Çölaşandan unutulmaz yazılar
Abone olEcevit'e dün neler söylemişti. Bugün 'Ecevit efsanesi' diyor. İşte Çölaşan'ın o yazıları..
Basında Ecevit'e methiye yarışı başladı. Göz yaşartan Ecevit
hayranlığı bu kadarına pes dedirtti. Dün yerin dibine sokanlar
bugün onu bulutların üstüne çıkardı. Özellikle de Emin Çölaşan..
Ecevit'in ölümü üzerine, "Türkiye siyaset çınarlarından birini daha
yitirdi... Milyonlarca insanı peşinden koşturan Ecevit efsanesi de
belleklerde. Türk siyasetinin, devlet ve hükümet yaşamının belki de
son efsanesi olarak bu dünyadan göçtü" demişti.
Aynı Çölaşan "efsane" için Emin Çölaşan, 18 Haziran 2002'de "Yeter
artık bay Ecevit" başlıklı yazısında, "Şimdi bir başbakan düşünün,
kırık kaburgasıyla evinde yatıp hastaneye gitmeme nedenini
'gitseydim borsa düşerdi, ekonomi olumsuz etkilenirdi' diye
açıklamıştı. Şimdi iyice hastalandı, evinde yatıyor ve ekonomi de
kendisiyle birlikte yatmaya başladı! Ben Derviş'in yerinde olsam
dün kendisine şöyle derdim: 'Beyefendi, işlerin bu duruma
gelmesinde sizin payınız çok büyük. Ya işinizin başına dönün, ya da
efendice bırakın da mertlik sizde kalsın" diye yazıyordu.
Çölaşan, 28 Mayıs 2002 tarihli Hürriyet'te şunları yazıyordu:
"Ecevit ciddi bir sorun olmaya başladı. Olan kendisine değil, Türk
milletine oluyor. "10 Temmuz 2002 tarili Hürriyet'te Çölaşan,
Ecevitler için, "Bu karı-kocaya burada -ve defalarca- yazılar,
mektuplar yazdım. Ancak öylesine içe kapalı bir ikili idiler ki,
bunları okuyunca gülüp geçtiler. Zannettiler ki, yarattıkları bu
olumsuz tablo hep sürecek ve her şey güllük gülistanlık olacak.
Ancak gün geldi, bomba ellerinde patladı" diye yazıyordu.
İşte hiç unutulmayacak o sözleri
Çölaşan'ın kamuoyunun da büyük tepkisini çeken 2 Temmuz 2002
tarihli Hürriyet'teki yazısında ise şu ifadeler dikkat çekiyordu:
"Hastaneye yattığında bütün derisinde kabarmalar ve lekeler var.
Cildiye uzmanları bunları önce bir hastalık zannedip incelemeye
alıyor. Sonra görülüyor ki, bunlar iyi yıkanmadığı, iyi
temizlenmediği için oluşmuş şeyler. Hastanede her tarafı güzelce
yıkanıp paklanıyor, pamuklarla siliniyor. Cildinin temizlik sonrası
aldığı renge Rahşan Hanım bile şaşırıyor... Doktorlar en çok kalça
kırığından korkuyor. Evinde düşüp kalçasını bir kırsa, iş
bitti."
Haber: Ali Eyvaz
Kaynak: www.yenisafak.com.tr