Cocuklar internet kafelerin esiri oldu

Alınan bilgiye göre, son aylarda işlek caddelerin yanı sıra ara sokaklarda da neredeyse adım başı görülen internet kafeler, yeni arayış içindeki yatırımcılar ve az bir sermaye ile iş kurmak isteyenlerin umudu haline geliyor. 5-6 bilgisayar, bir o kadar masa ve sandalye ile 10-15 bin YTL harcanarak kurulabilen internet kafe ve playstation salonlarının en önemli müşterileri çocuklar oluyor. İnternet kafe ve playstation salonlarındaki artışın en güzel örneklerinden birini Adana'nın metropol Seyhan ilçesi oluşturuyor. 162 internet cafe ve 258 oyun salonu ruhsatı bulunan ilçede, belediyeye son bir ayda bu tarz işyeri açmak için 40 ruhsat talebi geldi. Talepteki artış üzerine araştırmalarını yoğunlaştıran belediye yetkilileri, talepte bulunan kişilerin yüzde 75'inin işyeri açmasına izin vermedi. Seyhan Belediye Başkanı Azim Öztürk, internet ve çeşitli bilgisayar oyunlarının çocuk ve gençlerin gelişimine aracı olması, en önemlisi sağlıklı altyapı üzerine kurulması gerektiğini kaydetti. SABIKA KAYITLARI İNCELENİYOR Öztürk, sosyal belediyecilik gereği, bu tür işyeri açmak isteyenlerin sabıka kayıtlarına dikkat ettiklerini, kaydı olanlara kesinlikle izin vermediklerini belirterek, şunları söyledi: ''Aynı zamanda oyun salonunun 100 metrekareden büyük olması zorunluluğu arıyoruz. Cadde ve ara sokaklardaki mevcut internet kafelerin kaçak olup olmadığı konusunda da zabıtamız, güvenlik güçleri ile kontrollerini sürdürüyor. Hedefimiz geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızın sağlıklı ortamlarda zaman geçirebilmelerini sağlamak ve onların kötü alışkanlıklara sevk edilebilme riskine karşı önlem almak.'' Emniyet Müdürlüğü yetkilileri de kontroller sırasında son 2 ayda 33 internet kafe ve oyun salonu hakkında yasal işlem yapıldığını kaydetti. SAYIDAKİ ARTIŞ ÇOCUKLARI ÇEKİYOR Çukurova Üniversitesi Medikososyal Birimi'nde görevli Psikiyatrist Dr. Sabri Yurdakul da internet kafe ve oyun salonlarının sayısındaki artışın, çocukları bu mekanlara çektiğini söyledi. Gençler ve çocukların, uzun süre bilgisayar başında kaldıkları bu mekanların daha hijyenik olsa da kahvehane köşesini andırdığını belirten Yurdakul, ''Bu mekanlara giden gençler ve çocuklar, eline geçen tüm harçlıklarını yatırıyor. Kimi zaman habersiz para alıp gidiyorlar, kimi zaman ise okuldan kaçıyorlar'' dedi. Yurdakul, sonuçta faydası olabileceği düşünülen yerlerin sınır konulamayan yerler haline dönüştüğünü ifade ederek, ''Çocuklar, bilgisayar başında saatlerce zaman geçirdikleri için sosyal ortamdan uzaklaşıyor ve bu durum derslerini de olumsuz yönde etkiliyor. Bu mekanlardan belirli sınırlar içinde yararlanmalarına karşı değilim, ancak, çocuklara sınır konulmalı ve aileler oyun salonlarını sıkı denetim altında tutmalı'' dedi. OYUN SALONU YERİNE BİLGİ EDİNME EVİ TBMM'de görevini tamamlayan Sokak Çocukları Komisyonu'nun üyesi, Adana Milletvekili Recep Garip ise çocuk ve gençlerin uğrak yeri olan bu tür mekanların bilim yuvaları haline getirilerek, bilgi edinme evi konumunda olması gerektiğini kaydetti. Bunun için herkese ruhsat verilmemesi ve çok sıkı kontrol altında tutulması gerektiğini düşündüklerini ifade eden Garip, ''Sadece para kazanma düşüncesi olan işyeri sahibi, çocuklara tek sigara satışı, uyuşturucu ile karıştırılmış sakız veya meyve suyu da verebilir. Anne, babaların bu konuda çok duyarlı olması gerekiyor. İşyeri sahipleri ile birebir diyaloga girilmeli, emniyet önlemlerini araştırmalı'' dedi. Bilgi yuvası olacak mekanların sadece kahvehanelerde olduğu gibi oyun oynanan mekan olarak kullanılmaması gerektiğini vurgulayan Garip, ''Aksi taktirde büyüklerin kağıt, okey oynadığı kahvehaneden buranın ne farkı kalır? Buralar, bilgi paylaşımının olduğu, düzeyli sohbet ortamının kurulduğu, çocuklarımızı besleyecek mekanlar haline getirilmeli'' diye konuştu.