Alt ıslatma sorunu olan yada tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya çalışılan çocuklara karşı rencide edici sözler ve tavırlar sergilenmesi halinde uzun yıllar süren bir soruna davetiye çıkarmık olabilirsiniz. Alt ıslatma sorununu çözmek için öncelikle çocukların neden altlarını ıslattıklarına odaklanmanız gerekir. İşte alt ıslatma hakkında bilmeniz gerekenler.. 3-4 yaşlarına kadar normal sayılır: Alta kaçırmanın 5 yaş altı çocukların yaklaşık yüzde 20’sinde, 5-10 yaş aralığındaki çocukların ise yüzde 5’inde görülür. Yaş ilerledikçe bu oran azalır. Altına kaçırma, 3-4 yaşına kadar normal kabul edilir. Ancak beş yaşın üzerindeki çocuklarda gece en az iki kere alta kaçırma durumu ortaya çıkmaya başlarsa bu bir problem olarak düşünülmeli. Böbreklere dikkat: Çocuklarda alta kaçırmanın çoğunlukla psikolojik nedenlere dayanabilir ancak böbrek ve şeker hastalıkları ile bağırsak, sinir ağı ve mesane problemlerinin de alt ıslatma sorununa yol açabilir. Fizyolojik sağlığı yerinde olduğu halde altına kaçırıyorsa çocuğun kendisini güvende hissetme, duyguları dışa vurabilme ve ailesinden gördüğü tutumla alakalı durumlarına bakmak gerekir.Yatmadan önce yediklerine ve içtiklerine dikkat: Çocuk fiziksel bakımdan sağlıklıysa izlenmesi gereken yol ilk etapta çocuğun fizyolojik döngüsünün takibidir. Özellikle yatmadan önce yediği ve içtiğine dikkat etmek, ilk etapta saat başı tuvalet ihtiyaçlarının karşılanmasına yardımcı olmak, idrar kontrolü açısından önemli. Bununla birlikte çocuğun genel psikolojisi de önemli. Çocuğun kendini güvende hissetmesi, genel problemlerini aile içinde dile getirebilmesi ve aileden özellikle bu konularda baskı görmemesi sorunun çözülmesi için etkili olacaktır.Asla bezlemeyin: Alt ıslatma problemi uzun süre devam ederse ailelere mutlaka alanında uzman bir psikologdan destek alınmalı. Burada asla yapılmaması gereken şeyler var. Altını ıslatan çocuğun altı kesinlikli bezlenmemeli. Çünkü bez bağlamak çocuğun altını ıslatmasını önlemek bir yana artmasına sebep olabilir. Ayrıca alt ıslatma nedeniyle çocuklar kesinlikle cezalandırılmamalı.Çocuk iç çamaşırının kuruluğunu belli aralıklarla kontrol etmesi yönünde teşvik edilmeli. Bu, hem kendini kontrol edebilmesi hem de sorumluluk bilincinin gelişmesi açısından önemli. Dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta, alt ıslatan çocuğa yönelik rencide edici cümleler kurmamak ve ses tonumuza özen göstermektir. Son olarak, mümkün olduğunca kıyaslamalardan kaçınmalı, çocuğa bir problemi olduğunda bunu rahatlıkla ebeveynleri ile paylaşabileceği düşüncesi aşılanmalı. Koşulsuz sevgi ortamı yaratabilmek, çocuğa aile içinde kendini güvende hissettirecek ve problemin azalmasına yardımcı olacaktır.