Çölaşan'dan Hürriyet'e gönderme

Başbakan Erdoğan'ın önümüzdeki günlerde Gürcistan'a yapacağı gezi öncesi gazeteciler ile iş adamlarından para talebinde bulunmasını ikinci kez gündeme getiren Emin Çölaşan'a göre, bunun hisabını sormayan medya kuruluşlarını korku sarmış... Başbakan gezilerinde tarife>/b> SEVGİLİ okuyucularım, bugün size 3 Haziran 2004 tarihli yazımı bir kez daha iletmek istiyorum. Başlığı aynıydı. ‘Başbakan 15 Haziran’da Hollanda’ya gidiyor. Medya ve işadamlarına gönderilen resmi duyuruda, geziye katılacak işadamları ile gazetecilerden kişi başı 2.000 Euro’yu en geç 9 Haziran’a kadar Başbakanlık Protokol Müdürlüğü’ne ödemeleri isteniyor. Bu para uçak ücreti ile 2 gece oteli kapsıyor. Ankara-Hollanda gidiş dönüş uçak ücreti yaklaşık 260 Euro. Varsayalım bu geziye katılanlara 5 yıldızlı otelden yer ayrıldı. İki gecesi bilemediniz 700 Euro. Diyelim ki uçak ve otel parasının toplamı ediyor 1.000 Euro. Bu durumda geri kalan (kişi başı) 1.000 Euro ne oluyor? Toplanan bu paraların hesabı neye göre yapılıyor? Bu tarifeleri kim, neye göre belirliyor? Toplanan bu paradan artan ya da eksik kalan oluyor mu? Elbette oluyor. O halde fazlası nereye gidiyor, eksiğini neresi tamamlıyor? Kısacası, bu işin içinde kár-zarar hesabı var mı, yok mu? Her yurtdışı gezide aynı olay yaşanıyor. Hesabı hiç kimse bilmiyor. Bunlara göre her şey güya ‘şeffaf’ oldu ama bu hesaplar, bu dökümler hiçbir zaman açıklanmıyor. Acaba şimdi bir yanıt gönderirler mi? Mutlaka gönderirler!’ *** 3 Haziran tarihli yazımda aynen böyle yazmıştım. Hiçbir yanıt gelmedi, herhangi bir açıklama yapılmadı. Birkaç gün önce gazetelere Başbakanlık Basın Merkezi imzalı bir duyuru gönderildi: ‘Sayın Başbakanımızın Gürcistan’a yapacakları resmi ziyarete ilişkin duyuru: Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 11-12 Ağustos 2004 tarihleri arasında Gürcistan’a resmi bir ziyarette bulunacaklardır... Söz konusu ziyarette Sayın Başbakanımıza refakat edecek işadamlarımızın ve basın mensuplarının uçak bileti, otel ve diğer masrafların (yemek falan yok) karşılanması için kişi başına 1.100 ABD Doları’nı 9 Ağustos gününe kadar Başbakanlık Merkez Bina Z-08 No’lu odaya elden ödemeleri gerekmektedir...’ *** Ankara-İstanbul-Tiflis-İstanbul-Ankara uçuşunda bilet ücreti 484 dolar. Bu gezide İstanbul’u devreden çıkarın, çünkü uçak doğrudan Ankara-Tiflis yapacak. Yani uçak parası oluyor yaklaşık 300 dolar. Orada bir gece kalınacak. Diyelim ki otel ücreti 150 dolar. Öteki harcamalara da kişi başı 50 dolar ekleyelim, etti mi 500 dolar! Geri kalan kişi başı 600 dolar fazla ödeme ne oluyor? Şimdi ilk yazımdaki soruları yeniden soruyorum: Toplanan bu paraların hesabı neye göre yapılıyor? Bu tarifeleri kim, neye göre belirliyor? Paranın fazlası nereye gidiyor? Bu işin içinde kár-zarar hesabı var mı, yok mu? Bir soru daha sorayım: Başbakanlık ticarethane mi oldu? Böyle para toplama yetkisine sahip mi? Türk devleti bu kadar mı düştü? *** Sevgili okuyucularım, yapılan dış gezilerin tarihleri ortada. Rakamlar ortada. İşin içinde doğrudan Başbakanlık var. Paraları orası topluyor! Normal bir ülkede olsak, bu iş büyük tepki yaratır. Normal bir ülkede olsak, Türkiye’nin en çok satılan ve okunan gazetesinde bir köşe yazarı bu konuyu böyle belgelerle gündeme getirdiğinde kıyamet kopar. Başbakanlık, sorulan sorulara yanıt gönderir. Bu yolla kaç para toplandığının, açıktan ve fazladan toplanan paraların nereye harcandığının falan hesabını verir. Bu paraları Recep Tayyip Bey’in bütün dış gezilerine yazar ve muhabir gönderen medya kuruluşları ve işadamları her seferde veriyor. Fakat hiçbirinden tık çıkmıyor. Hiçbiri bu soruları soramıyor. Korku dağları bürümüş. Herkes yapılana göz yumuyor, görmezden geliyor. Çok tuhaf bir toplum olduk. Her şeyi sineye çekiyoruz. Başbakanlık bu sorularıma bu kez yanıt gönderir mi? İlk yazımdaki bitiş cümlesiyle noktalamak galiba en iyisi: Mutlaka gönderir! Eğer devlet bu durumlara düşürülmedi ise!