Çocuklarda fazla ekran maruziyeti uyku bozukluğu ve baş ağrısı sebebi!
Abone olÇocuk Nörolojisi Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör: Günümüzde yoğun ekran maruziyeti sonucu ergenlerin ihtiyacı olan 8 saatten daha az gece uykusu uyumaları, sıklıkla rastlanan uyku bozuklukları ve baş ağrısı kısır döngüsüne neden olmaktadır.
Medical Park Antalya Hastane Kompleksi'nden Çocuk Nöroloji
Uzmanı Prof. Dr. Serdal Güngör, çocuklarda görülen baş ağrıları ve
sebepleri hakkında açıklamalarda bulundu. Baş ağrısının her yaştaki
çocuğu etkileyebilecek ve oldukça sık görülen bir sorun olduğunu
belirten Prof. Dr. Güngör, “Okul çağındaki çocukların üçte birinde,
ergenlik dönemindeki ise neredeyse yarısında baş ağrısı tespit
edilmektedir. Çocuklarda acil başvurularının en sık nedenleri
arasındadır. Başvuru nedeni sıklıkla ağrıyı geçirmek amacıyla olsa
da, ailelerin baş ağrısının altında ciddi bir neden olmadığından
emin olmak istemeleri de önemlidir” diye konuştu.
“Detaylı klinik değerlendirmesi”
Baş ağrısı nedeniyle başvuran çocuklarda nedeni ortaya koymak için çocuğun detaylı klinik değerlendirmesinin çok önemli olduğunun altını çizen Prof. Dr. Güngör, “Bu değerlendirmenin birinci basamağını mevcut sorunu tanımlamak için aileden detaylı bir öykü almak oluşturmaktadır. Öyküde baş ağrısının niteliği, sıklığı, süresi, şiddeti, lokalizasyonu ve ağrıya eşlik eden bulgular değerlendirilmelidir. Özellikle küçük çocukların yanıtları ağrı niteliğini ya da ağrı süresini tanımlamada zaman zaman yetersiz kalabilir. Bu durum taklit ya da önemsiz bir bulgu olarak değerlendirilmemelidir. Ağrının başlangıç zamanı, önceden benzer atakların varlığı, ilk şiddetli ağrı olup olmadığı, öncü bulguların varlığı, ağrının yeri, zonklayıcı, baskıcı ya da başka bir nitelikte olup olmadığı, eşlik eden bulantı, kusma gibi tanımlayıcı özellikleri sorgulanmalıdır” şeklinde konuştu.
“Nörolojik muayene yapılmalı”
Klinik değerlendirmenin ikinci basamağında kafa içi organik nedenlere bağlı baş ağrılarını ortaya koymak için detaylı nörolojik muayene yapılması gerektiğini belirten Prof. Dr. Güngör, “Çocukta bilinç değişiklikleri, göz sinirinde ödem, kafa içi sinir felçleri, güç kaybı, yürüyüş bozukluğu ve menenjit bulgularının varlığı ayrıntılı olarak değerlendirilmelidir. Beyinde kitle olan çocukların yüzde 98'inde nörolojik muayene anormaldir. Öykü ve muayene sırasında acil sorunlar açısından uyarıcı olacak alarm işaretlerine dikkat edilmelidir. Bunlar hastanın 5 yaş altında olması, ilk şiddetli ya da şimdiye kadarki en şiddetli ağrı, arka bölgede ağrı, gece uykudan uyandıran ağrı, eşlik eden sabah erken saatlerde şiddetli kusma, ağrının öksürük ile artışı, bilinç değişikliği, görme ile ilgili sorunlar, yeni gelişen nörolojik bulgu, yürüme bozuklukları, nöbet ve ateşin varlığı, günler içinde davranış ve duygu durum değişikliği şeklindedir. Bu hastalarda rutin kan testleri, beyin tomografisi ve beyin MR, EEG, lomber ponksiyon (LP) olarak adlandırdığımız beyin sıvısının değerlendirilmesi gibi ileri değerlendirmeler gerekebilir” şeklinde konuştu.
“Ağrı nedenleri çok çeşitlidir”
Baş ağrısı ile başvuran çocuk hastalarda ağrı nedenlerinin çok
çeşitli olabileceğinin altını çizen Prof. Dr. Güngör, şu bilgileri
paylaştı:
“Akut, kendini sınırlayan, uygun tedaviyle geçen sinüzit ve
farenjit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları yanında; akut migren
atağı, gerilim tipi baş ağrısı, hipertansiyon, madde kullanımı,
intoksikasyonlar, beyin tümörleri, menenjit ve ensefalit gibi beyin
enfeksiyonları, hidrosefali, psödotümör serebri olarak
adlandırdığımız beyin sıvısı basıncının yüksekliği ve beyin
kanamaları gibi durumlar da olabilir. Kafa içi sıvı basıncı
yüksekliği gözden kaçabilir ve görme kaybına kadar ilerleyebilir.
Bu durumların ortaya konabilmesi için mutlaka çocuk nöroloji
uzmanlarınca hastaların ayrıntılı değerlendirilmesi
gereklidir.”
“Ergenlikten önce erkeklerde ergenlik sonrası kızlarda daha yüksek”
Baş ağrısının, ergenlik öncesinde erkeklerde, ergenlik
sonrasında ise muhtemelen hormonal nedenlerle kızlarda daha yüksek
olduğunu belirten Prof. Dr. Güngör, ”Birincil baş ağrıları arasında
migren önemlidir. Tekrarlayıcı kronik baş ağrılarının en önemli ve
en sık nedeni migrendir ve sanılandan daha yaygındır. Migrenli
çocukların yüzde 20'si ilk atağını beş yaştan önce geçirmektedir.
Migren yaygınlığı okul çağındaki çocuklarda yüzde 7,7-17,8 gibi
oranlardadır. Ergenlik öncesinde erkeklerde, ergenlik sonrasında
ise muhtemelen hormonal nedenlerle kızlarda daha yüksektir” diye
konuştu.
“Migren tanısı almadan önce sıklıkla sinüzit tanısı konuyor”
Tekrarlayıcı baş ağrısı olan çocuklarda altta yatan bir nedene
bağlı sinüzit ya da üst solunum yolu enfeksiyonları gibi ikincil
baş ağrılarına daha az rastlandığına değinen Prof. Dr. Güngör,
şunları söyledi:
“Ancak çocukluk çağında migren tanısı almadan önce çocuklara
sıklıkla sinüzit tanısıyla antibiyotik tedavisi verilmektedir. Bu
durum tanı ve tedavide gecikmenin yanı sıra gereksiz antibiyotik
kullanımına ve sık hastane başvurularına neden olmaktadır. Okul
öncesi küçük çocuklar zaman zaman soluklaşma halsizleşme, karın
ağrısı, kusma, huzursuzluk ağlama, baş dönmesi gibi bulgular da
migren ataklarını düşündürebilir. Migrenli çocuklarda araç tutması
daha sıktır ve yoğun infantil koliği olan bebeklerde ileride migren
sıklığı daha fazladır.”
“Uyku bozukluğu ve baş ağrısı”
Televizyon, bilgisayar, tablet, cep telefonu gibi elektronik aletlere fazla maruz kalan çocukların uyku bozukluğu ve baş ağrısı yaşadığına dikkat çeken Prof. Dr. Güngör, “Migren gibi birincil baş ağrılarında koruyucu tedavi önemlidir. Baş ağrısını tetikleyen etkenler bilinmeli ve mümkünse değiştirilmelidir. Bu değişiklikler yeterli, düzenli uyku ve beslenme, kafein gibi ağrıyı tetikleyen içecek ve yiyeceklerin alımının azaltılması, yeterli sıvı alımı, stresten kaçınma, düzenli egzersiz ve elektronik aletlerin gece yatak odasından uzaklaştırılmasını içermelidir. Günümüzde yoğun ekran maruziyeti sonucu ergenlerin ihtiyacı olan 8 saatten daha az gece uykusu uyumaları sıklıkla rastlanan uyku bozuklukları ve baş ağrısı kısır döngüsüne neden olmaktadır” ifadelerini kullandı.