DİYARBAKIR'ın Sur ilçesinde barikatların kaldırılması, hendeklerin kapatılması, tuzaklanmış el yapımı patlayıcıların imha edilmesi ve PKK'lı teröristlerin etkisiz hale getirilmesi için yapılan operasyonlar sırasında, açılan güvenlik koridorundan çıkan 11 çocuğu çeşitli oranlarda hapis cezasına çarptıran Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi, gerekçeli kararını açıkladı. Kararda, 12-17 yaşları arasındaki çocukların, kendi istekleriyle terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil oldukları ve güvenlik güçlerine karşı silahlı eylem ve direnişlere katıldıkları ifade edildi. Sur'da hendek-barikat operasyonları sırasında açılan koridor ile mahalllerde bulunan, yaşları 12-17 arasında değişen 11 çocuk, 3 Mart 2016 tarihinde bölgeden çıkarak güvenlik güçlerine teslim oldu. Gözaltına alınan çocuklardan F.Y. (16), Ö.S. (17) ve M.Ç. (17) tutuklanırken, R.A.(17), S.K. (14), Ş.A. (16), A.A. (15), F.B. (15), M.S.K. (15), M.F.D. (12) ile R.H.(16) tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Soruşturmayı 14 Haziran 2016 günü tamamlayan savcılık, şüphelilerin tamamının, 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan yargılanmasını istedi. SAVCI: ÇOCUKLARA HIRSIZLIK YAPTIRILMIŞ İddianamede, fotoğraf teşhis tutanağına göre; şüphelilerden M.F.D.'nin (12) örgüt mensuplarının talimatı ile boşaltılan evlerden kıymetli eşyaları çaldığı ifade edildi. S.K.'nın (14) kalaşnikof kullandığı belirtilirken, Ö.S.'nin (17) ise 5 askerin şehit edildiği Cumhuriyet İlköğretim Okulu'ndaki saldırıyı 'Afad' kod adlı terörist ile birlikte gerçekleştirdiği vurgulandı. Teslim olan çocukların vücutlarında ve elbiselerinde güçlü patlayıcı maddeler HMX, RDX ve TNT kalıntılarının tespit edildiği belirtilen iddianamede, örgüt üyesi çocukların operasyonların bitmesi aşamasında teslim olduğu kaydedildi. 'Suça sürüklenen çocukların' kendi istek ve iradeleri ile terör örgütünün amaçları doğrultusunda hareket ettikleri belirtilen iddianamede, 11 çocuk hakkında 'Silahlı terör örgütüne üye olmak' suçundan en fazla 5'er yıla kadar hapis cezası ve koruyucu tedbirlere başvurulması talep edildi. 'ZORLA HENDEKLERDE NÖBET TUTTURDULAR' İddianamenin kabulünün ardından 3'ü tutuklu, 11 çocuğun yargılaması Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Yargılama sırasında, tutuklu çocuklardan M.Ç. ve F.Y.'nin 2015 yılında PKK terör örgütüne katıldıkları, daha sonra kaçarak Irak'ta KDP güçlerine teslim oldukları, buradan Türkiye'ye teslim edildikleri tespit edildi. PKK'ya katılan F.Y., mahkemedeki ifadesinde, "2015 yılında PKK'ya katıldım. 10 gün kaldıktan sonra kaçtım. Köydeyken 3 örgüt mensubu babamı tehdit etti. Sonra beni arabanın bagajına koyup, zorla Sur'a getirdiler. 'Alişer' kod adlı kişi beni bahçelerde teslim aldı. 3 ay boyunca duvar kırdırıp, kalaşnikof silahla hendeklerde nöbet tutturdular. Çatışmaya girmedim. Zorla götürülüp, zorla tutuldum" dedi. 'SİLAH ALMAYI REDDEDİNCE ELİMİ, KOLUMU BAĞLADILAR' Sanıklardan R.A. ise arkadaşını görmek için Sur'a gittiğini belirterek, "Yüzü kapalı birisi tarafından alındım. Verdikleri silahı almayınca devletin yolladığı ajan olduğumu düşündüler. Bir müddet bodrum katında tutuldum. Yeniden silah almamı istediler. Ben reddedince elimi, kolumu bağladılar. 2 kişiyle kaçmak istedik. Önden giden kişi vurulunca bizi dövdüler. Kapıya bağlanmış bir cenaze ile birlikte serbest bırakacaklarını söylediler. Zorla tutuldum ve hep tutuklu kaldım. Beni bağladılar ve saçımın sarı olan ön kısmını kestiler. Bir müddet sonra arkadaşım Şeyhmus ve silahlı eylemlere katıldığını bildiğim Devran ile kaçmak üzere plan yaptık. Plan doğrultusunda mevzilerin arkasına koşarak kaçmaya çalıştık. Ancak teröristler arkamızdan ateş ederek Devran'ı öldürdüler. Devran'ı devletin öldürdüğünü söylediler. Birçok kez kaçma teşebbüsünde bulundum. Beni dövdüler" diye konuştu. 'SİZ BURADA OLURSANIZ YOĞUN BOMBA ATIŞI OLMAZ' Sanık A.A. da teröristler tarafından zorla tutulduklarını ifade ederek, "Çıkmak isteyince yerlerini bildiğim için beni dövdüler. 'Siz burada olursanız yoğun bomba atışı olmaz' diyerek bizi tutuyorlardı. Zorla silah verdiler. Boş evlerden çıkan erzak, değerli eşya ve paralan örgüt mensuplanna teslim ediyorduk" dedi. Bakır toplamak için Sur'a girdiğini söyleyen M.F.D. ise "Yüzü maskeli 2 kişi gelip, bana tokat attı. Ben ağladım, çıkmak istedim, izin vermediler. Çatışma sesleri gelince kaçmaya başladık. Yüzleri maskeli iki terörist beni yakaladı ve tokakatladı. Tekrar kaçmaya çalıştım ama ayaklarıma ateş ettiler" ifadelerini kullandı. İBRET İÇİN ÖLÜSÜNÜ HERKESE GÖSTERDİLER Ş.A. ise ifadesinde evlerinin karşısında hendek kazıldığını belirterek, şöyle dedi: "Ramazan ve Devran ile kaçmaya çalıştık. Hendeklerin önüne geçtiğimizde Devran'ı vurdular. Ölüsünü herkese gösterip, 'Kaçanların sonu böyle olur' dediler. Beni 3 ay zorla tuttular. Kaçmaya çalıştım ancak beni yakalayıp, dövdüler. Güvenlik güçlerine koşmaya başladık. Teröristler bize ateş ettiler. Mermilerden biri Devran'ın kafasına isabet etti ve öldü. Devran'ı gömdüler ve onu polisin öldürdüğünü söylediler. Devran'ın cesedini ibret olsun diye herkese gösterdiler. Kaçanların sonunun böyle olacağını anlattılar." 12-15 YAŞ ARASI 5 ÇOCUĞUN CEZASI ERTELENDİ Kararını açıklayan mahkeme heyeti, 5 çocuğu 'Silahlı terör örgülüne üye olmak' suçundan 6 yıl hapis cezasına çarptırdı. Suça sürklenen çocukların 12-15 yaş grubunda olması ve iyi halini indirim nedeni kabul eden mahkeme, cezalarını 2.5 yıla indirdi. Suça sürüklenen 5 çocuğun tekrar suç işlemeyeceği yönünde kanaate varıldığını belirten mahkeme, cezanın ertelenmesine hükmetti. 15-18 yaş arasındaki 3 çocuğu 3'er yıl 4'er ay, 2 çocuğu 4'er yıl 5'er ay 10'ar gün ve 1 çocuğu 5 yıl 4 ay hapis cezasına çarptıran mahkeme, Ö.S., M.Ç. ve F.Y.'nin tutukluluk halinin devamına hükmetti. MAHKEME: OPERASYONLARIN BİTMESİ AŞAMASINDA TESLİM OLDULAR Gerekçeli kararı açıklayan mahkeme, örgüt üyesi çocukların operasyonların bitmesi aşamasında grup halinde teslim olduğunu kaydetti. Çocukların kendi istekleri ile terör örgütünün hiyerarşik yapısına dahil oldukları belirtilen kararda, çocukların örgüt yöneticilerinden emir ve talimat aldıkları, güvenlik güçlerine karşı silahlı eylem ve direnişlere katıldıkları ifade edildi. Kararda, suça sürüklenen çocukların örgüte katılmayı, bağlanmayı, örgüte hakim olan hiyerarşik gücün emrine girmeyi, somut davranışlarıyla ortaya koyarak, organik bağla doğrudan doğruya örgüt üyeliği suçunu işledikleri vurgulandı.