Çocuklar üşümesin, anneler ölmesin!

Çocuklarından birin eline saç kurutma makinesini veriyor. Onları öpüp kokluyor, yan odaya geçiyor ve bir dakika içinde kendini asarak hayatına son veriyor..

Süleyman ÖZIŞIK suleyman@internethaber.com

Adı Emine.

Daha 26 yaşında.

İki çocuk annesi..

Şanslı doğmayan, kendi şansını da yaratamayan gariban bir anne.

Adana'da yaşıyor Emine anne..

İşsiz bir kocanın çaresiz eşi olarak...

İşsizlik oranlarının hızla düşüşe geçtiği (!) Türkiye'de onun eşi bir yıldır evine ekmek götürmesini sağlayacak bir iş bulamıyor koskoca kentte..

En son başka bir ilde iş buluyor.

Yuvasını bırakıyor, tıpkı bir iki gün önce çadırda yanarak can veren 11 inşaat işçisi gibi bir barakada yatarak hayata tutunmaya çalışıyor.

Anadolu insanının borcu namusudur. Önce evine, çocuklarına para göndermiyor. Göndermiyor ki bir an önce borcunu ödesin.

Emine anne önceki gün elinde avucunda kalan son parayla, topu topu 6 lirayla oduncuya gidiyor ve "Allah adına sana yalvarıyorum. Çocuklarım evde donuyor, bana biraz odun ver" diyor..

Çaresizliğin gözü kör olsun!

Oduncu da çaresiz. "Bacım bu paraya odun gelir mi?" diyecek oluyor ama, demiyor, diyemiyor. Çocuklar üşümesin diye bir çuval odun veriyor.. Parasını da alamıyor belki çocuklarına ekmek alır diye..

Sırtında o çuvalla koştura koştura eve geliyor Emine anne.

Ne yapıyor, ne ediyorsa yakamıyor. Odunlar ıslak, tutuşmuyor bir türlü..

Çocukları karşısında tir tir titriyor, ağlıyor..

Ne yapıyor biliyor musunuz Emine anne..

Çocuklarından birin eline saç kurutma makinesini veriyor. Onları öpüp kokluyor, yan odaya geçiyor ve bir dakika içinde kendini asarak hayatına son veriyor..

Komşuları, genç kadının 7 ay önce Kardelen isminde bir çocuk dünyaya getirdiğini ve bu yüzden çalışamadığını... 3 gündür evde yemek pişiremediğini, sefalet içinde yaşadığını söylüyor..

Okuduğumda insanlığımdan utandım..

Yok kişi başına düşen milli gelir şu kadar oldu...

Yok ciromuz bu kadar oldu...

Yok dünyanın 10. büyük ekonomisi olduk..

Yok IMF'den para almıyoruz...

Yok Suriye'ye böyle rest çektik...

Yok ABD İran'ı vuracak mı vurmayacak mı?

Hepsi boş..

Bir anne, yoksuluğun, çaresizliğin karşısında pes ediyor ve iki minik çocuğundan vazgeçiyor.. İnsanlığın bittiğinin resmi kanıtı olarak bu haber durduktan sonra geri kalanının ne önemi var...

Bu haber ve bu haberin baş kahramanı Emine annenin dramını sadece devlete fatura etmek biraz basitlik olur..

Birileri utanmalı..

Birileri utanmalı ve gerekiyorsa ayna karşısına geçip yüzüne tükürmeli.. Zira bu toplum olarak hepimizin utanç içinde okuması gereken bir haber.

Sadece devlete fatura edilemeyecek kadar sarsıcı bir dram...

Bir babanın işsiz kalmasına neden olanlar..

Yoksula, garip gurebaya kömür dağıtıyoruz diyenler...

İhtiyacı olmadığı halde gidip o kömürü yoksuldan önce kaparak evine kaçıranlar...

Yine ihtiyacı olmadığı halde sosyal yardım kuruluşlarının kapısını kemirenler..

Emine hanım ve onun gibilerinin durumunu merak etmeyen yerel yönetimlerin başındakiler...

Peygamberinin, "Komşusu aç iken tok yatan bizden değildir" sözünü kulak arkası eden konu-komşu...

Batının ultra zenginleri, doğunun tüccarları...

Madonna'nın konser bileti için şimdiden 900 TL ayıranlar.. Gülmek için komedyenlerin gösterilerine gidenler. Eğlenmek ve dinlenmek için yüksek rakımlı tepelerde kar keyfi yapanlar...

"Çocuklar üşümesin, anneler ölmesin" diyemeyenler..

İnsanlık Emine anneyle birlikte bir ipin ucunda sallanıyor..

Görüyor musunuz? 

Eğer hala bir yerleriniz sızlamıyorsa...

Eğer sol yanınızdan bir kurşun yemiş gibi yaralı hissetmiyorsanız...

Eğer boğazınız düğümlenmiyorsa ve gözleriniz yaş dolmuyorsa..

İnsanlık sizden de geçmiş demektir..

Geçmiş olsun!