Çok büyük deprem oluyor
Abone olSabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı dünyada finansal piyasalardaki gelişmeleri değerlendirdi.
Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, dünyada
finansal piyasalarda yaşanan son gelişmeleri “çok büyük bir deprem”
olarak nitelendirdi ve “Bunun sonunda daha çok denetim, gözetim ve
regüle (düzenleme) olan finansal piyasalar göreceğiz. Benim
beklentim hiçbir şey eskisi gibi olmayacak” dedi.
Sabancı, 2008'in başından itibaren bir finansal krizin dalga dalga
derinleşeceğini ve yılın “bıçak sırtında” geçeceğini öngördüklerini
hatırlattı. Krizin derinleştiğini ancak bu derinliğe ulaşmasını
kendilerinin de beklemediğini kaydeden Sabancı, “Ama yine de
'krizin boyutlarını henüz tam bilmiyoruz' demiştik. Nitekim
hakikaten ciddi boyutlarda olduğu son dönemlerde ortaya çıktı”
dedi.
“ETKİLERİ, 2009 YILINDA DA GÖRECEĞİZ”
Finansal piyasalarda “çok büyük bir deprem olduğunu” ifade eden
Sabancı, “ortalığın henüz yatışmadığını” ancak yatıştırmak için
başta Amerikan Merkez Bankası olmak üzere dünya merkez bankalarının
büyük çaba gösterdiğini anlattı.
Sabancı, “Bunun sonucunda daha çok denetim, daha çok gözetim ve
daha çok regüle olan finansal piyasalar göreceğiz. Benim beklentim;
hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Finansal piyasalarda ciddi
değişiklikler göreceğiz. Ciddi yeni regülasyonlar göreceğiz.
Bunları yaşayıp görmemiz gerekecek. Muhasebe sistemlerinde, şirket
değerleme sistemlerinde ciddi yeni bir döneme giriyoruz. Bunun
etkilerini 2009 yılında da göreceğiz” diye konuştu.
“YÜZDE 4 GİBİ BİR BÜYÜME, 4'ÜN ALTINDA BÜYÜMEYLE 2008'İ
KAPATACAĞIZ”
Güler Sabancı, krizin Türkiye'yi nasıl etkileyeceğine yönelik
soruya da “Hiç etkilenmeyeceğiz diye bir şey söz konusu olamaz.
Dünyadaki bu büyük dalga, bu kriz büyümeleri etkileyecek,
likiditeyi etkileyecek. Bu ikisi de Türkiye'nin ihtiyacı olan
şeyler. Türkiye'nin büyümeye de ihtiyacı var, likiditeye de
ihtiyacı var. Dolayısıyla iki türlü de etkileneceğiz” karşılığını
verdi.
“Finansal sistemimiz çok şükür sağlam” diyen Sabancı, 2001 ekonomik
krizinin ardından alınan kararlar ve yapılan düzenlemelerin
finansal piyasaları dayanıklı hale getirdiğini, bunun da “bir
avantaj oluşturduğunu” söyledi.
Sabancı, sürecin Türkiye'nin büyümesine etkisini değerlendirirken
“Tabii büyümemiz etkilenecek. Yüzde 4 gibi bir büyüme, 4'ün altında
bir büyümeyle 2008'i kapatacağız gibi gözüküyor. Bu, her halükarda
yüzde 2 olan OECD ortalamasında daha iyi. Dolayısıyla bizim, hala
götüren ve etkileyen kendi iç dinamiğimiz var” diye konuştu.
“KRİZİ, FIRSATA ÇEVİRME İMKANIMIZ
OLABİLİR”
Krizin Türkiye'ye etkisinin sınırlı kalması için neler yapılması
gerektiğine ilişkin soru üzerine Sabancı, “Tabii bir kere sakin
olmamız ve istikrarı bozmamız lazım. Mali disiplini, bütçe
disiplinini bozmamamız gerek. Bu disiplinleri bozmadan götürmek,
geçmişten daha da çok önem kazandı” dedi.
Bu noktada Uluslararası Para Fonu (IMF) ile bir anlaşma yapılmasını
arzu ettiğini kaydeden Sabancı, anlaşmanın çerçevesine yönelik
soruyu şöyle yanıtladı:
“Geçmişteki gibi değil ama yine de şu anda dünyadaki en önemli
finansal akredite gruptur, bir ufak sigortadır, bir anlaşma
yapmamız iyi olur diye düşünüyorum.
Temkinli olmamız lazım ama ben pozitif bir insanım biliyorsunuz.
Her kriz aslında bir de fırsat getirir. Bu dönemi eğer Türkiye
istikrarlı bir şekilde, mali disiplini bozmadan götürürse bunu bir
fırsata çevirme imkanımız olabilir. Yani temkinli olmalıyız ama
dünyada olanlara bakınca da bizim mali sistemimiz ve altyapımız
oldukça dayanıklı gözüküyor.”
“AVRUPA'DA BÜYÜMENİN YÜZDE 1 DÜŞMESİ, İHRACATIMIZI YÜZDE 3
ETKİLER”
Sabancı, başka bir soru üzerine, finansal piyasalardaki krizin reel
sektöre “mutlaka etkisinin olacağını” belirterek, dünyadaki,
özellikle Avrupa'daki büyümenin yavaşlaması halinde bunun
Türkiye'deki reel sektörü etkileyeceğini kaydetti.
Bazı verilere göre, Avrupa'daki büyümenin yüzde 1 düşmesinin,
Türkiye'nin ihracatına yüzde 3 etki yapacağını ifade eden Sabancı,
“Ki bu da olacak gözüküyor. Bu dönemde başka pazarlar bulabilir
miyiz, oradaki azalmayı başka yerlere satabilir miyiz... Fırsatlar
dediğim bunlardır, bunlar da iş hayatının yapması gereken şeyler”
diye konuştu.
“FAİZLER BİR SONUÇ, ENFLASYONİST BASKIYI GÖZ ARDI
EDEMEYİZ”
Sabancı, “Merkez Bankası faizlerini yüksek buluyor musunuz,
düşürülmesi beklentiniz var mı?” şeklindeki soruya da “Faizler bir
sonuç, dolayısıyla Türkiye'de, dünyada da bir enflasyonist baskı
var. Bunu göz ardı edemeyiz. Faizler, bunların bütününden çıkan
sonuçtur. Başbakan da bugünkü basın toplantısında Merkez Bankası
özgür demiş” yanıtını verdi.
Bu arada Başbakanın aynı zamanda kişisel olarak faizlerin biraz
daha düşürülmesinden yana olduğunu da belirttiğinin hatırlatılması
üzerine Sabancı, gülerek, “İş dünyası her zaman düşürülmesinden
yana” dedi. Sabancı, ancak “mühim olanın piyasanın doğru olanı
yapabilmesi” olduğuna dikkati çekti.
RESEPSİYON
Güler Sabancı'nın Ankara Hilton Otelinde düzenlediği resepsiyona,
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Devlet Bakanı
Kürşad Tüzmen, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Kültür
ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Çevre ve Orman Bakanı Veysel
Eroğlu, Merkez Bankası Durmuş Yılmaz, Sayıştay Başkanı Mehmet
Damar, Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün, bürokratlar, iş
adamları ve yabancı misyon temsilcileri katıldı.
Sabancı, resepsiyonda gazetecilerin soruları üzerine, dünyada çok
büyük bir depremin yaşanmakta olduğunu belirterek, “Bunun ne kadar
zarar verdiğini daha henüz tam sistem göremiyor. Bunun sonunda çok
ciddi bir değişim beklemek lazım piyasalarda. Sadece olay, denetim
meselesi değil, regülasyonlar meselesi de değil. Çok ciddi bir
şekilde yatırım bankacılığı konusunun da yeniden gözden
geçirileceğini düşünüyorum. Muhasebe sistemlerinde ciddi bir
yeniden bakış açısı gelmesi gerektiğini, geleceğine inanıyorum.
Yeniden tarif edilecek bunlar. Yani bu işin kitabı yeniden
yazılacak. Dolayısıyla büyük bir değişimin başlangıcındayız”
dedi.