Çocuklara 'vitamin' diye uyuşturucu vermiş! Süleyman Salih Zoroğlu hakkında iddianame hazırlandı, kan donduran detaylar
Abone olİSTANBUL'da bir klinikte, hayvanlarda kullanılan ilaçları çocuklara verip hipnoz ederek ailelere ‘cinsel istismar’ tuzağı kurmakla suçlanan doktor Süleyman Salih Zoroğlu, doktorun eşi ve beraberindeki 4 şahıs hakkında yürütülen soruşturma tamamlanarak iddianame hazırlandı. Her detayı kan donduran iddianamede kapsamında Zoroğlu’nun 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edilirken, diğer sanıkların ise değişen oranlarda hapisle cezalandırılması istendi.
151 sayfalık iddianame hazırlandı
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede,
şüpheliler Süleyman Salih Zoroğlu ve Ahmet Aktaş’ın tutuklu olduğu
kaydedildi. İddianamede 4 diğer şüphelinin ise adli kontrol
şartıyla serbest bırakıldığı aktarıldı. Yürütülen soruşturma sonucu
20 müşteki aile ve 21 mağdur çocuğun beyanlarının alındığı da
iddianamede açıklanarak 6 bölümden oluşan 151 sayfalık iddianamenin
Bakırköy Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildiği kaydedildi.
Zoroğlu’nun çocuklara “Ketamin” verdiği tespit edildi
Yaşları 7 ile 18 arasında değişen 21 mağdur çocuğun ve ebeveynlerinin alınan beyanlarına, mağdur çocuklarla ilişkili seans kayıtlarına, ailelere gönderilen mesaj içeriklerine de iddianamede yer verildi. İddianamede şüpheli Süleyman Salih Zoroğlu’nun mağdurlara teşhis koyarak seanslar sırasında Ketamin maddesi verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, bedensel ve ruhsal yönden sağlıklarının bozulmasına neden olduğu, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari girişimlerde bulunduğu, çocukları kendi tutacağı bir eve yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı yönündeki beyanlarla şikayetçi olunduğu anlatıldı. Şüpheli Zoroğlu’nun klinik ve ev adreslerinde ele geçirilen maddeler üzerinde Adli Tıp Kurumu Kimya İhtisas Dairesi tarafından yapılan inceleme ve analizler neticesinde Ketamin ve Ketamin bulaşıklı madde ve materyaller tespit edildiği de iddianamede açıklandı. Bu maddeyi içeren ürünlerin psikiyatri alanında çocuklar için güvenlilik ve etkililiğinin gösterilmediği de iddianamede belirtildi. Bilirkişi Heyet Raporu’nda ise Ketamin'in çocuk ve ergenlerde ruhsal hastalıklarda kullanım ruhsatının olmadığı kaydedildi. İddianamede şüphelinin mağdur çocuklara yönelttiği kapalı uçlu soruları, hasta mahremiyetini ihlal edici uygulamaları, ebeveynlere yönelik düşmanca ifadeleri, intihar girişimlerine ilişkin pozitif pekiştirgeçlerinin temel mesleki ve etik ilkelere aykırı olup, bu süreçteki eylemlerinin çocuğun duygusal istismarı kapsamında değerlendirilebileceği ifade edildi.
Çocukların hiçbiri cinsel istismar iddiası ile başvurmamış
Şüphelilerin savunmasına yer verilen iddianamede genel olarak inkara yönelik savunma yaptıkları, şüphelilerden Süleyman Salih Zoroğlu, Hüsna Ağca ve Zeynep Akgül'ün kısmen ikrar niteliğinde beyanda bulundukları iddianamede açıklandı. İddianamede yapılan değerlendirmede Çocuk ve Ergen Psikiyatri uzmanı olan Prof. Dr. Süleyman Salih Zoroğlu'nun kliniğine mağdur çocukların bizzat aileleri tarafından götürüldüğü ve tedavilerinin yapılmaya çalışıldığı aktarıldı. Öte yandan mağdur çocukların hiçbirisinin kliniğe cinsel istismar iddiası/şüphesi/ihtimaline bağlı bir travma sebebiyle gitmediği de belirtildi. Şüpheli Süleyman Salih Zoroğlu’nun tüm vakalara, öykülerinde bir cinsel istismar olmamasına karşın hızlıca Çoklu Kişilik Bozukluğu (ÇKB) / Disosiyatif Kimlik Bozukluğu (DKB) teşhisi koyduğu da belirtildi.
Ensesti "özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını" söylemiş
Başlangıçta bizzat çocukların direnç göstererek istismara uğramadıklarını, müracaat sebeplerinin bu olmadığını doktora anlatmaya çalıştığı ancak Zoroğlu’nun ensesti "özel yeteneklerle, bir önsezi sayesinde, manevi bir gözle bakarak hemen anladığını" iddia ettiği iddianamede kaydedildi. İddianamede Zoroğlu’nun çocuklara bu olayları kesinlikle yaşadıklarını ama sonradan unuttuklarını, böyle bir olay yaşanmasaydı bu hastalığın gelişemeyeceğini, çocuğun unuttuğu bu anıları yani "istismarı ortaya çıkarabilmek için" alterlerle konuşması gerektiğini, alterlerin istismarı kendisine anlatacağını söylediği de belirtildi. Ayrıca çocuklardan seanslarda yapılan konuşmaları ailelerine anlatmamalarını, ailelerden de çocuklara soru sormamalarını isteyerek sürecin belli bir aşamaya gelinceye kadar "gizli" kalmasını sağladığı iddianamede açıklandı.
Ketamin maddesini “vitamin” olarak isimlendirmiş
Şüphelinin "vitamin" olarak isimlendirdiği Ketamin’i mağdurlara
burundan fısfıs şeklinde ya da kas içi enjeksiyon yoluyla
uyguladığı kaydedilen iddianamede tüm diğer şüphelilerin de
klinikteki ketamin uygulamasından ve uygulamanın hukuka
aykırılığından haberdar oldukları ve "hukuka aykırılık bilinci"
içerisinde kasten hareket ettiklerinin belirlendiği ifade edildi.
Seanslara devam eden çocukların şifa bulmak bir yana bu maddeye
bağlı disosiasyon yanında bulantı, kusma gibi sorunlar yaşadığı
ayrıca daha vahimi olarak belli bir süre ve yoğunlukta
kullanıldıktan sonra maddenin yarattığı uyuşturucu etkiye
bağımlılık geliştirdiği hatta kliniğe terapi için değil sadece iğne
olmak için gelmek gibi bir uygulamanın oluşmaya başladığı,
hastaların maddenin bulunduğu şişeyi gizlice alarak kontrolsüz
şekilde ketamin kullandıkları soruşturma kapsamında belirlendi.
Seans sırasında çocukların kendinden geçmiş, ağlamaklı, bitkin,
kontrolsüz şekilde gülen, anlamakta ve konuşmakta zorlanan bir
halde olmasına rağmen Zoroğlu’nun ısrarla soru sormayı sürdürerek
terapilerini ilerde kullanacağı bir "delil" olarak kayıt altına
aldığı iddianamede anlatıldı. Şüpheli doktorun başlangıçta Ketamin
kullanımını tümüyle reddettiği ancak ele geçen deliller kapsamında
önce kedileri için kullandığını, sonra botoks yaptırırken
kullandığını, sonra kendisi ve ailesinde depresyon sebebiyle
kullandığını iddia ettiği, nihayetinde hastalarına da kullandığını
ikrar ettiği iddianamede kaydedildi.
Çocuklara zehirleyici maddeler kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunmuş
Ebeveynleri tümüyle çocuklarına yabancılaştırıp düşmanlaştıran, çocukları öfke ve intikam duyguları ile dolduran şüphelinin bu süreçte velayet haklarını hiçe sayarak çocukları okuldan ya da kaldıkları yurttan aldırmaya çalıştığı, "terapi evi" ya da "tedavi evi" adı verdiği yerlerde yatılı olarak barındırdığı iddianamede kaydedildi. Zoroğlu’nun dosya mağduru çocukların pek çoğunu okullarını bırakmaya, ailelerinden ayrılarak oluşturacağı evlerde kalmaya, pasaport çıkarıp yurt dışına gitmeye (özellikle Belçika) ikna etmeye çalıştığının tespitine de iddianamede yer verildi. Şüphelinin bu noktada mağdurların ailelerinden şantaj yoluyla temin edeceği paraları kullanmayı planladığı, yurtdışındaki temel bağlantı noktasının da firari durumdaki FETÖ şüphelisi ablasının olduğunu ikrar ettiği iddianamede kaydedildi. Zoroğlu’nun mağdur çocukların bir bölümüne çeşitli zehirleyici maddeler kullanarak ebeveynlerini öldürme tavsiyesinde bulunulduğu, çocuğun bu maddeleri kullanması halinde otopside tespit yapılamayacağını söyleyerek suç işleme kararlılıklarını arttırmaya çalıştığı da belirlendi.
96 yıldan 972 yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi
İddianamede Süleyman Salih Zoroğlu’nun 21 kez “Uyuşturucu veya
Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama”, 21 kez “Eziyet”, 4 kez
“İftira”, 2 kez “Kişiyi Hürriyetinden Yoksun Kılma”, 2 kez
“Şantaj”, 2 kez “Uyuşturucu Madde Kullanımını Özendirme”, 1 kez
“Kişisel Verileri Hukuka Aykırı Olarak Ele Geçirme” 1 kez “Özel
Hayatın Gizliliğini İhlal Etme” suçlarından toplam 96 yıldan 972
yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Öte yandan diğer
5 şüpheli hakkında da değişen oranlarda hapis cezası istendi.
İddianamenin mahkeme tarafından kabul edilmesiyle Zoroğlu
önümüzdeki günlerde hakim karşısına çıkacak.