Çocuk ne zaman terkedilmiş sayılır?
Abone olBir hayat kadının çocuğuyla ilgili Yargıtay'ın kararı yeni bir tartışma başlattı.
Yargıtay Ceza Genel Kurulu, bir hayat kadının 4 aylık gayrimeşru
çocuğunu 12 yaşındaki çocuğa bırakıp ortadan kaybolmasını terk etme
olarak kabul etmedi. Genel Kurul, kadına verilen mahkumiyet
kararını bozdu. Reyhan K. isimli hayat kadını, 4 aylık çocuğunu 12
yaşındaki çocuğa bırakarak ortadan kayboldu. Zonguldak 2. Ağır Ceza
Mahkemesi, kadını bebeğe bakmakla yükümlü olmayan 12 yaşındaki
çocuğa teslim etmek suretiyle çocuğunu terk suçunu işlediği
gerekçesiyle Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 473/1, 474/2 ve 81.
maddelerine göre 46 ay hapis cezasına çarptırdı. Yargıtay 8. Ceza
Dairesi, yerel mahkemenin kararını, ''Hayat kadını olarak yaşamını
sürdüren sanık kadının bilinçliği ve içinde bulunduğu toplumsal
koşullar nedeniyle önleyemediği hamilelik sonucu doğurmak zorunda
kaldığı 4 aylık çocuğunu öteden beri tanıdığı bir ailenin çocuğuna
bırakıp gitmesinden ibaret eyleminde TCK'nın 473/1 madde ve
fıkrasındaki suç tanımında esas alınan 'çocuğu kendi başına terk
etme' eyleminin gerçekleşmediği gözetilmeden mahkumiyet hükmü
kurulduğu'' gerekçesiyle 2'ye karşı 3 üyenin oyuyla bozdu. YEREL
MAHKEME DİRENDİ Bozma kararı üzerine davayı yeniden inceleyen
Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi, mahkumiyet kararında direndi.
Direnme kararının gerekçesinde özetle şöyle denildi: ''Çocuğu bakıp
gözetme yükümlüğü bulunmayan ve yaşı itibariyle kendisine herhangi
bir sorumluluk yüklenemeyecek durumda olan 12 yaşındaki çocuğun
bebeği evine değil de sokağa bırakması da mümkündür. Bu davranış
yerine insani duygularla evine götürüp ailesinin çocuğun bakımını
üstlenmiş olması aileye, çocuğu bakıp gözetme sorumluluğu vermez.
Bu itibarla sanık açısından terk fiili gerçekleşmiştir. Sanığın
hayat kadını tarzındaki yaşam biçimini seçmiş olması da anneliğin
kendisine verdiği yükümlülüklerini yerine getirmesine engel teşkil
etmediği gibi kendisini kanuni sorumluluktan kurtaramaz. Bunun aksi
düşünceye varılması halinde çocuğu hileli şekildeki davranışı
sonucu teslim almak zorunda kalan 12 yaşındaki çocuğun, bebeği
evine değil de bir başkasının kapısının önüne ya da yola bırakması
durumunda terk suçunun oluşmayacağı sonucunu doğurur ki buna da
hukuk cevaz vermez.'' ''TERKİ ALIŞKANLIK HALİNE GETİRMİŞ'' Sanığın
daha önce de aynı suçtan iki kez mahkum olduğuna dikkati çeken
yerel mahkeme, ''Sanığın girmiş olduğu ilişkiler sonucu hamile
kalıp, doğum yaptıktan sonra bebekleri terk etmeyi alışkanlık
haline getirdiği ve aynı tür suçlardan mahkum olmasına rağmen, aynı
türden suç işlemeye devam etmekle ıslah olmaz bir anlayış içinde
olduğunu ortaya kaymaktadır'' denildi. Direnme kararı, Zonguldak
Cumhuriyet Başsavcılığı'nca temyiz edildi. Alınan bilgiye göre,
Yargıtay Ceza Genel Kurulu Zonguldak 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin
direnme kararını bozdu. Genel Kurul, 8. Ceza Dairesi'nin bozma
gerekçelerine katılarak, sanığın TCK'nın 473. maddesinde tanımlanan
''çocuğu kendi başına terk etme'' eylemi gerçekleşmediğine işaret
etti. Genel Kurul'un kararı bağlayıcı olduğu için Zonguldak 2. Ağır
Ceza Mahkemesi'nin, hayat kadını sanık hakkında beraat kararı
vermesi gerekecek.