Çocuklarda kitap fobisinin sebebi 'astigmat' olabilir
Abone olGöz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Barış Sönmez: "Çocukların kitap fobisi ve baş ağrısı, 'astigmat' belirtisi olabilir." uyarısında bulundu.
Çocuklarda görülen astigmat ve astigmatın tedavi
yolları hakkında bilgi veren Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr.
Barış Sönmez, "Astigmat rahatsızlığı olan çocuklar, tahtaya
baktıklarında uzağı net göremezler veya kitabı yakından okurken
zorlanırlar. Bu belirtilere baş ağrıları eşlik edebilir
yani çocukların kitap fobisi ve baş ağrısı, astigmat
belirtisi olabilir." dedi.
Doç. Dr. Sönmez, astigmatın ilk belirtilerinin ilkokul çağında ortaya çıktığını belirterek, gözdeki korneanın eliptik olması nedeniyle bulanık görmeye sebep olan astigmatın, bazı çocuklarda doğuştan kaynaklandığını söyledi.
Çocukların sınıf tahtasını net görememe ve kitap okurken zorlanıp, baş ağrısı şikayetleri yaşadıklarını ifade eden Sönmez, "Gözün kırma yani refraksiyon kusurlarından biri olan astigmat, miyop ve hipermetropa göre daha az görülmekle birlikte hem yakını hem de uzağı bulanıklaştırdığı için önemli bir sorun teşkil eder." diye konuştu.
"RUTİN GÖZ MUAYENESİ GEREKİR"
Sönmez,
astigmatın doğru tedavi planlamasıyla sorun olmaktan çıktığını
vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Doğuştan gelen astigmatın ilk belirtileri çocukluk döneminde,
ilkokul başlangıcında ortaya çıkar. Astigmat rahatsızlığı olan
çocuklar, tahtaya baktıklarında uzağı net göremezler veya kitabı
yakından okurken zorlanırlar. Bu belirtilere baş ağrıları eşlik
edebilir yani çocukların kitap fobisi ve baş ağrısı, astigmat
belirtisi olabilir. İlkokul döneminden önce astigmatı teşhis etmek
için çocukların bebeklikten itibaren rutin göz muayenelerinin
yapılması gerekir."
Yaşanan rahatsızlığın okul başarısını ciddi ölçüde etkilediğini hatırlatan Sönmez, "Okul çağından önce astigmat, tek gözde yüksek numarada veya iki gözde ve yüksek numarada çıkabilir. Eğer çocuğun astigmattaki göz numarası 2.00-2.50 üzerindeyse gözlük tedavisi başlanmalıdır. Çocuklarda 12-13 yaşına kadar iyi bir tedavi sağlanmazsa, göz tembelliği gelişebilir." görüşünü dile getirdi.
"GÖZLÜK TAKMAK, ASTİGMAT DERECESİNİ
ETKİLEMEZ"
Sönmez, normal şartlar altında korneanın yuvarlak bir şekle sahip
olduğunu ancak astigmat hastalarında, korneanın şeklinin farklı
olduğunu ifade ederek, şöyle konuştu:
"Astigmat hastalarında korneanın şekli yumurtanın yan yüzü gibi eliptik bir şekle sahiptir. Yani astigmat, korneadaki eğimden kaynaklanmaktadır. Korneanın şeklindeki bu eğrilik, kornea tabakasına gelen ışığın kırılma aşamasında retinaya yansıtılırken doğru noktaya düşmemesine neden olur. Bu kusur da bulanık ve kırık görmeyi beraberinde getirir. Erken yaşta fark edilirse çocukların ve gençlerin gözlüğe adaptasyonu çok daha rahat olabilmektedir. Aksi takdirde genç erişkin döneminde ya da geç yaşta gözlük kullanımında zorluk yaşanabilir."
"GÖZÜNÜ SIK SIK OVUŞTURANLARIN DİKKAT ETMESİ
GEREKİR"
Gözünü sık sık ovuşturanların dikkatli olması gerektiğini aktaran
Sönmez, şöyle devam etti:
"Gözlük takmak, astigmat derecesini etkilemez. Gözlük kullanılmazsa net görüş olmaz ama gözlük derecesi olarak ilerleme ya da düşmeye yol açmaz. Sıklıkla doğuştan olan astigmat beraberinde gelişen başka bir hastalık yoksa ve göz, alerji veya kirpik iltihabı nedeniyle ovuşturulmuyorsa ilerlemez. Astigmat sadece bazı kornea rahatsızlıkları olanlarda ya da gözünü sık ovuşturanlarda ilerleme eğilimindedir. 18 yaşına kadar da astigmat için herhangi bir cerrahi müdahale yapılmamaktadır. Hastalar bu sürece kadar gözlük kullanmalıdır. Gözlüğe ek olarak kontakt lensler de kullanılabilir. 2.00 göz numarasına kadar olanlar yumuşak torik lenslerden; daha yüksek numarada olanlar sert gaz geçişli lensler kullanmalıdır."
"ASTİGMAT TESPİTİNDE, KORNEA TOPOGRAFİ ÖLÇÜMLERİ
ÖNEMLİDİR"
Göz Hastalıkları Uzmanı Sönmez, doğumsal astigmatın birkaç durum
haricinde ilerleme göstermediğini, eğer ilerleyen astigmat varsa
hastanın kornea haritasına bakılarak, keratokonus olup olmadığı
konusunda değerlendirme yapılması gerektiğini anlattı.
Eğer korneada bir incelme ve öne doğru bombeleşme varsa bu soruna ilave olarak, miyopla birlikte astigmatta da ilerleme görülebileceğini dile getiren Sönmez, şunları kaydetti:
"Bu durumda da hastalara lazer uygulaması hem uygun olmaz hem de hastalığı daha da kötüleştirebilir, öncelikle gözlük ve sert gaz geçişli kontakt lenslerle tedavi uygulanmalıdır. İlerleyen astigmatlarda göz içine astigmatı düzelten lens kullanılırsa 3 ya da 5 sene sonra yeni bir cerrahi müdahaleye sebep olabilir. Astigmat teşhisinde görme keskinliği, otorefraktometre, retinoskopi gibi muayeneler kullanılmaktadır. İlerleyen astigmatın tespitinde ise kornea topografi ölçümleri önemlidir. Eğer astigmat derecesi 18 yaştan sonra ilerlemiyorsa ve hasta gözlük kullanmak istemiyorsa hastalığın seviyesi ve yaşa göre farklı cerrahi alternatifleri düşünülebilir."