Çocuklarınızı bilgisayar bağımlısı yapmayın!
Abone olİstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri ‘Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı’ adlı bir anket çalışması yaptı. Ankete, İstanbul’un 15 semtinden 1.500 kişi katıldı. İşte o anketin sonuçları.
İstanbul Teknik Üniversitesi’nin yaptığı bir ankete göre
okul çağı çocuklarının yüzde 42,3’ü günde 3 saatten fazla
bilgisayar başında kalıyor. Güvensizlik sebebiyle sokağa
gönderilmeyen çocukların, vaktinin çoğunu bilgisayar başında
geçirdiğini söyleyen uzmanlar, alternatif oyun fırsatlarıyla önlem
almayı tavsiye ediyor.
Zaman gazetesinden Emel Temizay'ın haberine göre, okulların kapanmasıyla çocuklardan kimi tatile, kimi memlekete gidiyor. Bazıları ise tatili bilgisayar başında geçirmeyi tercih ediyor. Prof. Orhan Kural ve İstanbul Teknik Üniversitesi öğrencileri ‘Çocuklarda Teknoloji Bağımlılığı’ adlı bir anket çalışması yaptı.
Ankete, İstanbul’un 15 semtinden 1.500 kişi katıldı. Araştırma, okul çağındaki çocukların yüzde 42,3’ünün hafta içi günlük 3 saatten fazla vaktini teknoloji başında geçirdiğini ortaya koyuyor. Bilgisayar kullanan bu çocukların yüzde 64,2’sinin amacı bilgisayar oyunları. Yüzde 53’ü sosyal medya sitelerinde vakit geçirirken, yüzde 27,7’si dizileri takip etme amacıyla bilgisayar kullanıyor.
Yüzde 46,9 gibi bir grup araştırma yapmak, yüzde 32,9’u da ev ödevi hazırlamak için bilgisayar başına oturduğunu dile getiriyor. Erkek çocuklar, kız çocuklara oranla bilgisayar başında daha fazla vakit geçiriyor. Ergenlik döneminde, oyun ve sosyal paylaşım sitelerinde geçirilen süre daha da artıyor. 7 saatten fazla teknoloji başında vakit geçiren çocukların yüzde 71,7’si sosyal ağları, yüzde 42,4’ü dizileri takip ediyor. 8 yaş ve altındaki çocukların yüzde 11,5’i ise günde ortalama 3-4 saatini bilgisayar başında geçiriyor.
BİLGİSAYAR BAĞIMLILIĞI ÇOK TEHLİKELİ BOYUTLARA
YÜKSELDİ
Aileler de çocuklarının yemeklerini bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi cihazların başından kalkmadan acele ile yediklerini ifade ediyor. Uykuda geçirmeleri gereken zamanı internet başında geçiren çocuk sayısı da azımsanmayacak ölçüde.
Arkadaş ortamlarında bile bilgisayar-cep telefonu oyunları oynayan bilgisayar bağımlısı bu çocuklar, arkadaşlarını da internetten seçiyor. Toplumun karşılaşacağı tehlikeli bir bağımlılığın boyutlarını göstermek için bu çalışmayı yaptığını aktaran Prof. Kural, “Bilgisayar bağımlılığı çok tehlikeli boyutlara yükseldi. Bu durum beraberinde kötü alışkanlıkları getiriyor. İnternette madde bağımlısı genç çok. Madde bağımlılarıyla tanışan çocuklar kötü alışkanlıkların pençesine düşebiliyor. Aileler çok dikkatli olmalı. Okul yönetimleri, velilere bu konuda eğitimler düzenlemeli.” diye konuşuyor.
‘ÇOCUKLARA, BİLGİSAYAR DIŞINDA OYUN FIRSATLARI SUNULMALI’
Çocukların bilgisayar başında geçirdiği zamanın sınırlı olması gerektiğini belirten Uzman Pedagog Sevil Yavuz, “Aileler çocuklarına arkadaşlarıyla zaman geçirebileceği fırsatlar oluşturmalı. Çocukların dışarıda özgürce oyun oynamaya ihtiyacı var.” diyor. Uzman pedagog şu önerilerde bulunuyor: “Aile ödevleri için izin vermeli. Ancak ödev dışında eğitici bir oyun oynamak istese bile süre kısıtlı olmalı.
Çocukla birlikte karar alınmalı. Bir günlük plan yapılmalı ve bu planda bilgisayar oyununa ayrılacak zaman tayin edilmeli. Bazı çocukların psikolojik problemleri olduğu için çok fazla bilgisayar oyunu oynayabiliyor. Bu çocuklar mutlaka uzman bir pedagoga götürülmeli.” İnterneti yasaklamanın çare olmadığını söyleyen Pedagog Ali Çankırılı ise çocuğun internete niçin yöneldiğinin tespit edilmesi gerektiğini belirtiyor.
Genellikle gerçek hayatta arkadaşı olmayan, içe kapanık, özgüveni zayıf, psikolojisi bozuk, zararlı alışkanlıkları ve karamsar düşünceleri olan, ailesiyle sorun yaşayan çocukların internette arkadaş aradığına dikkat çeken Çankırılı, “Oyun siteleri oyunlarını sanal puan ve ödüller kazandıracak şekilde kurguluyor. Çocuk, eline maddi anlamda bir ödül geçmese de ‘şu kadar puan kazandım, şu kadar oyuncuyu geride bıraktım’ şeklinde heyecan ve övünç yaşıyor. Bunun devamında çocuklar internet üzerinden arkadaşlıklar kurmaya başlıyor.” diyor.