'Çölaşan bize çok ayıp etti!'
Abone olÖzellikle Hürriyet Gazetesi yazarlarını hedef alan çift, Emin Çölaşan'ı ise yerden yere vurdu.
İşte çiftten gelen mail: Sevgili web sitesi yetkilileri, Adım
Yılmaz Namlı. Eşimle beraber 1 şubat günü, hürriyet köşe yazarı
Emin Çöleşan sayesinde, kontrolumuz dışında pek çok yerde olduğu
gibi sizin sitenizde de haber olmuş kişileriz. Öncelikle merak
ettiğim husus, bu haberin nasıl bu kadar büyük sansasyon yarattığı.
Buna gerçekten ben ve eşim çok şaşırdık, bu kadar büyük bir
reaksiyon beklemiyorduk çünkü; neyse gelelim sitenizde
yazılanlardan sonra hakkımız olan sözlerimize: 1-Emin Çöleşan ve
diğer 2 yazardan başka bu maile 2-3 yazar daha cevap verdi.
Bunlardan biri de Oktay Ekşi idi. (Bu teklifi toplam 10-15 yazara
geçmiştik) 2-Hadi Özışık bize, burada da dediği gibi teşekkür etti
(böyle bir işbirliğine ihtiyaç duymadığını söyledi) kendisine bizde
teşekkür ederiz dedik, kendisi ile başka bir iletişimimiz olmadı.
3-Emin Pazarcı bu mailimizi "ahlaksız teklif" olarak nitelemiş.
Doğrusu bu nitelemeyi son derece saçma bulduk, Çünkü Türkiye'de bu
iş zaten (kendisininde çok büyük ihtimalle bildiği gibi) yıllardır
yapılıyor. Bizde bu işte ek gelir+kendimizi ispat etmek için (çünkü
her köşeyi kapmış torpillilerin yanında ancak bize onların
taşeronluğu yolu kalıyordu.) bu teklifi yazarlara geçtik. Yalnız
şunu hemen ifade etmek istiyorum ki, köşe yazarı seçiminde çok
fazla olmamakla beraber, bilinçsiz davrandık, kimin mail adresini
bulduysak, kim olduklarını fazla düşünmeden gönderdik, dolayısıyle
fazla homojen bir dağılım olmadı yazar profilleri içinde bu
teklifimiz. Bu nedenle mail attığımız yazarlar yada atmadığımız
yazarlar, "neden bu mail bana gönderildi? yada gönderilmedi? diye
lütfen düşünmesinler, çünkü , dediğim gibi hedef köşe yazar
seçimlerimizde çok fazla titiz davranamadık. 4-Gelelim bir zamanlar
çok saygı duyduğumuz,sevdiğimiz Emin Çöleşan'a. Kendisi 1 şubat
tarihli yazısında da ifade ettiği gibi, bizi telefonla aradı ve
bize, yazımızın kendisine çok ilginç geldiğini, onu yarın ki (1
şubat) hürriyet gazetesindeki köşesinde yazmak istediğini
söyledikten sonra isimlerimizi yazıp yazamayacağını bize telefonla
sordu, bizden bunun için izin istedi; Ben de , başka türlü
düşüncelerle kendisine bu izni verdim. (birazdan yazacağım bu
düşüncelerimi) ve nihayetinde ertesi günü, hepimizin okuduğu yazıyı
yazdı. Yazıyı 4 kez okuduktan sonra yine de iyimser düşündüm ama
çevremdeki insanların olumsuz yorumlarının tesiriyle kendisine
ertesi gün mail atmamaktan kendimi alıkoyamadım. Kendisine açıkça
bu yazıdaki amacını sordum. (tabii bundan önce kim olduğumuzu,
nasıl bir insan olduğumuzu, hayat görüşümüzü ve ideallerimizi
kendisine uzun uzun anlattım.) ama maalesef 5 gün geçti
,kendisinden cevap gelmedi, bende malum kendisi çok yoğundur diye 5
gün sonra maili re-send ettim, tekrar gönderdim, hatırlatma yaptım,
ama yine cevap gelmedi, şu anda 23 gün oldu gene cevap gelmedi,
sonra da artık anladım ki, afedersiniz biz bir mendil gibi kendisi
tarafından kullanılıp atıldık, bu konudaki yorumlarınızı size
bırakıyorum. 5-Emin Çöleşan'a yazımızı yazmasını ve isimlerimizi
afişe etmesini izin verirken beklentim şuydu, ya, kendisi
türkiye'de böyle bir olayı bizim sayemizde açığa çıkarmak için bu
yazıyı yazacaktı, yada daha büyük bir olasılıkla , kendisine hiç
bir şans verilmeyen torpilsiz genç insanların (hatta gazetecilik
okulunu okumuş olsalar bile) nasıl acı bir şekilde işsiz
,geleceksiz, umutsuz bırakıldıklarını eleştirecekti. Evet aynen
bunu düşünmüştüm, bunu tahmin etmiştim. İşte bu yüzden, bu sebeple
kendisine yazımızı olduğu gibi yazmasını, (isimlerimle beraber)
izin vermiştim. Ayrıca Emin Çöleşan'ı daha öncesinden hep takdir
eder, her yazısını okur, onu eşimin sevdiği gibi severdim. Ama
maalesef Emin Çöleşan bizi şok etti, kendisi bizi resmen kullandı,
o günkü köşesini sayemizde doldurdu. Haklı sorularımıza cevap
vermedi. Adeta sağır dilsizi bize oynadı. Bu olayın etik yorumunu
da bu sektördeki idealistlere, gerçek gazetecilere bırakıyoruz. (Bu
olaya aşırı üzüldük, insanlara, insanlığa,sağduyuya olan inancımız
iyice yokoldu.) 6-Artık saygı duyamadığım hürriyet gazetesi
yazarlarından Oktay Ekşi'de bize olumsuz bir cevap yazdı. Kendisi
bu teklifimizden dolayı kendisine ve tüm yazarlara hakaret
ettiğimizi ileri sürdü. Aynı şekilde okuyucuları da bu şekilde
kandırdığımızı iddia ederek ,teklifimizi etik açıdan kirli
bulduğunu ifade etti, bunun üzerine kendisine de aynı emin bey'e
yaptığımız gibi hemen o akşam 4-5 A4 sayfası mail gönderip , yine
kendisine, bizim kim olduğumuzu, amacımızı ve neden böyle bir mail
geçtiğimizi etkileyici bir şekilde anlattım. Ama aynı Emin
Çöleşan'ın yaptığı gibi Sayın Oktay Ekşi bey, mailimize en ufak bir
yanıt yazmaya bile tenezzül edemedi... (Bize bu kadar ilginç bir
tepki vermesi de zaten bizi şok etmişti, demekki oktay bey ilk
mailimizi çok hızlı okumuş olmalı ki, bizi anlayamadı, ve bu
şekilde ilginç bir reaksiyon verdi.) 7-Burada bir yerlerde bizim bu
işi (taşeron köşe yazarlığı) yaptığımız iddia ediliyor, Bu, bizim
için doğru olmamakla beraber, başkaları için doğru olabilir ama
bizim için bu bilgi yanlış. 8-Son olarak tekrar ifade etmek
istiyorum ki; Bu maili şunun için yazdık: 1-Ek gelir elde etmek
için, çünkü buna ihtiyacımız var, benim şahsi tek maaşımla
geçinemiyoruz. 2-İyi olduğumuza inandığımız bir alanda çalışmak
için, sevdiğimiz işi yapmak için. (Eşim zaten gazeteci, onun zaten
mesleği bu, ben ise bu meslekten olmamakla beraber, bu konuda
kendime son derece güveniyorum, öyleyse neden bizde şansımızı bu
alanda denemeyelim? neden sevdiğimiz bu işi yapamayalım? neden
insanları yönlendirmeyelim? onları eğitmeyelim? onlara yardımcı
olup yol göstermeyelim? ve son olarak neden hep uyutulmuş ve halen
de uyumakta olan türk halkını uyandırmayalım? bilinçlendirmeyelim?)
3-Spesifik olarak neden böyle bir yöntem seçtiğimizin cevabı : Hiç
bir torpilimiz olmadığı için, tek torpilimiz kendimiz, aklımız,
zekamız ve girişimciliğimiz olduğu için. (Önce taşeronculukla
başlayıp sonra kendimizi birilerine ispat edince artık bu sektörde,
bu alanda hakkımızı alabiliriz diye düşünüyoruz, geleneksel yollar
maalesef tıkalı çünkü.) 4-Türkiye'de nice değişik
renkteki,görüşteki insanların bu alanda varoldukları için (Onlar
bile bu işi yapabiliyorsa, biz hayli hayli bu işi yaparız diyoruz,
En az o malum kişiler kadar yetenekli olduğumuzu düşünüyoruz.) 9-En
son olarak, burasını, yani bu web sitesini tesadüfen bulduk,
keşfettik, (google'dan arama motoruna ismimi yazdım ve hakkımda
yazılmış bu yazıyı , bu web sitesini ancak bugün buldum, bu yüzden
hakkımız olan cevabı bu kadar geç yazıyorum.) Herkese iyi geceler,
iyi çalışmalar. Yılmaz&Pelin Namlı