Çocukluğumun bayramları…

Nesrin YILMAZ nesriny@internethaber.com

“Çocukluğumun bayramları” adlı özlem başlığını hiç samimi bulmuyorum.

 

Çünkü her yıl, her bayram, her çocuk için aynıdır…

 

Her çocuk yeni alınan bir giysiye, birinin elini öptüğünde verilen harçlığa, insanların sürekli gülümsemesine, bir kaç günlüğüne herkesin mutlu görünmesine sevinir…

 

Eski bayram- yeni bayram diye bir şey yoktur.

 

Bayram her zaman aynı bayramdır.

 

Aslında bayrama olduğu sanılan özlem çocukluğadır…

 

Yıllar önceki bayramlara özlemin, insanın bir yerlerinde depreşme nedeni, yaşın ilerlemesinden kaynaklanan sorumluluklar nedeniyle çocukluğuna duyduğu özlemdir…

 

İnsanoğlunun çocukken bir adet şekerden duyduğu mutluluğu, şimdi bir çuval şekerde bulamamasıdır özlemin nedeni…

 

Çocuklukta yaşadığı her şeye karşı duyduğu özlem gibi…

 

***

 

Dedim ya bayram bayramdır…

 

Her çocuk için şekerle, harçlıkla özdeşleşen bayram, her büyük için birazcık da zaruri ziyaretlerdir…

 

Bu yüzden, zorunluluktan kaçmak istercesine çocuk olmaya özentidir, yıllar önceki bayramlara duyulduğu sanılan özlem…

 

Ziyarete koşarcasına gitme, el öpme yarışına girmenin kendine kazandırdığı "bir şeyler" olduğunu çocukluğundan bilen, bayramın bütün güzelliklerini o yaşlarda yaşayan ve bunu tecrübeyle sabitlemiş olan bir büyüğün yıllar önceki çocukluğunu kıskanmasıdır biraz eski bayramlara özlem duyma nedeni…

 

Bir büyüğün içindeki çocuğun büyümesine duyduğu öfkedir, geçmişe duyduğu özlem…

 

Bu yüzden hiç samimi bulmam eski bayramlara duyulan özlemi…

 

Bayram bayramdır, hep aynıdır…

 

Bir tek yerinde durmayan ve değişen şey zamandır…

 

Zaman çocukluğumuzu çalandır…

 

Ve aslında bütün özlemler çocukluğadır…

 

Bayramlar her zaman aynıdır…

 

Eskisi yenisi yoktur…

 

***

 

Bir de eski bayramlar- yeni bayramlar diye bölünmeyin derim…

 

Hepinize iyi bayramlar dilerim…