Çölaşan bildiğiniz gibi
Abone ol15 günlük tatilden dönen Emin Çölaşan, ayağının tozuyla polemiğe başladı. Çölaşan ilk yazısında kendi tabiriyle "Ben Türkiyelim" diyen islamcı ve entel çevrelere çattı.
Onbeşgünlük tatilin ardından yazılarına başlayan Emin Çölaşan,
kendi tabiriyle "entel ve islamcı" çevrelere çattı.
İşte iki haftalık aradan sonra Çölaşan'ın ilk yazısı:
Yeniden merhaba
SEVGİLİ okuyucularım, iki haftalık bir aradan sonra yeniden
sizlerle birlikteyiz. Benim için çok büyük mutluluk.
İnsan tatilde olunca, yazı yazmayınca ve haberleri izledikçe bazen
‘Ah Ankara’da olsaydım da şu konuyu yazsaydım’ diye düşünüyor.
Gazetelerde resimli bir haber: Denizli’de sabıkalı bir hırsız,
polisle çatışmaya girmiş ve öldürülmüş. Cenazesinde üst düzey polis
şefleri! Tabutun başında dua ediyorlar. Allah ölene rahmet eylesin
de, AB’ye şirin görünmek uğruna işin dozunu kaçırmaya başladık.
Yakında PKK teröristlerinin ve öteki sabıkalı vatandaşların
cenazelerinde de güvenlik güçlerini dua ederken görürseniz hiç
şaşırmayın.
***
Birileri gazetelere demeç veriyor, ‘Ben Türkiyeliyim’ diyor. Şimdi
yeni moda bu! Entel ve İslamcı çevrelerde yaygın moda!
‘Türkiyeliyim...’
Adamlar her nedense ‘Türküm’ demeyi reddediyor. Buna bizi yöneten
bazıları dahil.
Bir zamanlar solcular arasında parka-bot giyme modası vardı. Bu da
ona benziyor. O solcular artık yok. Çoğu işadamı oldu, zenginleşti,
parkalar ve botlar çoktan unutuldu.
Şimdi bazı çevrelerde moda, Türk olduğunu inkár etmek!
***
Bay Verheugen Ankara’da! Bundan sonraki ilk durak Diyarbakır. Orada
yerel yöneticilerle bir araya gelip ‘sorunlarını’ dinleyecek ve
sonra bizimkilere dönüp Avrupa’nın çağdaş kapitülasyon komiseri
kimliği ile nasihat vermeyi sürdürecek.
Diyarbakır’ın SHP’li mi, yoksa DEHAP’lı mı olduğu bilinmeyen
(partisi meçhul!) Belediye Başkanı da Bay Komiseri güzelce
dolduracak, Kürt haklarının yeterince olmadığını, kendilerine tam
bir özgürlük verilmediğini yana yakıla anlatacak... Verheugen bizim
yetkililere daha sonra ‘bunlara daha fazla hak verin haaa, yoksa
reformlar havada kalır, AB üzülür’ gibi laflar söyleyecek!
Bakalım teftiş nasıl, AB’nin hangi direktif, baskı ve istekleriyle
sona erecek!
Bu utanç verici süreçten esinlenen bazı kimseler. Türkiye’nin dört
bir yanında gösteri düzenliyor: ‘Apo’ya özgürlük...’
Pankartlar açılıyor, Apo posterleri asılıyor.
Asılacak elbette! AB sayesinde Türkiye’de fikir ve ifade özgürlüğü
oluştu.
Pek yakında görmeye başlayacaksınız... ‘Bağımsız Kürdistan’
posterleri asılacak, bu amaçla mitingler düzenlenecek ve daha neler
neler olacak.
***
Adalet Bakanı Cemil Çiçek ne de güzel söylemiş! ‘Herkes kendi
hırsızını koruyor.’
Cemil Bey’le bir gün bir çay içebilsek de, ben ona bazı AKP
mensuplarının hırsızlığını, hangi yandaşların nasıl zengin
edildiğini anlatsam. Bazılarını burada defalarca yazdım ve
belgeledim. Cemil Bey dahil hiçbirinden ses çıkmadı.
Hiç kimse ‘Arkadaş, biz bu işin üzerine gideceğiz’ diyemedi.
Demeç vermek, böyle güzel sözler söylemek, sanki eleştiriyormuş
gibi yapmak kolay.
Önemli olan kendi hırsızlarının üzerine gerçekten gidebilmek.
***
Sevgili okuyucularım, bugünkü yazımı böyle kısa kısa yazdım. Şimdi
sizlerden önemli bir ricam olacak.
Bana belli konularda mektup-faks-e mail gönderiyorsunuz. Bunları
tek tek okuyorum, değerlendiriyorum.
Şunu lütfen iyi bilin: Bu belgeleri benden başka hiç kimse
görmüyor, okumuyor.
Sizlerden ricam, gönderdiğiniz yazılı mesajların altına lütfen
isminizi, telefon numaranızı yazın. Bunları gizlemenin yararı
olmuyor. İkincisi, mümkün olduğu kadar belgeli yazın.
Eğer yazdıklarınızı kullanacak olursam, isminizi sizden izin
almadan açıklamam asla söz konusu değil. Gizli kimlikle gönderilen
mesajlarda çok ilginç bazı konular oluyor. Bu durumda benim size
telefonla ulaşıp bazı şeyler sormam, ek bilgi almam gerekiyor.
Bu ricamı lütfen dikkate alın.
Yazı: Emin Çölaşan
Kaynak: Hürriyet