Çocukları lösemiden koruyor...
Abone olMersin İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, Türkiye’de her yıl 16 yaşın altında bin 200 ile bin 500 yeni lösemili çocuk vakasın...
Mersin İl Sağlık Müdürü Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı,
Türkiye’de her yıl 16 yaşın altında bin 200 ile bin 500 yeni
lösemili çocuk vakasının bildirildiğini ifade ederek, "Ailelerin
dikkat etmesi gereken en önemli nokta, çocuklarının olabildiğince
dengeli beslenmesini sağlamak, katkı maddesi içeren yiyeceklerden
uzak tutmaktır" dedi.
Lösemiyle ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Başaralı, löseminin
bir kan hastalığı olduğunu, halk arasında kan kanseri olarak
bilindiğini söyledi. Çocukluk çağındaki kanser vakalarının yüzde
35’ini lösemilerin oluşturduğunu kaydeden Başaralı, "En çok 2-5
yaşlarındaki çocuklarda görülür. Bu dönem çocuklarda lenf dokusunun
en yoğun olduğu dönemdir. Çocuklarda görülen lösemiler hücre
cinsine göre akut lenfoblastik lösemi ve akut myeloblastik lösemi
olmak üzere iki ana gruba ayrılır. Kendi içlerinde de alt sınıflar
tanımlanabilir. Türkiye’de her yıl 16 yaşın altında bin 200 ile bin
500 yeni lösemili çocuk vakası bildirilmektedir. Lösemi nedenleri
henüz tam olarak aydınlatılamamıştır. Sitogenetik ve moleküler
tekniklerdeki yeni gelişmelerle genetik yatkınlıklar, radyasyon,
hamilelik esnasında sigara içmek, alkol ve uyuşturucu kullanmak,
hamileliğin ilk 3 ayında röntgen çektirmek, benzer ve türevleri ile
böcek ilaçları gibi kimyasal maddeler, bazı kalıtsal hastalıklar ve
bazı viral hastalıkların hep birlikte lösemiye neden olabilecekleri
çalışmalarla gösterilmiştir" diye konuştu.
LÖSEMİNİN BELİRTİLERİ
Löseminin birçok belirtisinin olabileceğini vurgulayan Başaralı,
"Ateş, halsizlik, iştahsızlık, kilo kaybı, nedensiz burun ve cilt
altı kanamaları, kansızlık, lenf bezlerinde büyüme ve
karaciğer-dalak büyümesi neden olabilir. Ayrıca yayıldığı organlara
ait belirtiler olarak baş ağrısı, kusma, karın ağrısı, görme
bozuklukları görülebilir. Bu belirtilerle müracaat edilen çocuk
hematoloji uzmanlarınca yapılan muayenede çoğunlukla karaciğer ve
dalak büyümesi, lenf bezlerinde genişleme, kanama bulguları tespit
edilebilir" ifadelerini kullandı.
Tedavisi hakkında da bilgiler veren Başaralı, "Tedavi öncelikle
genel durumun düzeltilmesi yöntemleri ile başlar. Lösemi
hastalığının tedavisindeki temel prensip kemik iliğindeki ana kan
hücrelerinde oluşan ’blast’ adı verilen hücrelerin çoğalmasını
durdurmak ve sonrasında normal kan elemanlarının yapılmasını
sağlamaktır. Lösemi, son derece uzun, zor ve pahalı bir tedavi
gerektirmektedir. Lösemi tanısı olan vakalara belirli aralıklarla
verilen çok sayıda ilaç ve kemoterapi tedavisiyle 2.5 yıl kadar
süren bir tedavi uygulanır. Bu tedavi sonucunda yüzde 70 ile 85
oranında tamamen iyileşme sağlanabilir. Yalnızca yüzde 5 oranındaki
vakalarda ve uygun durumlarda kemik iliği nakli yapılabilir.
Türkiye’de kemoterapi ve kemik iliği nakli batı ülkeleri
standartlarında, başarıyla yapılmaktadır" şeklinde konuştu.
"ÇOCUKLARIN DENGELİ BEKLENMESİNİ SAĞLAYALIM"
Ailelere de çağrıda bulunan Başaralı, açıklamasını şöyle
sürdürdü:
"Ailelerin dikkat etmesi gereken en önemli nokta, çocuklarının
olabildiğince dengeli beslenmesini sağlamak, katkı maddesi içeren
yiyeceklerden uzak tutmaktır. Kanserojen tüm gıdalar her türlü
kanseri oluşturabilirler. Anne sütü çok koruyucudur. Beslenme çok
büyük önem taşımaktadır. Kemoterapinin yan etkileri nedeniyle
ağızdan beslenme bozulmaktadır. Ayrıca mide bağırsak sistemini
koruyan mukoza hücreleri de yok olmaktadır. Kolay sindirilebilen,
kaloriden zengin, steril beslenmeye dikkat edilmelidir. Lösemili
çocukların tedavileri boyunca ağız ve vücut temizlikleri çok
önemlidir. Normalde bulunan bakteriler ve fırsatçı
mikroorganizmalar vücut direncinin çok düştüğü dönemlerde yaygın
enfeksiyonlara neden olurlar. Yine anal bölgesinin, el ve ayakların
her zaman temiz tutulması gereklidir. Kullanılan çamaşırların,
giysilerin, yatak çarşaflarının, havluların, çatal kaşık ve benzeri
şeylerin özenle yıkanması ve sık değiştirilmesi gereklidir."
Tedavinin ikinci basamağı olarak hasta ve ailelere hastalık
hakkında bilgilendirme yapılması gerektiğini belirten Başaralı,
"Sosyal ve psikolojik destek ile hastalarda yüzde 85’lere varan
oranda iyileşmenin sağlandığı belirtilmektedir. Lösemili çocuklar
etraflarındaki insanlardan, havadan mikrop almamak ve korunmak için
maske takmaktadırlar. Lösemi bulaşıcı değildir. Her şeyde olduğu
gibi moral desteği büyük önem taşır. Umudun hep yükseklerde olması
zorunludur" dedi.
(İHA)