Çocukta kimlik bozukluğu
Abone olErkek çocuklarda meydana gelen cinsel kimlik bozukluklarında anne ve babanın yaklaşımının rolü büyüktür.
Uzman Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım, "Özellikle Erkek çocukların
yetiştirilişi sırasında ebeveynlerin sergilediği yanlış tutumların,
kimi zaman çocuğu eşcinsellik gibi cinsel kimlik bozukluklarına
yönlendireceğini belirten Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım, "Erkek
çocuğun sağlıklı bir şekilde yetiştirilmesi için babaya da anneye
de bir takım görevler düşüyor. Öncelikle baba eşi ve çocuğunun
yanında elinden geldiğince çok vakit geçirmelidir. Çocuğu ile daha
çok vakit geçiren baba, çocuğuna yapması gereken sorumlulukları
öğretmelidir. Bu da söylemekle değil, çocuğunun yanındaki
davranışları ile gerçekleşir. Bu şekilde çocuk babasından gördüğü
erdemli davranışları taklit edecektir. Öte yandan baba, erkek
çocuğa, kendi cinsiyetine uygun rolde oyunlar öğretmeli ve bu
oyunları onunla oynamalıdır. Bunlar çocuğunun ilgisine ve babanın
mesleği ya da hobilerine göre sportif oyunlar, müzik ya da sanatla
uğraşı, bahçe işleri vb. olabilir. Çocuğunuza ne kadar yakınsanız o
da sizin meraklarınıza o denli olumlu yaklaşacak ve bu yolla
çocuğunuzla çok şey paylaşabileceksiniz" şeklinde konuştu. "YAŞ
GRUBUNA GÖRE OYUNLAR ÖĞRETİN" Erkek çocuğunu belli bir yaştan sonra
anne tarafından yıkanmasının yanlışlığına değinen Dr. Bahadır
Bakım, "Çocuk belli bir yaştan sonra babası tarafından yıkanmalı,
tuvalet alışkanlığını kazanana dek, ona yardımcı olunmalıdır.
Mümkünse baba onu gelecekte birlikte yapabilecekleri aktiviteleri
anlatan öykülerle uyutmalıdır. Zaman zaman kendi işini
engellemeyecek şekilde işyerine götürmeye çalışması da olumlu bir
davranış olur" dedi. Dr. Bakım, babanın çocuğa yaş grubuna göre
oyunlar öğretmesinin olumlu bir tavır olacağını ifade ederek,
"Babanın, çocuğun yaşına göre bisiklete binmesini, basketbol,
futbol, yüzme vb. sporları, satranç, dama gibi yaşıtları ile vakit
geçirebileceği oyunları öğretmesi uygundur. Ayrıca baba çocuğuna
bakkal ya da marketlerden alışveriş yapmayı, para hesabı yapmayı,
görgü kurallarını, varsa bahçe bakımı ya da bilgisayar kullanımını
öğretmelidir. Baba çocuklarına karşı sadece güç ve otorite gibi
kaba tavırları kullanmak yerine, şefkat ve sevgi ile yaklaşımı
esirgememelidir. Sevgi göstermek sadece kadınlara ait bir yaklaşım
değildir. Sevginiz göstermek, zaman zaman özür dilemek, onur kırıcı
bir davranış değil, tam aksine sizi onun gözünde yükselten bir
unsurdur" şeklinde konuştu. "ÇOCUĞU AŞAĞILAMAYIN VE ONU HAFİFE
ALMAYIN" Babanın çocuğuna pek çok konuda cesaret vermesi
gerektiğini anlatan Bakım, "Küçüklüğünün eğlenceli ve komik
olaylarını çocuğuna hoş bir şekilde anlatmalı, baba kendi babasını,
annesini ve kardeşlerini güzel bir şekilde tanıtmalıdır. Çocuğunun
belli bir konuda zorlandığı durumlarda ona, kendisinin de benzer
durumlarda küçüklüğünde zorluklar yaşadığını, ama çalışarak
bunların üstesinden geldiğini, onun da kendisine benzediği için bu
durumlardan kolayca sıyrılabileceğini belirtmelidir" dedi. Uzman
Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım babanın çocuğa karşı takındığın tavrın
önemine değinerek, "Çocuk hiçbir şekilde aşağılanmamalı, hafife
alınmamalı, çocuğa karşı fiziksel güç kullanılmamalıdır. Saygı
uyandırmak için araya uzak mesafeler konmamalıdır. Baba neyi
söylemek istiyorsa, araya başka aracı koymadan açık kalplilikle ve
yumuşak bir üslup ile belirtmelidir. Çocuktan yaşına göre
kaldıramayacağı ağır beklentiler içinde olmak da uygunsuz bir
yaklaşımdır. Bu durumda çocuk sürekli olarak yetersizlik duyguları
içine girecek ve babayla olumlu ilişki kuramayacaktır"
açıklamasında bulundu. "ÇOCUĞUN CİNSELLİKLE İLGİLİ SORULARINI
YANITLAYIN" Babanın çocuğunun yanında başkaları ile tartışmasının
kendine olumsuz bir puan kazandıracağına dikkat çeken Psikiyatr Dr.
Bahadır Bakım, "Baba kendisini küçük düşürücü durumlara girmekten
kaçınmalıdır. Çocuğun babasını daima örnek alabilmesi için babanın
söz, davranış, kılık kıyafet ve sosyal ilişkilerinde kendine çeki
düzen vermesi ve kendi tepkilerini kontrol etmesi şarttır. Baba
çocuğun pek çok konuda fikrini almalı,ona çocuk gibi değil, dost
gibi davranmalıdır. Özellikle cinsel konulardaki sorular çocuğun
başkalarından yalan yanlış öğrenmesine gerek duymayacağı derecede
yeterli olmalıdır. Baba çocuğunun bu ve benzeri türden sorularını
geçiştirmemeli ve soru sorma, araştırma hevesini kırmamalıdır. En
yoğun öğrenme dönemi doğum sonrası 7. saatten 7 yaşa dek olan
dönemdir. O yüzden bu dönemi o gurura heba etmeyin" dedi. Annenin
özellikle babaya hitabının çocuğu çok etkilediğini ifade eden Dr.
Bahadır Bakım, "Babanın varlığı ya da gelecekte birlikte
yapabilecekleri konusunda çocuğuna, babaya yönelik olumsuz ve
aşağılayıcı ifadeler (ki buna olumsuz hitapların olduğu şakalar da
dahildir) kullanmamalıdır. Anne oğluna, 'Sen baban yokken erkek
olarak babanı temsil ediyorsun' şeklinde onurlandırıcı ifadeler
kullanabilir. Ancak burada kantarın topuzunu kaçırmamalı, çocuğun
her istediği yapılacak gibi bir anlam çıkarılmamalıdır. Çocuğun her
şeyin bir sınırı olduğunu, demokrasinin herkesin her istediği şeyi
yapması, başkasının özgürlüklerini sınırlamak anlamına gelmediği
öğretilmelidir" şeklinde konuştu. "ERKEK ÇOCUĞU KADIN
TOPLANTILARINA GÖTÜRMEYİN" Dr. Bakım, anne ve babanın çocuğa karşı
aynı tutumu sergilemesinin önemli olduğunu vurgulayarak, "Farklı ve
tam tersi yönde şekilde çocuğa çifte mesajlar verilmemelidir.
Tepkiler ve yaklaşımlar aynı yönde olmalıdır. Aksi halde çocuğunuz
sizi kullanabilir, bu da hem onun gelişimini olumsuz etkiler, hem
de sizin otoritenizi sarsar. Anne oğlunu daha çok küçük yaşta olsa
bile, herhangi bir şekilde makyaj yapmasını, bayan giysisi giymesi
ya da takılar takması gibi girişimlerini engellemelidir. Kendisi de
'Benim kız çocuğum yok' diyerek erkek çocuğunun saçlarını örmeye ,
toka takmaya çalışmamalıdır" dedi. Anneleri çocuklarına giysi
seçerken dikkatli olmaları yönünde uyaran Bakım, "Çocuklarına kendi
beğendikleri pembe, kırmızı gibi renkli giysiler değil, babasının
giydiği renkte, daha cinsiyete uygun giysiler seçmelidir. Anneler
oğullarına bebek, oyuncak fırın, ocak, ütü, tencere, tabak vb. gibi
kız çocuklarının yeğleyebileceği oyuncaklar yerine, arabalar, gemi
ve uçaklar gibi daha cinsiyetlerine uygun oyuncaklar seçmelidirler.
Çocuğa her elbise giydirişinde 'Bak ne güzel, baban gibi oldun,
sana ağabey, baba giysileri aldım' şeklinde yaklaşımlarda
bulunmalıdır. Anne oğlunu yanında giyinip, soyunmamalı, onun
yanında makyaj, banyo yapmamalıdır. Anne çocuklarını sürekli olarak
kadın toplantılarına götürmemeli, daha çok yaşıtı çocukların olduğu
park vb. yerlere götürmelidir" açıklamasında bulundu. "ÇOCUĞA
ERKEKLERİ VE BABASINI KÖTÜLEMEYİN" Psikiyatr Uzman Dr. Bahadır
Bakım, annenin oğluna babasını ve erkekleri kötülememesi
gerektiğine değinerek, "Çocuğa erkelerin kötü olduğu şeklinde bir
düşünce empoze edilmemeli. 'Baban bana şöyle söylüyor, böyle
davranıyor, bütün erkekler hep aynıdır' gibi sözler söylememeli,
onların yanında yakınıp ağlamamalı, oğullarını kendi bireysel ya da
ailesel çatışmalarını dinleyecek terapistler haline
getirmemelidirler" dedi. Annenin eşinden görmediği sevgiyi bulmak
için oğluna aşırı derecede bağlanmaması gerektiğine dikkat çeken
Psikiyatr Dr. Bahadır Bakım, "Anne çocuğun kendine bağımlı hale
gelmesine izin vermemelidir. Aksi halde çocuk kendi kişiliğini
geliştiremeyecek, okula gitmesi, kız arkadaş bulması, evlenmesi
zorlaşacak ya da anneye bağımlı hale gelecektir. Anne ve baba, eğer
aile büyükleri çocuğun gelişimine müdahalede bulunuyorsa, bu duruma
engel olmalıdırlar. Çocuğun (eğer ekonomik durum uygunsa) kreş ya
da anaokuluna verilmesi uygundur. Eğer anne-baba arasında sorunlar
varsa, çocukla iletişim sorunları varsa, çocukları uygunsuz
davranıyorsa, arkadaşları tarafından alaya alınıyorsa ve bu nedenle
çocuk evden çıkmak istemeyebilir. Ebeveynler, bu konuda
yapabilecekleri bir şey yoksa bir uzman yardımı almalılar" şeklinde
konuştu.