsat arama ve işletme harçlarınınyüksekliği
olduğunu ifade ederek, harç fiyatlarının makul seviyelere
çekilmesini istedi.
Kiremit üreticileri olarak yaşadıkları bir diğer sıkıntının
ithal malzemelerin piyasaya girmesi olduğunu anlatan Özsaraçoğlu,
"Dünyanın hiçbir yerinde pazarda bu kadar pay alamazlarken
Türkiye'de pay almalarının sebebi, insanlarımızın değişiklik olsun
yaklaşımıdır. İkincisi ise daha sağlıklı ve uzun ömürlü olmamasına
rağmen kar marjının yüksekliği nedeniyle bu tür malzemelere
taşeronlar ve ustaların sıcak bakmasıdır. Dünya ülkelerinde kil
kiremit diğer çatı malzemelerinden pahalı olup, ülkemizde ise
enucuz çatı malzemesidir" dedi.
2009 yılı Eylül ayında yayınlanan yeni yangın yönetmeliğinde
çatılarda yanmazlık konusunda önemli gelişmeler sağladığını ve
kiremit kullanımını yanmaz çatı malzemesi sınıfında değerlendirerek
yangına karşı kiremidi güvenle kullanabilecek malzemelerin başında
saydığını hatırlatan Özsaraçoğlu, "Özellikle çatı kaplaması altında
yer alan yüzeyin ve yalıtımın ahşap, OSB, bitümlü membran, ısı
yalıtımı sağlayan köpükler gibi normal alev alan malzemelerden
olması halinde çatı kaplaması olarak kullanılanmalzemenin mutlak
suretle yanmaz sınıfta olması zorunluluğu getirilmiştir" diye
konuştu.
Saraçoğlu, bazı belediyelerin yangın yönetmeliğinin farkında bile
olmadığını belirtti. Özsaraçoğlu, yönetmeliğe göre özellikle
bitişik nizam binalarda yanıcı, çatı örtüsünün kullanılmayacağını
ancak başta İstanbul olmak üzere D-E-F sınıfı çatı örtülerinin
Türkiye'nin birçok bölgesinde kullanıldığını belirtti. Çorum'da
toprak sanayinin sağladığı yüksek iş istihdamı ile en çok SSK
pirimi ödeyen sektör olduğunu kaydeden Özsaraçoğlu, 2010'un son
çeyreği ve 2011 daha iyi olmasını umutla beklediklerini