Çok daha büyük Gezi olaylarına hazırlanın
Abone olMısırlı aydından Çankaya'ya çıkan Erdoğan için şok tespit. Cumhurbaşkanı seçilen Erdoğan'a Mursi'nin sonunu hatırlattı.
Mısır'lı marksist aydın Samir Amin, "Erdoğan Mursi gibi
bir cumhurbaşkanlığı yapacak olursa, Mısır’dakine benzer patlamalar
Türkiye’de de gündeme gelebilir" görüşünü ortaya
attı.
Mısır'lı marksist aydın Samir Amin, Gezi Parkı protestolarından çok daha büyük kitlesel sosyal patlamaların olabileceğini iddia etti.
Türk Sosyal Bilimler Derneği ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi geçen hafta Ortadoğu Çalışmaları Dünya Kongresi’ne ev sahipliği yaptı.
Beş gün içinde 400 panele ev sahipliği yapan kongrenin onur konuğu, Üçüncü Dünya Forumu Direktörü, Mısır asıllı Marksist düşünür Samir Amin’di. Amin ile görüşen Cumhuriyet si yazarı Utku Çakırözer, Amin'in değerlendirmelerini köşesine taşıdı.
TÜRKİYE: LÜMPEN KALKINMASI
"Türkiye için “emerging market (gelişmekte olan piyasa)” deniyor.
Türkiye ve Mısır aslında “gelişmekte olan batıklar (failure)”. Her
iki ülkede de kayırmacı (crony) kapitalizm var. Devlette, hükümette
tanıdıkları olanların özelleştirme ihalelerini kapattığı, köprüler,
havaalanları inşa ettiği bir düzen. Ben buna “lümpen kakınması”
diyorum. Bunlardan kurtuluş için siyasi devrimler lazım. Ulusal,
halkçı ve demokratik hareketlerin yapacağı devrimler.
ERDOĞAN AYNI DÜZENİ SÜRDÜREMEZ
Türkiye’de AKP ve Erdoğan’ın talihi piyasaların büyüdüğü son 10
yıla denk gelmiş olmaları. Bir de tabii Türkiye’de çekim merkezinin
kurucu devlet elitlerinden, Anadolu’nun muhafazakâr girişimcilerine
kaydığı dönemden geçiliyor olması. Seçim başarılarını bunlar
kolaylaştırdı. İslamcı partilerin toplumda güç bulmalarının nedeni
aslında artan yoksuluk. Fakirleşme, halk kitlelerini yaşamaları
için günlük bağımlılıklara itiyor. Bu bağımlılık sürdüğü müddetce
seçimler de kazanılıyor. Ancak Müslüman Kardeşler gibi onların da
sosyal ve ekonomik meselelerde daha geri bir duruşu var. İşçi
hareketine, çiftçi direnişlerine karşılar. İlerici bir toplum
hedefleri de yok. Bu yüzden de zaten İslamcılar hep emperyalizmin,
ABD’nin en iyi müttefikleri oldular. Ancak bu neoliberal
politikaları uzun vadede sürdürmeleri mümkün değil. Üç alternatif
Krize girildiğinde Türkiye’nin yönü ne olacak orası çok önemli.
Benzerini Mısır’da yaşadık.
ÜÇ ALTERNATİF VAR
1. Geçmişin nostaljisi Nasır’cılar. Türkiye’de Kemalistler aynı
nostaljik beklenti içinde olabilir.
2. İslamcı hayalleri canlandırma heveslileri.
3. Ulusal, halkçı demokratik bir alternatif hareket. Bu hareket
içinde ilerici güçlere, eğitimli orta sınıflara, işçilere,
sosyalistlere, demokratik oluşumlara, çiftçi hareketine yer
var.
Anlatılanlardan ve okuduklarımdan Erdoğan’da da Mısır’daki Müslüman
Kardeşler ve Mursi döneminin işaretlerinin gözlendiğini anlıyorum.
Erdoğan Mursi gibi bir cumhurbaşkanlığı yapacak olursa,
Mısır’dakine benzer patlamalar Türkiye’de de gündeme gelebilir.
Gezi Parkı protestoları gibi ama onlardan çok daha kitlesel sosyal
patlamalar gündeme gelebilir.
GEZİ'NİN İHTİYACI: DEVRİMCİ ÇEKİRDEK
Gezi Parkı’ndaki gençler sadece protesto olarak kaldı. Bir şeyi
reddediyorsunuz. İnsanlar “alternatifiniz ne” diye sorar.
Söyleyecek alternatifiniz yoksa protestoya devam edersiniz. Ama
olayları değiştirme kapasitesine sahip olamazsınız. Bir çekirdeğe
(nucleus) ihtiyaç var. Bir patlama ya da hareket var. Bunun farklı
bileşenleri var. İşsizlik ve fakirliğe isyan edenler; işçi
sendikaları gibi çalışma koşullarına karşı mücadele edenler;
özelleştirme politikalarına direnen çiftçiler, memurlar; polise
direnen, hak ve özgürlük isteyen orta sınıflar. Antiemperyalist,
bağımsız bir rejim isteyen milliyetçiler de var. Ama tüm bu
unsurlar bir program etrafında, alternatif sunarak, ortak bir
stratejik amaçla bir ortak cephe oluşturabilmiş değiller. Onları
bir araya getirecek bir çekirdeğe ihtiyaç var. İşte söyledğiim
ulusal, halkçı ve demokratik hareket tam da bu.
DARBELER YÜZÜNDEN FIRSAT KAÇTI
Türkiye’de sosyalist devrim için ilk fırsat 20’ler ve 30’lardı.
Ancak Atatürk’ün kurduğu yeni Cumhuriyet o yönü tercih etmedi.
İkinci en uygun dönem Demokrat Parti’nin kapitalizme geçişiydi. Bir
sol muhalefetin canlanma olasılığı çok yüksekti. Onu da üst üste
gelen askeri darbeler engelledi. Erdoğan’ı iktidara taşıyan 80
sonrası liberalleşme politikalarıydı. O yol da sürdürülebilir
gözükmemekte. Krizler yaşanacak, patlamalar olacak. Zaten bu
nedenle patlama diyoruz. Önümüzdeki günlerde Gezi benzeri olayların
çok daha fazlasını beklemeliyiz. Belki bu sosyal patlamalar
sonrasında sistematik, eleştirel, solcu düşünce yeniden ortaya
çıkabilir Türkiye’de.