Çorbayı ve suyu yutamayınca fark etti! 27 yıl sonra şifayı İstanbul'da buldu: Reflü sandı meğer...
Abone olÜniversitede tıp eğitimi alan 53 yaşındaki Ahmet Ergin, “Retinitis Pigmentosa” hastalığı nedeni ile gözlerini kaybedince doktorluk mesleğini yapamadı. Daha sonrasında, yemek yemekte zorlandığını ve zayıfladığını fark eden Ergin'e ayrıca Akalazya tanısı konuldu. Yemek borusunu etkileyen ve hastanın yemek yemesine engel olan Akalazya hastalığı ile 27 yıldır mücadele eden Ahmet Ergin, çareyi ameliyatsız endoskopik tedavide buldu.
53 yaşında olan Ahmet Ergin, aldığı Tıp eğitiminin ardından
“Retinitis Pigmentosa” hastalığı nedeni ile gözlerini kaybedince
doktorluk mesleğini yapamadı. Ergin, 1995 yılında ise yemek yemekte
zorlandığını ve zayıfladığını fark edince gittiği hastanede
‘Akalazya’ hastalığı tanısı aldı. 27 yıldan bu yana Akalazya
hastalığı ile mücadele eden Ahmet Ergin, rahatsızlığı nedeniyle
özel bir hastaneye başvurdu. Ahmet Ergin’e yapılan ameliyatsız
endoskopik POEM tekniği tedavisi ile Ergin sağlığına kavuştu.
Sağlığına kavuşan Ahmet Ergin, “Öncelikle bu hastalık başladığı
zaman hemen bir teşhis konulamadı. Biraz da geç kaldım. Bir gün
çorba içerken yutamadım ve su içerek takılmayı gidermeye çalıştım.
Ama daha da kötü oldu. Bunun üzerine doktora gittim, endoskopi
yapıldı, önce teşhis konulamadı. Daha sonra Cerrahpaşa’da çekilen
grafi ile Akalazya teşhisi konuldu. Balon tedavisi uygulandı. Bu
tedaviyle oldukça rahatladım ama bir süre sonra tekrar yutma
güçlüğüm artmaya başladı. Tekrar ikinci, üçüncü balon tedavisi
uygulandı, yıllarca böyle idare ettim. Ama son dönemde krizler
halinde yutma güçlüğü yaşadım. Öyle ki nefes almakta sıkıntı
çekiyordum. 5 dakika 10 dakika sürüyordu. En son kriz 1 saat olunca
112’yi aramak zorunda kaldım. Gürhan Bey ile görüştüm. Kısa bir
süre içinde de hemen operasyon gerçekleşti. Gerek operasyon öncesi,
gerek sonrası hiçbir sıkıntı, ağrı çekmedim. Çok rahattım. Şu anda
da yemek yemem konusunda oldukça rahatım. Hemen hemen hiçbir
sıkıntım yok” dedi.
“Akalazya hastalığı hakkında toplumsal bir farkındalık
olması gerektiğini düşünüyoruz”
Konu hakkında konuşan Prof. Dr. Gürhan Şişman, “Bu bizim için çok
büyük mutluluk çünkü Ahmet Bey, hem hastamız hem meslektaşımız. 20
yıl cidden çok uzun bir süre. Akalazya hastalığı açısından
toplumsal bir farkındalık olması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü
yutma güçlüğüyle başa çıkmaya çalışan hastaların çoğu kendini reflü
olduğunu sanıyor. Hem tıbbın gelişmesi hem de hastaların
semptomlarına daha ileri tetkiklerin yapılabiliyor olması birtakım
hastalıklarda tanıyı daha doğru konulmasını sağlıyor. Ve biz de
hekimler olarak yeni yöntemleri kullanıyoruz. Yutma güçlüğü olan
hastaların şiddetli göğüs ağrısı ya da kronik öksürüğü varsa,
zamanla kilo kaybediyorsa yemeyi, gıdayı artık suyla yutmaya
çalışıyorsa aklımıza mutlaka Akalazya hastalığı gelmesi gerekiyor"
diye konuştu.
“Ahmet Bey de takip süresince bizim takip ettiğimiz
kriterlere göre oldukça verimli bir düzelme var”
Prof. Dr. Şişman, “Aslında Ahmet Bey'in çok uzun zamandan beri
tanısı belliydi. Ama yapılan tedavi yöntemleri biraz daha geçici
dediğimiz tedavi yöntemleriydi. Biz artık teknolojinin de
ilerlemesiyle ona ameliyatsız kapalı bir yöntemle tedavi ettik. Ve
endoskopiyle yemek borusundaki kas dokusunu açarak bu şekilde
gıdaların rahat bir şekilde mideye geçmesini sağladık. Bu işlem
tamamen anesteziyle yapılıyor. Hasta uyuyor ama hiçbir şekilde
hastanın vücudunda bir kesi ya da bıçak izi olmuyor. Hastaya
yaklaşık olarak 45 dakikayla 1 saat içerisinde bu işlemi yapıyoruz.
Ve hastayı 1 ya da 2 gün kadar hastane tutuyoruz. Daha sonra
kliniğini takip edip, eğer her şey yolundaysa hastayı güvenli bir
şekilde taburcu ediyoruz. Ahmet Bey'de takip süresince bizim takip
ettiğimiz kriterlere göre oldukça verimli bir düzelme var. Bu
gidişatın daha da iyi olacağını umuyoruz.” ifadelerini
kullandı.