Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemiz gerekiyor
Abone olAile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, son günlerde artan çocuk ölümlerine ilişkin, “Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemiz gereki...
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Ayşenur İslam, son günlerde
artan çocuk ölümlerine ilişkin, “Çocuklarımıza çığlık atmayı
öğretmemiz gerekiyor. İstemedikleri bir şeyle karşılaştıklarında,
istemedikleri bir teklifle ya da zorlamayla karşılaştıklarında
çocuklarımızın etraftakileri haberdar edebilmeleri için çığlık
atabilmeleri gerekiyor” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı İslam, erken ve zorla
evliliklerle mücadele ile çocuklara yönelik yapılacak çalışmalara
ilişkin basın toplantısı düzenledi. İslam toplantıda ilk olarak son
günlerde gündemde olan kayıp çocuklar ve bu çocuklara yönelik
işlenen suçları değerlendirdi.
Konu çocuk olunca geri kalan her şeyin teferruat olduğunu belirten
Bakan İslam, “Son günlerde gündemimizi son derece üzücü bir şekilde
işgal eden birçok çocukla ilgili suç hadisesi cereyan etti. Bu
vesileyle, bu konuda acı çekmiş bütün ailelerimize başsağlığı ve
sabırlar diliyorum. Pamir’e, Mert’e, Umut’a, Gizem’e ve onlar gibi
bu şiddetin kurbanı olmuş bütün çocuklarımıza Allah’tan rahmet
diliyorum” diye konuştu.
“BU FACİALARI ORTAYA ÇIKARAN FAİLLER BİZİM ÜLKEMİZE UZAYDAN
GELMİYORLAR”
Biran evvel bu hadiseleri ortadan kaldırmamız gerektiğine
inandığını kaydeden İslam, “Bununla ilgili topyekûn bir hareket bir
mücadele gerekir. Belki en başta şunu söylememiz gerekir. Sevgi
adına hareket ettiğini iddia eden bir genç adam, sevdiği kızın
kardeşini hunharca öldürebiliyor. Babasıyla iş ilişkisi olduğu bir
çocuğu bir genç adam ıssız bir yere götürüyor. İşkenceyle
öldürülüyor. Başka çocuklar kaçırılıyor, işkenceye maruz
kalıyorlar, şiddete maruz kalıyorlar ve öldürülüyorlar. Şu soruyu
kendimize sormamız gerekiyor zannediyorum; bizim gibi insani
değerleri yüksek olduğunu düşünen, dini inançlarının yüksek
olduğunu, düşünen aile kurumunun gelişmiş olduğunu düşünen bir
toplumda bu tür facialar nasıl yaşanabilir? Bu faciaları ortaya
çıkaran failler bizim ülkemize uzaydan gelmiyorlar. Bu toplumda
yetişiyorlar. Bu nasıl oluyor? Bizim toplumumuz bu insan tipini
nasıl oluyor da yaratıyor? Aslında düşünmemiz gereken soru
temelinde bu ve bu soruyu hep beraber düşünmemiz gerekiyor. Bu
soruyu bizim felsefecilerimizin düşünmesi gerekiyor,
sosyologlarımızın düşünmesi gerekiyor, din adamlarımızın,
ailelerimizin düşünmesi gerekiyor, hepimizin düşünmesi gerekiyor.
Biz bu insan tipini nasıl yaratıyoruz toplumda? Bu sorunun cevabını
çok acilen bulmamız gerekiyor. Bunu tartışmamız gerekiyor”
değerlendirmesinde bulundu.
“BİR YABANCININ HANGİ TALEPLERİNE, HANGİ ÖNERİLERİNE NASIL KARŞILIK
VERMESİ GEREKİYOR, BİR ÇOCUĞUN”
Yapılması gerekenlerle ilgili ise Bakan İslam, şunları söyledi:
“Bakanlık olarak görevimiz bu tür olaylar vuku bulmadan önce
tedbirleri almak. Engelleyecek tedbirleri almak. Biz Bakanlık
olarak sadece korumamız altındaki çocuklarla ilgilenmiyoruz. Aynı
zamanda toplumumuzda yaşayan bütün çocuklarımızın iyi şekilde
yaşamalarını, güvenlikli olmalarını sağlamak konusunda kimi zaman
görevlerimiz var. Kimi zamanda koordinasyon vazifesini üstlenmemiz
gerekiyor. Son zamanlarda baktığımızda çocuklara karşı işlenen
suçlarda yeniden artış eğiliminin ortaya çıktığını görüyoruz. Bu
bütün dünyada böyle ama ne yazık ki bizim ülkemizde de böyle. Onun
için bakanlık olarak derhal bu konudaki uygulamalarımızı gözden
geçirmeye başladık ve eylem planlarımızı revize etme kararı aldık.
İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı ile
birlikte acil toplantılar yaparak yeni çalışmalar üzerinde durmayı
istiyoruz. Bizimde katkılarımızla bunların nasıl revize edileceğini
hemen yarından itibaren bu bakanlıklardaki yetkili mercilerle
görüşmeye başlayacağız ama ilk söylemem gereken şu olacak; hemen
çocuklarımızı ve ailelerimizi bu tür şiddet olaylarına karşı, bu
tür taciz ve saldırılara karşı bilinçlendirmemiz gerekiyor. Bu
bilinçlendirmeyi yaparken, ülkede bir panik ortamı yaratmamız
gerekiyor. Kreşlerde, anaokullarında, ilkokullarda bilinçlendirme
programları düzenliyoruz. Milli Eğitim Bakanlığının müfredatı
içinde bu programlar var ama bunların daha da yaygınlaştırılması
lazım. Çocuklara bir takım temel eğitimlerin verilmesi gerekiyor.
Aslında bu temel eğitimlerin ana noktası, çocukların kişisel
güvenliklerini kendilerinin sağlamalarını kolaylaştırmak ve
hazırlamak olacak. Çocuklarımızın çok erken yaşlardan itibaren bir
noktayı çok iyi bilerek yetişmesi gerekiyor. Bir yabancıyla
karşılaştıklarında nasıl davranacaklarını bilmeleri gerekiyor.
Tıpkı ateşe ellerini uzattıklarında, yanabileceklerini bildikleri
gibi. Bir yabancının hangi taleplerine, hangi önerilerine nasıl
karşılık vermesi gerekiyor, bir çocuğun.”
“BÜTÜN AİLELERİMİZİN ÇOCUKLARIMIZA KOŞULSUZ SEVGİ GÖSTERMESİ
LAZIM”
Ailelere önerilerde bulunan İslam, “Bütün ailelerimizin
çocuklarımıza koşulsuz sevgi göstermesi lazım. Çocuklarımız
ailelerinin yanında olduğunu bilmeliler. Sevgi ve şefkat
çocuklarımızın muhtaç olduğu duygular. Çocuklarımız bu duyguları
dışarıda aramamalı. Evin içinde kendi ailesinde bulmalı. Şefkat
duygusuyla bir yabancının peşine takılmaktan çocuklarımızı
korumamız gerekiyor. Arkadaşlarını tanımamız gerekiyor. Kimlerle
muhatap, kimlerle bütün gününü geçiriyor. Bu arkadaşların aileleri
nasıl insanlar? Bunu muhakkak bilmemiz gerekiyor. Bir de
çocuklarımızın internetten kurdukları arkadaşlıklara, hakim olmamız
gerekiyor. Daha küçük yaştaki çocuklarımız için ise acilen alınacak
tedbirler aileler tarafından. Çocuklarımızı kontrolsüz bir biçimde
dışarıya bırakmamak gerektiği sorunu var. Küçük yaştaki
çocuklarımızın hemen öğrenmesi gereken bir başka bilgi de yabancı
mesafesini korumak. Çocuklarımızın karşı koyabilmeyi de öğrenmesi
gerekiyor. Çocuklarımıza çığlık atmayı öğretmemiz gerekiyor.
İstemedikleri bir şeyle karşılaştıklarında, istemedikleri bir
teklifle ya da zorlamayla karşılaştıklarında çocuklarımızın
etraftakileri haberdar edebilmeleri için çığlık atabilmeleri
gerekiyor. Kendilerini koruyabilmek için, ben tehlike altındayım
diye etrafı haberdar edebilmek için” şeklinde konuştu.
“BU CİNSEL SALDIRI VE CİNSEL İSTİSMAR SUÇLARIYLA İLGİLİ TASARI
ÖNÜMÜZDEKİ HAFTALARDA GÜNDEME ALINACAĞINI DÜŞÜNÜYORUZ”
Adalet Bakanlığı ile çocuk istismarlarına yönelik yasa çalışmasıyla
ilgili soruya Bakan İslam, “Bu yasa gündemde. Sayın Adalet
Bakanımız ile görüştük, sayın Başbakanımız ile görüştük. Yasayı
biran önce Meclis gündemine sokmak üzere harekete geçtik. Bu cinsel
saldırı ve cinsel istismar suçlarıyla ilgili kanun maddelerinin
yeniden düzenleyen bir tasarı. Önümüzdeki haftalarda gündeme
alınacağını düşünüyoruz” diye konuştu.
Kanunla ilgili İslam, “Cinsel suçların ceza oranlarını nispi olarak
artıyor. Her türlü cinsel suçun karşısında teklif edilen ceza
oranında bir takım artırımlar var. Cinsel suç işleyen failin
gerekirse tedavi edilmesini gündeme getiriyor. Kastrasyon denilen
madde bu ama bir kastrasyon cezası değil. Ceza uygulaması değil,
tedavi uygulaması. Eğer fail hasta olduğu için bu eylemi
uyguluyorsa tedavi edilmesi gerekir. Faile karşı hak yoksunlukları
getiriyor. Cinsel suç işleyen bir failin sonraki hayatında
çocuklara yaklaşmasının engellenmesi söz konusu. Çocuklarla ilgili
kurum ve kuruluşlarda bir daha çalışamayacağı gibi düzenlemeler
getiriliyor. Evlenme yaşına gelmiş insanların zorla
evlendirilmesini de suç olacağını öngörüyor yasa. Kendi koruması
altında ya da kendi evinde yaşayan çocuklara karşı cinsel suç
işleyenlerin cezaları artırılıyor” ifadelerini kullandı.
Kastrasyon ile ilgili sorulan soruya İslam, “Kastrasyon bir
operasyonla yapılan bir işlem. Bu yok. İlaçla tedavi var ya da
psikiyatrik tedavi var. Bu tür hastalığı olan faillerin topluma
yeniden kazandırılmaları için, tedavi edilmeleri var kanunda”
dedi.
Cezalarla ilgili üst sınırın sorulması üzerine İslam, “En üst sınır
müebbet. Hangi suçun müebbetle yargılanacağını söylemiyorum. En üst
yargılama haddi müebbet” diye konuştu.
Çocuklara çığlık atmanın öğretilmesi gerektiğiyle ilgili soruya
İslam, “Çocuklar gürültü yapsın. Sessiz olmasınlar. Kendilerine
yönelen bir şiddetin varlığını hissettikleri anda bunu etraflarına
duyursunlar” dedi.
Bakan İslam’ın, “Bu failler bizim ülkemize uzaydan gelmiyor”
ifadelerinin sorulması üzerine İslam, “Ben bunun tartışılmasını
istiyorum. Bunun sosyologlarımı, felsefe uzmanlarımız tarafından,
din bilginlerimiz tarafından, ailelerimiz tarafından tartışılmasını
istiyorum. Biz bu konuda araştırmalar yapıyoruz. Bu insan tipi
nasıl çıkıyor diye” şeklinde konuştu.
(İHA)