Collina Türkiye maçlarını unutamıyor

Dünyaca ünlü İtalyan hakem Pierluigi Collina, "Oyun kurallarım, O futbol bana yaşamı öğretti" adlı kitabında Türkiye'den de övgü dolu sözlerle bahsetti. Geçen hafta Roma'da tanıtımı yapılan ve Türkiye dahil 9 ülkeye yayın hakkı şimdiden satılan kitapta 43 yaşındaki Collina, kariyerinden yaşadıklarına, Dünya Kupası'na, futbola, hakemliğe, özel zevklerine kadar her şeyi anlattı. 200 sayfalık kitaba 2002 Dünya Kupası finallerinde yaşadıklarını anlatarak başlayan Collina, 18 Haziran 2002'de yönettiği ve Türkiye'nin Japonya'yı 1-0 yenerek çeyrek finale yükseldiği maçla ilgili görüşlerinde, "Türk Milli Takımı'na beni bağlayan büyük mutluluğu da ekleyelim. Gerçekten öyle görünüyor ki, Türk takımları benimle hiç kaybetmediler ve bundan dolayı beni biraz onların uğuru gibi görüyorlardı. Ve güzel bir tecrübe için önceden söyleyecekleri her şeyleri vardı. Gerçekten o maç da olumlu bir şekilde sonuçlandı" diye yazdı. Maç sonrasında Türkler eğlenirken birçok Japon futbolcunun ağladığını ifade eden İtalyan hakem, o anda içinden geldiği bir şekilde Japonya'nın kaptanı Miyamoto'ya giderek, "Yaptıklarınızdan dolayı gurur duymamız gerektiğine inanıyorum. Üzgün değil gururlu olun" dediğini kaydetti. Bu arada kitabının 35. sayfasındaki "hakemler kutlama yapmaz" başlıklı yazısına Türkiye-Güney Kore maçı sonrasında yaşananları anlatarak giren Collina, şunları kaydetti: "Sporun kültüre yardımını arttırıcı bir reklam filmi çekmek için eğer bir görüntü seçmek zorunda olursam, Türkiye-Güney Kore maçı sonrasında Türk futbolcuların şeref turlarında, yenilmiş rakiplerini içlerine alıp, her ikisi için de bir başarı olarak tanınabilen Dünya Kupası'nda üçüncülüğe ulaşmayı kutlamalarını seçerim. Ve daha sonra ödül töreni için podyuma çıkışlarını. Futbolculardan Tugay, Bülent, Abdullah gibi bazı futbolcuların çocuklarını yanlarına getirmeleri ve omuzlarına almaları gerçekten olağanüstü bir görüntüydü. En sevimli kişiler olan çocuklarla yaşanan neşeyi herkesin gözü önünde orada paylaşanlar için biraz da kıskandırıcı olduğunu gizlemeyen güzel bir sahneydi."