Çölaşan fetvayı verdi !
Abone olEmin Çölaşan türban konusunda hükmü verdi. Yazar çok tartışılacak bir iddiada bulundu.
Hürriyet yazarı Emin Çölaşan yazdı. Yazar 'Dinimizin hiçbir
yerinde, hiçbir emir ve kuralında "Saç tellerinizi göstermeyin"
diye bir hüküm yok.' iddiasında bulundu.
Yazı: Emin Çölaşan
Kaynak:
-SEVGİLİ okuyucularım, dünkü yazımda da vurgulamıştım, ülkemizin en
önemli sorunu sıkmabaş oldu! Dindar kesim demiyorum, dinci kesim
bunu elindeki tek silah olarak kullanıyor. Dindar insanlarımıza
saygımız sonsuz, çünkü biz de -onların zannettiğinin aksine-
dindar, Allah’a ve dinimize yürekten inanan insanlarız.
Fakat din tüccarlığına, din sömürüsüne, din bezirganlığına,
dinimizin siyasete alet edilmesine, Allah’la aramıza birilerinin
sokulmasına sonuna kadar karşıyız.
Müslümanlığın, kutsal bir dinin, kafaya örtülecek bir bez parçasına
indirgenmesi her şeyden önce ayıptır, Allah indinde günahtır.
Müslümanlık bu değil.
Dinimizin hiçbir yerinde, hiçbir emir ve kuralında "Saç tellerinizi
göstermeyin" diye bir hüküm yok.
Varsa göstersinler. Gösteremezler.
Tartışılması gereken konu budur.
Hanımların örtülerini göğüslerine kadar indirmesi gerektiği, ayrı
bir olaydır. O yılların ilkel, pislik ve ahlaksızlık içindeki
Arabistan’ında cıbıl dolaşan, göğsü bağrı açık kadınlar için
getirilen bir emirdir.
Ama ne acıdır ki, Türkiye siyaseti dönüp dolaşıyor ve din
bezirganlarının uygulamaya koyduğu yapay kurallara göre yönetilmek
isteniyor.
AKP bu oyunun içinde.
***
Demirel, kendisini bu konuda en ağır ve hakarete varan sözlerle
eleştiren Recep Tayyip Erdoğan’a muhteşem bir yanıt verdi. Sıkmabaş
sorunu için sözleri şöyle:
"Bu yasağı kaldırmak iktidarın vaadi idi. Madem türbanlı çocukların
yurtdışında okuması gücüne gidiyor, kendi çocuklarının da
yurtdışında okuyor olması gücüne gitsin. Bu engeli (kamuda ve
üniversitelerdeki sıkmabaş yasağını) gücün yetiyorsa kaldır.
Yetmiyorsa, yalancı pehlivanlar gibi ortalıkta dolaşmayı bırak.
Hükümet ağlama duvarı değildir."
Demirel tümüyle doğru söylüyor.
Sıkmabaş yasağına hükümet olarak karşı mısın kardeşim? Karşısın. O
zaman bu yasağı beş dakkada Beşiktaş yöntemiyle kaldırıver. Elinin
altında tam 357 adet milletvekili var. Bunlar oy makinesi.
Sen kaldır deyince ellerini kollarını kaldırıyorlar, indir deyince
indiriyorlar.
Yarım saatte yasa geçiriyorsunuz. İstediğiniz her şeyi
yapıyorsunuz.
O halde bu sıkmabaş yasağını niçin kaldırıvermiyorsunuz?
***
Sevgili okuyucularım, tılsım işte bu sorunun altında yatıyor! Bu
yasağı kaldırmak işlerine gelmiyor. Kaldırdıkları anda ellerindeki
en büyük koz alınmış olacak. Sonra ne yapacaklar, neyi
sömürecekler?
Yapacak bir şeyleri kalmayacak ki!
İşte bu yüzden, kendi hükümetlerini ve kendi kendilerini Demirel’in
doğru deyişiyle "ağlama duvarına" döndürdüler!
Sıkmabaş olayı ile oy avcılığı yapıyorlar. Bu oyunu hiçbir çözüm
getirmeden seçime kadar sürdürecekler.
Acaba -hangi nedenle takıyor olursa olsun- sıkmabaşlı genç
kızlarımız ve kadınlarımız, onları örtünmeye zorlayan erkekler,
örtünmeleri için maddi olanaklar sağlayan din tüccarları, bunları
bilmiyor mu?
Örtünenler bu gerçekleri artık görmeli. Kendi üzerlerinden oynanan
oyunun ne anlama geldiğini, hangi amaçlara hizmet ettiğini
öğrenmeli.
Yine örtünsünler ama o örtünün altına gizlenen tezgahı, oy
avcılığını, dönen paraları, dağıtılan avantaları, ihale
dümenlerini, eşi dostu zengin etmeleri bir düşünsünler.
Bizim dindar insanlarımızla alıp veremediğimiz yok.
Bizim sorunumuz dincilerle, kutsal dinimizi sömürüp malı
götürenlerle.
Müslümanlığın sadece şekil ve göstermelik bazı şeylerden oluştuğunu
zanneden, yanlış kavramlarla insanlarımızı kandıran bu din
bezirganları, aslında dinimize en büyük hakaret ve aşağılamayı
yapıyor ve çoğu zaman köşeyi dönüyor. Somut örnek vereyim:
İslamcı holdingler Avrupa ülkeleri ve Türkiye’de müminlerin
katrilyonlarını tokatladılar. Bu paraları cami avlularında, tarikat
yuvalarında Allah’ın adını kullanarak topladılar. Sonra paralar
buharlaştı! Nerede o paralar? Yüz binlerce mümini bunlar
dolandırmadı mı? Ne adına, kimin adına? Hani her gün
Müslümanlık’tan dem vuran AKP iktidarı? Bunlara ne yaptı?
Müminlerin hakkını korudu mu? Din tüccarlarının yakasına yapıştı
mı?
Ey tesettüre girenler ve ey onları örtünmeye zorlayanlar!.. Şu
yazdıklarımı bir düşünün bakalım. Doğru mu, yanlış mı!