Çok büyük bir saygısızlık
Abone olBaşbakan Yardımcısı Bozdağ, Necdet Özel'in Kosova temaslarında camiyi ziyaret etmesinden rahatsızlık duyanlara tepki gösterdi.
Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Yargıtay'ın Balyoz Davası
kararını açıklarken Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Özel'in
Kosova'da cami ziyaretinde olduğu iddialarına ve Özel'e yönelik
eleştirilere ilişkin ''Genelkurmay Başkanı'nın ecdat
yadigarı Sinan Paşa Camisi ziyaretini eleştirmek, camiye gitmesini
ve o ziyaret çerçevesinde orada bulunmasını 'ayıpmış, suçmuş' gibi
göstermek çok büyük bir saygısızlıktır, çok büyük bir
ayıptır'' dedi.
Bozdağ, Balıkesir Tanıtım Günü etkinliklerine gelişinde
gazetecilerin sorularını yanıtladı.
ÖZEL'İN KOSOVA ZİYARETİ
Yargıtayın, Balyoz Davası kararını açıkladığı sırada, Genelkurmay
Başkanı Özel'in Kosova'da bir camiyi ziyaret ettiği iddisanı
hatırlatarak buna gösterilen tepkilere ilişkin değerlendirmesini
sorması üzerine, eleştirilerin art niyetli bulduğunu böyledi.
Bozdağ, şöyle devam etti:
''Genelkurmay Başkanımız Kosova'da resmi bir ziyarette bulunuyor.
Orada Türk Birliği var, Türk Birliğini ziyaret ediyor. Ziyareti
çerçevesinde, görev kapsamında orada incelemelerde bulunuyor. Orada
hem Kosava'daki insanlarla hem de orada soydaşlarımız var. Bu
vesileyle ziyareti sırasında oradaki yetkililerle de görüşmeler
yapıyor. Resmi temaslardır. Sayın Genelkurmay Başkanının daha
önceden planlanmış resmi temasları. Bunu farklı değerlendirmek,
Genelkurmay Başkanı'nın ziyaretleri çerçevesinde ecdat yadigarı
Sinan Paşa Camisi ziyaretini eleştirmek, camiye gitmesini ve o
ziyaret çerçevesinde orada bulunmasını 'ayıpmış, suçmuş' gibi
göstermek çok büyük bir sagygısızlıktır, çok büyük bir ayıptır.
Esas utanılacak iş böylesi bir resmi ziyaret çerçevesinde yapılan
çalışmayı, ecdat yadigarı bir camiye yapılan ziyareti 'ayıp ve suç'
gibi göstermektir. Bunu yapanları kınıyorum.''
GEREĞİ YAPILIR
Bozdağ, ''Yargıtayın cezasını onamasının ardından tutuklu
Milletvekili Engin Alan'ın durumuna ilişkin MHP ile herhangi bir
temasın olup olmadığı'' sorusuna şu yanıtı verdi:
''Benim bildiğim kadarıyla şu anda herhangi bir temas yok.
Anayasa 83. ve 84. hükümleri gayet açık. Herhangi bir mahkumiyet
hükmü olduğu zaman, bu mahkumiyet hükmünün kesinleşmesine müteakip,
takip edilecek usul orada yazıyor. Dolayısıyla içtüzük de buna
uygun düzenlemeleri içeriyor. O usul neyse onun gereği yapılır.
Burada meçhul bir şey yok, bilinmeyen bir şey yok. Her şey
anayasada ve içtüzükte gayet açık. O usul neyse gereği eğer
kesinleşme olursa çünkü tashihi karar aşaması var, o çerçevede
anayasa ve içtüzüğe uygun olan yapılır.''