Cordobadan Beşiktaşa kıyak

Beşiktaş'ın Arjantinli yıldızı Matias Delgado, yabancı oyuncu sayısının serbest bırakılmasının Türk futbolunu bitireceğini belirtirken, her oyuncunun kendi ülke milli takımının formasını giymesi gerektiğini, ülke milli takımlarında devşirme futbolcuya karşı olduğunu kaydetti.

Beşiktaş'ın Arjantinli yıldızı Matias Delgado, yabancı sayısı ile Marco Aurelio ve Marcio Nobre ile başlayan devşirme futbolcu tartışmalarına, Beşiktaş'a transferinden hedefleriyle ilgili Futbol Extra dergisine açıklamalarda bulundu. 'Futbolcu olmasaydım çatı ustası olurdum' diyen Arjantinli yıldız, "Büyük babam çatı ustasıydı. Herhalde futbolcu olmasaydım çatı ustası olur ve dedemle birlikte çalışırdım. Çünkü bu meslek çok hoşuma gidiyordu" dedi. Beşiktaş'tan teklif aldıktan sonra herkesin Siyah-beyazlı takıma gitmemesi gerektiğini söylediğini, kendisini Beşiktaş'a gelmeye Cordoba'nın ikna ettiğini belirten Delgado, "Beşiktaş'tan teklif aldıktan sonra Cordoba'ya danıştım ve kararımı Beşiktaş'a gelmekten yana verdim. Bugün geldiğim noktada asla pişman değilim. Şu anda bana buraları kötüleyenleri aramak ve onlara burasının nasıl bir yer olduğunu anlatmak isterim. Daha önce Beşiktaş'a gitmemi istemeyen Basel yönetimi de Beşiktaş 5 milyon Euro'yu masaya koyunca 'Beşiktaş harika kulüp' demeye başladı" dedi.

Beşiktaş'a imza attıktan sonra biraz tedirgin olduğunu, İstanbul'a gelene kadar da tedirginliğinin sürdüğünü kaydeden Delgado, "Ta ki o muhteşem taraftarı görünceye kadar. O insanların beni nasıl karşıladıklarını gördüğümde bu tedirginliğimin yüzde 50'si gitti. Geri kalan kısmı da tesislere geldiğimde kayboldu. Türkiye'de böyle karşılanacağımı, Beşiktaş'ın böyle bir tesise sahip olduğunu düşünemezdim" diye konuştu. Kendisinin ve babasının ortak düşünün bir gün İspanya Ligi'nde oynamak olduğunu kaydeden Arjantinli yıldız, hangi kulüp olduğunun öneminin olmadığını, futbolu bırakmadan önce İspanya'da forma giymek istediğini vurguladı.

"YABANCI OYUNCU SAYISINDA MUTLAKA BİR SINIRLAMA OLMALI"

Yabancı oyuncu sayısında mutlaka bir sınırlama olması gerektiğini belirten Delgado, "Yabancı oyuncuyu serbest bırakmak Türk oyuncuların önünü keser ve genç futbolculara yazık olur. Burada gördüğüm kadarıyla çok yetenekli oyuncular var. Yabancı oyuncu sayısını serbest bırakmak ülke futbolu için tehlikeli olur. Yabancı oyuncu sayısına mutlaka bir limit getirmek gerekir. Bana göre bu en fazla 5 yabancıyla sınırlı olmalı. İskelet mutlaka ülke futbolcularının elinde olmalı" diye konuştu.

'Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı olsan, yabancı sayısı konusunda nasıl bir uygulama yaparsın?' sorusu üzerine Arjantinli yıldız, "Benim İtalyan pasaportum var, ama burada yabancı kontenjanında oynuyorum. Bir kere Avrupa Birliği ülkeleri futbolcularının yabancı statüsünden çıkarılmasını isterim. Diğer ülkelerde böyle değil" ifadelerini kullandı.

Ülke milli takımlarında devşirme futbolcu oynamasına da karşı olduğunu kaydeden Delgado, "Arjantin'de böyle bir şey olmadı, olacağını da zannetmiyorum. Ülke milli takımlarında devşirme oyuncu oynaması doğru bir şey değil bana göre. Bence her ülkenin vatandaşının kendi takımında oynaması lazım. İtalyanlar İtalyan, Arjantinliler de Arjantin Milli Takımı'nda oynasın. Şimdi benim yarım Arjantinli, diğer yarım İtalyan. Yine de ben kendimi Arjantinli olarak görüyorum ve Arjantin Milli Takımı'nda oynamak istiyorum. İtalya benim için ikinci tercihtir. Düşünün, yarım İtalyan olmama rağmen iki ülke milli takımı için 'Hangisi olursa fark etmez' demiyorum. Brezilyalının Japon Milli Takımı'nda oynaması çok yanlış bir şey. Ne ilgisi var ki?" dedi.

Beşiktaş Kulübü'nden kendisine Türk vatandaşı olması için bir teklif gelmediğini belirten Delgado, 'Böyle bir teklif gelmesi durumunda kabul eder misin?' sorusuna ise "Burada daha çok yeniyim. Üstelik en büyük hayallerimden biri Arjantin Milli Takımı'nda oynamak. Bir de benim büyükbabam İtalyan asıllı, haliyle iki ayrı ülkem ve milletim var. Arjantin olmazsa, büyükbabamı memnun etmek için İtalya Milli Takımı'nı tercih ederim" şeklinde cevap verdi. Delgado, Arjantin ve İtalya Milli Takımları'nda oynama şansı bulamaması ve 4 yıl oynadığı İsviçre'den ve bugün bulunduğu Türkiye'den teklif alması halinde ise tercihini Türkiye'den yana kullanacağını söyledi.

"FAUL POZİSYONUNDA HAKEMİ UYARMAK İÇİN ABARTIRIM"

Futbolun artık çok hızlı oynandığını, hakemin maçta her şeyi doğru görmesinin mümkün olmadığını belirten Delgado, "Biz futbolcular sahada bir çok şeyi hakem görmeden yapabiliyoruz. Bu konularda ustalaştık. Ama benim kabul edemediğim şey şu: Hakemin gözü önünde bana bir tekme atılıyor ve ben bağırarak yere yığılıp iki takla atmıyorsam, hakem faul vermiyor. Dünyada futbol bu hale geldi. Artık hakemler size karşı yapılan hareketten sonra reaksiyon göstermenizi bekliyor. Çünkü futbol hızlandı ve hakem anlık kararlar veriyor. Bu reaksiyonlar kararlarda etkili oluyor. Bunu göstermezseniz pas geçebiliyor. Beni kızdıran nokta bu" diye konuştu. Futbol hayatında henüz kırmızı kart görmediğini, sadece 3 sarı kart gördüğünü ifade eden Delgado, temiz bir oyuncu olduğunu kaydetti.

Bir maç sonrası eski bir hakemin, görüntüyü bir ileri, bir geri oynatarak hakemin kararlarını yargılamasının büyük bir haksızlık olduğunu ifade eden Delgado, "Ben hakem olsam ne yaparım bilmiyorum. Benim sahada seyrederken faul olarak gördüğüm evde seyrettiğimde faul çıkmıyor. Değildi dediğim pozisyonu kare kare izlediğimde bu defa faul olduğunu görüyorum. O yüzden hakem olmak çok zor. Bu nedenle, eski bir hakemin maçtan sonra televizyon görüntüleriyle hakemi yargılaması büyük bir haksızlık. O insanlar da saha içerisinde zamanında hakemlik yaptılar, bunu onlar daha iyi bilmeli. Oturup da pozisyonları seyretmek ve değerlendirmek çok kolay. Bu yüzden hakemlere yüklenilmemesi lzım. Bugünkü kameralarla öyle çekimler yapılıyor ki, nefes alışınızı bile sayabiliyor" diye konuştu.

"Bana yapılan faullerde hakemi uyarmak için abartırım" diyen Arjantinli yıldız, "Size karşı yapılan bir hareketten sonra yere yığılmıyorsanız hakemden lehinize düdük çalmasını beklemeyin. Hakem vermiyorsa ben de yapıyorum. Çünkü dediğim gibi, onları uyarmak gerekiyor. Ama sadece gerçekten faule maruz kaldığımda bunu yaparım" ifadelerini kullandı.

"ARJANTİNLİLER İLE TÜRKLER BİRBİRLERİNE ÇOK BENZİYOR, TEK FARK LİSAN"

Arjantinliler ile Türklerin birbirlerine çok benzerlik gösterdiğini söyleyen Delgado, "Özellikle hayat tarzı ve futbol anlayış çok benziyor. Benzemeyen tek şey var, o da farklı lisanları konuşmamız. Arjantinlilerle Türkler aynı milletten gibi. Taksiciler bile aynı. Arjantin'de de taksiciler araba kullanırken kavga eder" ifadelerini kullandı.

Annesinin okumasını istediğini, babasının ise daha çok topa yakın durmasını istediğini ifade eden Delgado, "Ortaokulu bitirdim, ama annemin zoruyla. Elimden tutar ve beni her gün zorla okula götürürdü. Sonra lise birinci sınıfta bırakmak zorunda kaldım" dedi. Futbolun dışında iyi tenis oynadığını kaydeden Delgado, Türkiye'deki futbol yapısıyla ilgili olarak ise, "Burada insanların futbolu tutkuyla yaşadığını görüyorum. Yani insanlar bütün gün futboldan konuşuyor" dedi.

Türk futbolunun bir eksikliğinin olmadığını belirten Delgado, "Benim gördüğüm bir eksiklik yok. Harika sahalar, harika tesisler var. Takımının arkasından ölümüne giden taraftarlar, kaliteli futbolcular var. Sezon da biraz daha geç başlasa zaman daha iyi olur. Sıcaklarda oynamak zor ve kötü" diye konuştu.

Maçlarda sahaya girdiğinde çimene dokunduğunu, kendisini futbolcu yapan, üzerinde büyük emeği olan ama kalp krizi sonucu ölen hocası Jose Omar Pastariza'nın adını anarak ona teşekkür ettiğini söyleyen Delgado, "Çünkü bugün onun sayesinde buradayım" diyerek sözlerini noktaladı.