Çocuklar ekranların tutsağı oldu
Abone olTelevizyona bağımlı olan çocuklar sosyalleşme süreçlerini tamamlayamıyor. Son yayınlanan bir rapor televizyonların çocuklar üzerindeki olumsuz etkisini ortaya koydu.
Sigara ve alkol gibi uyuşturucu maddelerinin kullanımı ile
şiddeti özendirdiği için sürekli Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’na
(RTÜK) şikayet edilen televizyon programlarının çocukların toplumla
kaynaşmasını ve iletişim kurmasını engellediği belirlendi.
İstanbul Üniversitesi (İÜ) Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu
Radyo-TV Yayıncılığı Programı Bölümü öğretim üyeleri Yard. Doç. Dr.
Nalan Kösebalaban Doğan ve Yard. Doç. Dr. Ceyhan Kandemir, 2
ilköğretim okulu ile 2 çocuk yuvasına kayıtlı 780 çocuğun
velisiyle, ‘Televizyon izleme sıklığı, alışkanlığı ve tercihlerinin
çocuğun sosyalleşme süreci üzerine etkileri’ konulu araştırma
yaptı. Yarıdan fazlası 2 televizyona sahip katılımcılardan yüzde
46,3’ü, çocuklarının günde 2-3 saat televizyon izlediğini söyledi.
Araştırmada, ilköğretime devam eden 7-12 yaş arası 475 çocuğun
velisi, ‘Televizyonun çocuklarının sosyalleşme süreçlerine olumsuz
etkisi bulunduğunu’ dile getirdi. Çalışmada, ebeveynlerin oyun ve
spor gibi çocuğun kendini, diğer insanları ve dünyayı keşfedeceği
unsurların önemi ile gerekliliğinin farkında olduğu ve çocuğuna
televizyon izleme disiplini vermeye çalıştıkları da belirlendi.
Araştırmada bu bilince sahip ailelerin çocuklarının televizyon ile
ilişkisini denetleme ve tedbir alma çabaları göstermeleri veya
durumu daha fazla önemsemeleri gerektiğine dikkat çekildi.
Çocukların televizyon yayınlarından kötü etkilenmemeleri için
ailelerden seçici davranmalarını isteyen psikologlar, ailelere
önemli görevler düştüğünü dile getiriyor. Ege Üniversitesi (EÜ)
Öğretim Üyesi Psikolog Yard. Doç. Dr. Feridun Dorak, “Aileler
çocuklara, istediği zaman istediği her programı seyrettirmemeli.
Televizyona ayrılan vakit azaltılmalıdır.’’ diyor. Psikolog Fatih
Kalkınç ise televizyona daha çok duygusal çocukların takıldığını
dile getirirken, “Çocuk televizyonu çıkış kapısı olarak görmekte ve
orada ne varsa hepsini süzgeçten geçirmeden almaktadır. Özenti suç
işlemeye kadar götürebilmekte.’’ diye konuşuyor. Uzman Psikolog
Alanur Özalp da, ailede kötüye giden bir durum söz konusuysa veya
aile içi iletişimde problem varsa, çocukların televizyona özenerek
suç işleyebileceği uyarısında bulunuyor. “Zaten çocuk ailenin
durumundan yeterince etkilenmiş. Bir de televizyonlardaki
olumsuzlukları görünce hepten savunmasız hale geliyor.’’ diyen
Özalp, ailelere iki tavsiyede bulunuyor. Birincisi, aileler
çocuklarıyla sıkı bir diyalog kuracak ve onların problemlerine
yapıcı çözüm bulacak. İkincisi, bu tip yayınları çocukların
seyretmesi engellenecek. Ayrıca bunları televizyonlarda gören
çocuklara uygun bir izahat yapılacak. Marmara Üniversitesi İletişim
Fakültesi Radyo Televizyon Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet
Şahinkaya ise Türkiye’de gerek medyada gerek seyircilerde birçok
eksiklikler bulunduğunu savunurken, işlenen suçları, “Henüz taşlar
yerine oturmadı.” sözleriyle özetliyor.
Haber: Çağlar Avcı
Kaynak: