Çölaşan'dan Nevruz uyarısı
Abone olTürkiye'de Nevruz günlerinde, PKK yandaşı grupların eylemleri büyük kayıplara neden oluyor. Emin Çölaşan, bugünkü yazısında halka Nevruz uyarısında bulundu.
Emin ÇÖLAŞAN, "Nevruz’a dikkat" başlıklı
yazısında insanları uyardı.
SEVGİLİ okuyucularım, Türkiye’nin dört bir yanında olay çıkarmaya
hazırlanan kesimler var. Bunlar her fırsattan yararlanıp
toplanıyor, slogan atıyor, polise taşlarla ve molotofkokteylleriyle
saldırıyor.
Camlar çerçeveler iniyor. İnsanlar rahatsız ve tedirgin.
Özellikle İstanbul ve Güneydoğu’da işi kızıştırmak için ellerinden
geleni yapıyorlar.
(Hırsızlardan, gaspçı ve kapkaççılardan söz etmiyorum.)
Birkaç gün önce İstanbul ve Şanlıurfa’da iki ayrı gösteri
düzenlendi. Elleriyle zafer işareti yapıyorlar, ‘Abdullah Öcalan’a
özgürlük’ diye bağırıyorlardı.
Ancak bu kez yürüyüşçüler ve protesto edenler kimlerdi biliyor
musunuz?
İlkokul öğrencileri!
DEHAP isimli parti tarafından hazırlandığı iddia edilen pankart ve
afişler bu minicik yavruların eline tutuşturulmuştu.
Gazetelerde yer almadı ama ekranlarda gözlerimle gördüm. Siz de
görmüşsünüzdür.
Minikler ellerinde afişlerle yürüyor, Öcalan lehine slogan
atıyorlardı. Sonra içlerinden biri, eline tutuşturulmuş olan bir
‘basın açıklamasını’ bile okudu.
Yine gözlerimle ekranlarda gördüm. Siz de görmüşsünüzdür.
Yürüyüşe geçen miniklerin üzerinde okul önlükleri vardı.
Yaşları 7-12 arasıydı.
Aynı günlerde Deniz Baykal’ın parti otobüsü Cizre’de taşlandı,
camları kırıldı. Yüzlerini poşularla örtmüş olan PKK yandaşlarının
saldırısı neyse ki ucuz atlatıldı.
Yine aynı günlerde DEHAP’lı belediye başkanları Diyarbakır’da
toplandı. İzmir’de ve yurdun pek çok yerinde gösteriler yapıldı.
Bunların tamamı, Öcalan’ın yakalanıp Türkiye’ye getirilmesinin
yıldönümünde oluyordu.
***
Lütfen çok dikkat ediniz. Bunlar küçümsenecek olaylar değil. Yine
birileri bir yerlerden düğmeye bastı.
Bundan birkaç yıl önceki ‘nevruz kutlamalarını’ anımsayın. PKK
takımı özellikle Güneydoğu’da alanlara çıkar ve kadınları ön
saflara sürerdi. Her yerde büyük çatışmalar olur ve adeta kan
gövdeyi götürürdü.
Kadınlardan sonra şimdi sıra çocuklarda. Ellerine pankartlar
tutuşturulan, zafer işareti yapması öğretilen ve slogan attırılan
küçücük ilkokul öğrencilerinde...
Ve onlar bu kez okul giysileriyle, okul önlükleriyle sokaklara
salınıp yürüyüşe geçiriliyor. Böylesine, bu kadarına ilk kez tanık
oluyoruz.
Peki bunlar kimin, kimlerin marifeti?
Yine dikkat ediniz, ülke yönetimi tam tabiriyle ne zaman
çuvallamaya, güçsüzleşmeye başlarsa, bunlar o aşamada hemen devreye
girer. O aşamada birileri -içeriden ve dışarıdan- düğmeye basar.
(ABD basınında ‘hasta adam Türkiye’ yazıları boşuna yer
almıyor.)
Önümüzdeki mart ayında yine ‘nevruz kutlamaları’ yapılacak. Bu
nevruzun olaylı, hatta kanlı geçmesinden endişe ediyorum. Gidiş onu
gösteriyor.
Yanılmayı bütün kalbimle dilerim ve inşallah yanılırım.
***
PKK, Kürtçülük ve bölücülük eylemleri birkaç yıl boyunca
durulmuştu. Sesleri çok fazla çıkmıyordu. Şimdi yeniden hortluyor
gibi.
Acaba devlet ve güvenlik güçleri rehavete mi kapıldı? Mücadeleyi
unuttu mu? Akla bu sorular geliyor.
Belki diyeceksiniz ki ‘Kürtçülerin arkasında Avrupa var, ABD var’.
Doğrudur. Özellikle Avrupa Birliği bunları kanatları altına almış
durumda. Ellerinden gelse Güneydoğu’yu elimizden bir anda alıp
Kuzey Irak’ta kurulması planlanan Kürdistan’a bağlayacaklar.
Kuzey Irak’takiler ABD’nin, bizdekiler AB’nin kanatları altında...
Ve Türkiye Cumhuriyeti sesini soluğunu kesmiş, yanıbaşında olup
bitenlerin sadece izleyicisi!
Bir sürü şeyi sırf Avrupa istiyor diye suç olmaktan çıkardık!
Güvenlik güçlerimizin elini kolunu bağladık, yetkisiz kıldık. Onlar
şimdi adım atarken bile ‘acaba başıma bela açılır mı?’ diye birkaç
kez düşünmek zorunda.
AB’nin istemleri karşısında kendimizi ezdirdikçe ezdirdik. Eğri
büğrü bir müzakere tarihi alabilmek uğruna eğilip büküldük,
yalvarıp yakardık, ne emir verdilerse onu yerine getirdik. Bunları
yaparken ulusal çıkarlarımızı ve başımıza açılacak belaları hep göz
ardı ettik.
Yırtınmalarımız, uyarılarımız, yalvarmalarımız, feryatlarımız hep
boşa gitti.
Şimdi buyursunlar buradan yaksınlar!
İlkokul öğrencilerinin PKK ve Abdullah Öcalan yürüyüşlerini
izlemeyi sürdürsünler.
YAZI:Emin ÇÖLAŞAN
HÜRRİYET