Çocuklarda saldırganlığın nedenleri
Abone olÇocuklarda saldırgan davranışların nedenleri nelerdir. Çocuklarda oluşan saldırgan davranışların incelenmesi ve tedavi edilmesi.
Saldırganlık dediğimiz o toplumsal ayıbımızın kelime anlamını
düşünerek başlamak bence en doğrusu.
Saldırganlık Nedir?
Kişinin bilinçli bir şekilde herhangi bir bireye veya nesneye zarar vermesine saldırganlık diyoruz. Bu tanımlama ile durumu bir anti sosyal davranış kavramı olarak değerlendirebiliriz. Açıkçası sosyal olarak onaylamadığımız bir davranış şeklidir.
Saldırganlıkta alınan sonuç değil, yapılan eylemdeki bilinçlilik önemlidir. Yani kişi taşı fırlattığında diğerinin hiçbir yerine çarpmasa bile bu saldırganca bir davranıştır.
Saldırganlığın Çeşitleri
Saldırganlığı hayat içinde iki şekilde görebiliriz. Sözel ya da fiziksel.
0-6 yaş fiziksel saldırganlığın sözel saldırganlığa nazaran daha net izlenebildiği dönemdir. 6 yaş sonrası okul dönemiyle birlikte, sözel saldırganlığın yükselişe geçtiği dönem başlar. Kız ve erkek ayrımını yapabildiğimiz ilköğretim yılları sonuna doğru erkeklerin kızlara nazaran daha saldırgan olduklarını görebilmekteyiz.
Elbette saldırganlığın en büyük tetikleyicisi hormonal mekanizmadır. Kadın ve erkek davranışlarında ki farklılıkları da bu mekanizmadaki farklılıklar oluşturur. Erkekte bulunan testosteron hormonu, kadınlardan daha saldırgan olmalarının sebeplerinden biridir.
Çevremizde gördüğümüz bazı çocuklar mizaçlarından dolayı
zor çocuklar olarak sınıflandırılırlar. Bu çocuklar çok
ağlarlar, çok bağırırlar ve kolay kolay sakinleşmezler. Diğer
çocuklara göre daha talep kardırlar. Araştırmalar göstermiştir ki
zor çocuklar sınıfındaki bebekler ileriki yaşlarında, diğer
bebeklere göre daha saldırgandırlar.
Saldırganlığın yaş, cinsiyet, hormonlar ya da mizaç gibi fiziksel
ve genetik sebeplerinin dışında sosyal ve çevresel sebepleri de
vardır. Çocuklardaki saldırganlık çocukların ebeveynleriyle ve
kardeşleriyle olan iletişim şekillerinden kaynaklanabilmektedir.
Saldırgan çocukların ebeveynlerinin disiplini, sözel
açıklamalar yapmak ya da nedenler sunmak yerine, fiziksel cezalar
uygulayarak sağladıkları görülmüştür. Bu tür bir ortamda çocuğun
saldırgan olmasının 2 sebebi vardır;
Çocukların Saldırganlığı Öğrenme Şekilleri
Çocuk ebeveynlerini örnek alır ve bu nedenle saldırgan
davranışlarda bulunması gayet normaldir.
Evdeki iletişim şekli saldırganca olduğu için çocuğun saldırgan
davranışları bir şekilde ödüllendirilmiş olur ve bu da çocukta
pekişir.
Bazı evlerde ebeveynlerin iletişim şekli, birbirlerini
azarlayarak, engelleyerek ya da birbirlerine bağırarak bazı işleri
yaptırabilme ya da yapılan bir şeyi durdurabilme
şeklindedir.
Anne çocuğa yemek yedirebilmek için onu azarlıyorsa ve kötüsü çocuk
azar işittiği zaman yemek yiyorsa, azarlamak anne için bir çözüm
yolu olmuştur. Çocuk da kardeşine tekme atarak istediğini
yaptırıyorsa bu da çocuk için bir çözüm yolu olmuştur ve bu çocuk
için son derece normal bir iletişim şeklidir çünkü annesi de babası
da böyle yapmaktadır.
Bunlar geçici ve kolay bulunan çözümlerdir. Doğru olan
saldırganlığı önleyerek, daha sosyal ve daha yapıcı davranarak
istenileni yaptırabilmektir.
Televizyon programları çocuktaki bu saldırganlığın ne kadarında
etkilidir? Bir çocuk uyku dışındaki zamanının büyük bir kısmını ki
bu günde yaklaşık 3-4 saati bulmaktadır, televizyon karşısında
geçirmektedir. Çocuklar saldırganlığın her çeşidini televizyondan
öğrenebildikleri gibi, bunları uygulamak için ayrıca bir motivasyon
ve telkin almaktadırlar. Araştırmalar göstermiştir ki
televizyondaki şiddet içerikli programları izleyen çocuklar daha
şiddet meraklısı ve daha şiddet uygular birer terminatöre
dönüşmektedirler. Çocuklar TV ekranında gördükleri
saldırgan hareketlerin aynılarını taklit etmektedirler. Eğer bu
hareketler izledikleri programlardaki "iyi karakter" tarafından
yapılıyorsa, çocuğun bu hareketleri taklit etme olasılığı daha da
yükselmektedir. Bunların dışında, TV deki şiddet,
çocuktaki her çeşit şiddet içerikli davranışın ortaya çıkmasına
sebep olur. Çocuğun şiddete olan toleransı artar. Zamanla şiddet ve
saldırganlık arasında döngüsel bir ilişki oluşur. TV'deki şiddet
çocuğu daha şiddet içerikli davranmaya iterken, bu tür
davranışların artması da çocuğun televizyonda şiddet içerikli
programları daha fazla izlemesine yol açar. Çünkü çocuk artık
şiddeti sevmektedir.
Kayıt ve taklit etme yeteneği mükemmel, rafları boş bir kütüphane
gibi bilgiye görgüye aç beyinlere, biz ne verirsek bunu farkında
olarak yapmalıyız. İzlediğimiz haber programı, film, magazin
programlarında yaşanan arabesk sahneler yetiştirdiğimiz o işlenmeye
hazır mücevheri bozmamıza onun değerini yitirmesine neden
olmaktadır.
Kısacası saldırganlık çocuğun daha çok çevresinden
öğrendiği bir davranış biçimidir. İnsan olarak hepimizin içinde bir
saldırganlık güdüsü vardır. Tehlikeden kurtulmak ya da
yakınlarımızı çocuklarımızı korumak için aldığımız gard gibi.
Bunlar sadece fiziksel varlığımız tehdit altındayken ortaya
çıkmaktadır. Bunun dışında kalan saldırgan davranışların büyük
çoğunluğunun altında daha psişik nedenler yatmaktadır.
Sonuçta çocuklarımız pek çok davranışı çevrelerinden gördüklerini
taklit ederek öğrenir. Anne baba olarak evde sözel ya da fiziksel
olarak bir şiddet uygulamazsanız, şiddet içeren televizyon
programlarından uzak durursanız ve çocuklarınızı severken canlarını
yakacak derece sıkmadan yumuşak dokunuşlarla bir temas kurarsanız
içinde bulunduğumuz bu patlamaya hazır toplumun gelecekte
aydınlanmasını sağlamış olursunuz.
hastane.com.tr / Dr. Gökhan ÜRKMEZ