Çok tehlikeli bir soru daha ekleniyor

Brüksel'den yayın yapan ABhaber sitesinde, Ayhan Şimşek imzası ile yayınlanan habere göre, AB Dönem Başkanlığı, Türkiye konusunda bu akşam karar alacak AB devlet ve hükümet başkanlarına ''üyeliğe alternatif önerilerini'' de sorma kararı aldı. Dönem başkanlığının daha önce üye ülkelere ilettiği ''müzakere tarihi'' , ''müzakerelerin hedefi'' ve ''ucu açık müzakere'' sorularına Fransa'nın ısrarlı girişimleriyle eklenen dördüncü soru, akşam yemeğindeki en sıcak tartışmayı oluşturacak. Türkiye, tam üyelik dışındaki alternatifleri kabul edilemez buluyor. AB zirvesi öncesinde Brüksel'e gelen Başbakan Erdoğan ve Dışişleri Bakanı Gül, yürüttükleri yoğun temaslarda Türkiye için özel ortaklık anlamına gelecek ifadelerin kabul edilemeyeceğini AB'li karşıtlarını aktarıyorlar. Tony Blair ile telefonda görüşen Başbakan Erdoğan'ın, AB liderlerinin yemeği öncesinde Dönem Başkanı Hollanda, Yunanistan ve İngiltere başbakanlarıyla görüşmesi gündemde. Türk diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere Fransa Cumhurbaşkanı'nın önceki akşam yaptığı konuşma, 17 Aralık kararı konusunda bir rahatlama yaratırken, yetkililer son ana kadar girişimlerin süreceğini kaydediyorlar. AB Dönem Başkanlığı, AB liderlerinin ağırlıklı olarak Türkiye konusunu ele alacakları çalışma yemeği için ''4 gündem maddesi'' belirledi. Dönem başkanlığı tarafından hazırlanan doruk sonuç bildirisi taslağında belirlenmeyen ve liderlerin kararına bırakılan maddeler, müzakere tarihinin saptanması, müzakerelerin hedefinin ifade edilmesi, ucu açık müzakere ifadesine yer verilip verilmeyeceği ve müzakerelerin başarısız sonuçlanması durumunda, nasıl bir formülün önerileceğinden oluşuyor. 'Üyeliğe alternatif formül' Diplomatik kaynaklar, Fransa ve ona destek veren Avusturya'nın girişimleriyle gündem maddeleri arasına giren ''üyeliğe alternatif formülün'' , özellikle Almanya ve İngiltere'nin tepkisini çektiğini kaydediyorlar. Almanya ve İngiltere, tam üyelik hedefinin kararda açık bir şekilde vurgulanmasını isterken, ''Müzakere süreci doğası gereği ucu açık bir süreçtir ve doğası gereği sonuçları önceden garanti edilemez'' ifadesiyle yetinilmesini talep ediyorlar. Fransa ise, Türkiye ile müzakerelerin başarısız sonuçlanması ve tam üyeliğin başarılmaması durumunda alternatifin ne olacağının, 17 Aralık kararında ifade edilmesinde ısrar ediyor. Türkiye ise ''kırmızı çizgisi'' olarak belirlediği tam üyelik hedefinin müzakere kararında açıkça vurgulanmasını istiyor. Diplomatik kaynaklarden edinilen bilgilere göre Türkiye, bu konuda kabul edebileceği en son noktanın, 1997 Lüksemburg Doruğu'nun 26. paragrafı olduğunu vurguluyor. AB'nin önceki kararı AB'nin, bir önceki genişleme dalgasında yer alan aday ülkelerle müzakerelere başlarken aldığı karar şöyle: ''Müzakerelere başlama kararı, aynı zamanda müzakerelerin başarıyla sonuçlandırılması anlamına gelmez. Farklı aday ülkelerle müzakerelerin sonuçları ve müteakip katılım, her birinin Kopenhag kriterlerine uyumuna ve AB'nin yeni üyeleri entegre edebilme yeteneğine bağlı olacaktır.''