'Çok gizli' belgeleri yok etmiş!

Balyoz Darbe Planı iddialarıyla ilgili olarak haber kaynağı tarafından kendisine teslim edilen belgelerin bir kısmını, Özel Yetkili Savcı Bilal Bayraktar'a teslim eden Taraf muhabiri Mehmet Baransu'nun bu belgeler arasında bulunan ve üzerinde "çok gizli" damgası bulunan bazı belgeleri de savcılığa vermeyip sorumluluk doğuracağı için imha ettiği öğrenildi.

BAŞKA BİR SORUŞTURMA İÇİN SELİMİYE'DEYDİ

Gazeteport'tan İhsan Demir'in haberine göre; Mehmet Baransu'nun, 26 Şubat 2010 tarihinde bir soruşturma için Selimiye'de bulunan 1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığında bulunduğu sırada, Balyoz Darbe Planı iddialarıyla ilgili olarak Askeri Savcı Hakim Albay Bülent Münger tarafından başlatıldığı öğrenilen soruşturma kapsamında ifadesi alındı. Mehmet Baransu iddialarla ilgili soruşturma açan askeri savcı Bülent Münger'e ifade verdi. Baransu ifadesinde Balyoz Darbe Planı iddialarıyla ilgili belgelerin kendisine emekli olduğunu tahmin ettiği bir asker tarafından teslim edildiğini söyledi.

Baransu'nun emekli bir asker olduğunu tahmin ettiği haber kaynağı tarafından bir bavul içinde kendisine teslim edilen Balyoz Darbe Planı ile ilgili olduğunu belirttiği belgelerin tamamını soruşturmayı yürüten savcıya vermediği, savcıdan gizlediği ve üzerinde "çok gizli" olduğunu ileri sürdüğü bazı belgeleri sorumluluk doğuracağı için imha ettiğini söylediği öğrenildi.

BARANSU'NUN ASKERİ SAVCIYA VERDİĞİ İFADE

Soruşturma konusu belgeler ilk önce bana bavulla birlikte gelmişti. Bavuldan bana orijinallerini gösterdi. Sonra taranmış olan 3 adet DVD ve 1 adet CD'sini verdi. Bavulu getirmemin sebebi orijinal olduklarını gör ve emin ol şeklinde konuştu. Ben belgelere göz gezdirdim. El yazılı belgeleri inceledim. Konuşma kasetlerine baktım.

DVD'lere baktım. Doğruluğuna kanaat getirdim. 3 adet DVD ile 1 adet CD'yi kendisinden aldım. Ancak bundan önce bavulun içinde orijinal belgelerle birlikte CD'ler ve kasetlerde vardı. Ben ilk etapta 3 adet DVD ile 1 adet CD'yi aldım. Bunları da gazete içinde inceledik. Bazı belgelerin çıktısını aldık. Tarama işlemi yaptık. Belgeleri getiren şahıs bavulu alıp gitti. Biz DVD ve CD içerisindeki bazı belgeleri yayınlayıp akabinde savcılık isteyince bunları savcılığa teslim ettik. Askeri savcılığa da birer suretini verdik.

Yaklaşık 9 gün sonra sabahleyin tekrar benimle irtibata geçti. Bana iş yerine yakın bir yerde bavulun içindeki tüm orijinal belgeleri teslim etti. Ben bavulu alıp gazeteye geldim. Savcı Bilal Bayraktar'ı aradım. Bana polis gönderdiler. Polisle birlikte bavulu savcılığa teslim ettik. Savılık aşamasında belgelerin parmak izine bakıldı. Önce bavulun parmak izini, daha sonra da bavulun içerisindeki belgelerdik parmak izinin incelemesine başlanıldı. Bavulun içerisinde 19 adet CD vardı.

Cd'ler üzerinde yazılar vardı. 10 adet ses kaydının bulunduğu kasetler vardı. Kasetlerin çözümlenmesi CD içerisinde hazırdı. Bu şekilde gelmişti. Biz çözümleme yapmadık. Ancak kasetleri dinlemiştik. bu arada çocuğum yoğun bakımda olduğu için çözümleme işini hatırlamıyorum. Bu konuda net bir bilgim yoktur. Bizim için önemli olan belgelerin orijinal olup olmadığıydı. Muhbirin kimliğini önemsemiyorum.

Ancak konuşmalarımızda bana emekli olduğundan bahsetmişti. Bana kendi kimliğiyle ilgili bilgi de vermek istemiyordu. Ancak 2003 yılında görevli olduğu 2006-2007 gibi de emekli olduğunu tahmin etmiştim. Ancak bundan emin değilim. Belki de yalan söylüyordu. Halen görevde olan bir personel görüntüsü yoktu.

Traşı görünümü, emekli bir kişiye benziyordu. Saçları uzundu. Mavi klasörlerin içerisinde belgeler vardı. Fotoğraf albümü gibi bir şey vardı. Naylon föylerin içerisinde evraklar vardı. DVD'leri incelediğimde bazı orijinal belgelerin eksik olarak tarandığını gördüm. Biz genel olarak hangi bilgisayardan çıktığını görünce bunların 2003 yılındaki toplantıda dosyalar haline getirildiğini ve muhafaza edildiğini kanaat edindik.

 Ayrıca içinde çok gizli belgeler olduğu için bunları imha ettik. Çünkü bunların sorumluluk doğuracağını bildiğimiz için savcılığa teslim ettikten sonra bunları imha etmiştik" dedi.