Çocuk köyleri 12'den vurdu
Abone olKocaeli’de, koğuş sisteminde faaliyet gösteren çocuk yurtlarına alternatif olarak kurulan çocuk köylerinde başarılı sonuçlar alındığı ortaya çıktı
Kocaeli’de, koğuş sisteminde faaliyet gösteren çocuk yurtlarına
alternatif olarak kurulan çocuk köylerinde başarılı sonuçlar
alındığı, projenin Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’na
örnek olarak sunulduğu bildirildi. Sosyal Hizmetler İl Müdürü Ömer
Çiftçioğlu, Saraylı’da Türk-Alman Vakfı’nca 2001 yılında kurulan ve
diğer köylere öncülük eden köyde 7 ev bulunduğunu ve halen 91
çocuğun barındığını anlatan Çiftçioğlu, her evde 3 görevli ve en
çok 13 çocuğun kaldığını söyledi. Aile ortamı Karamürsel Gazanfer
Bilge Çocuk Yuvası’nda 100, Yahyakaptan Kassel Çocuk Köyü’nde de
120 çocuğun barındığını anlatan Çiftçioğlu, “Çocukların ev
ortamında büyümesinin amaçlandığı köylerde, kardeşler varsa aynı
evde kalması sağlanıyor. Koğuşlar yerine ikişer ya da üçer kişilik
odalarda, varsa kardeşleriyle kalıyorlar. Böylece çocuk kendini bir
aile ortamında hissediyor. Çocuğun kendine ait evi, en fazla 4
kişiyle paylaştığı odası, çalışma masası, eşyaları var. Evler
arasında komşuluk ilişkileri kuruyorlar. Böylece çocukta aidiyet
hissi doğuyor, kendini oraya ait hissediyor. Bu evlerde çocuk, 16
kişilik bir ailenin içinde yaşıyor” dedi. Salonda yok yok
Çocukların sosyal gelişimine de büyük önem verdiklerini belirten
Çiftçioğlu, şöyle devam etti: “Saraylı Çocuk Köyü’nde kütüphane,
bilgisayar laboratuvarı, müzikodası, ütü ve dikiş odaları ile
çeşitli etkinliklerin düzenlendiği, çok amaçlı salon bulunuyor.
Rahat oldukları ortamda, gelişimleri daha sağlıklı oluyor. Burada
tavuk yetiştiren, balıkları olan çocuklarımız var. İki kız
çocuğumuz seracılıkla uğraşıyor. Böylece üretimi ve hayatın içinde
olabilmeyi öğreniyorlar. Yazları müzik kursları, tekvando
kurslarımız var. Hayatın içinde aktif bir şekilde büyüyorlar.”
Hırçınlaşıyorlar Çiftçioğlu, koğuş sistemindeki yuvaların,
çocuklara zarar verdiğini, onları hırçınlaştırdığını da ifade
ederek, “Yoksa yuvalardaki gibi, 20 çocuğu bir arada yatırarak,
kendilerine ait hiç bir şeyi olmadan büyüterek, sağlıklı bireyler
yetiştirmek mümkün değil. Koğuş sisteminin olduğu yurtlarda
çocuklar, akşamları bir nöbetçi amire ve bir kaç görevliye
bırakılıyor. Bu şekilde kendisini yalnız hisseden çocuk,
sevecenliğini kaybederek, hırçınlaşıyor. Bu sistem, çocuğun
yaradılışına uygun değil” dedi.