Çocuk istismarının önüne geçmek için 7 çözüm önerisi
Abone olYetim Vakfı, çocuk istismarının önüne geçmek için yaptığı açıklamada 7 çözüm önerisi sundu.
Kamuoyunda yer alan ve toplum vicdanını derinden yaralayan Çocuk
İstismarı haberleri ne yazık ki her geçen gün artmaktadır. Kutsal
emanet olarak gördüğümüz çocuklarımıza karşı bu sapkınlığı hangi
fikirden,
mensubiyetten ve topluluktan kim yaparsa yapsın şiddetle kınıyor ve
lanetliyoruz.
Yetim Vakfı ev sahipliğinde 8 Temmuz 2018 tarihinde çocuklara karşı
işlenen suçlar ile ilgili toplumsal duyarlılığı artırmak için çocuk
ve kadın hakları alanında çalışma yapan sivil toplum kuruluşları
ile “Çocuk
İstismarı ve Cinayetlerine Karşı Toplumsal Bakışımız ve Çözüm
Önerileri” başlığı altında yaptığımız geniş katılımlı ortak basın
açıklamasıyla bu alanda çalışma yapan kamu kuruluşları ile çözüm
önerilerimizi
paylaşmıştık.
Çözüm önerilerimizi paylaştığımız kamu kuruluşları nezdinde, çözüme
yönelik somut adımlar atıldığını da geçen bu süreçte gözlemledik.
Ancak sorunun insan merkezli olması ve insanı eğitmeden toplumu
güzelleştiremeyeceğimiz gerçeğinden hareketle, sosyal duyarlılığın
ve toplumsal bilincin artırılması adına çözüm önerilerimizi basın
kuruluşları, bu alanda çalışma yapan kamu kurumları ve sivil toplum
kuruluşları ile yeniden paylaşmakta fayda görüyoruz.
Çocuk istismarına yönelik mücadelede devletin, toplumun ve ailenin
üzerine düşen en temel görevler:
1. Çocuklarımızın eğitim ve/veya çeşitli diğer
faaliyetler için gittiği kurum, kuruluş, dernek ve
vakıflarda denetimin etkin bir şekilde artırılması ve
görevlilerin yeterliliklerinin sadece formasyona bağlanmaması,
psikolojik hastalıklarının olup olmadığının araştırılması; Bu
hizmete engel olacak adli suçlara karışıp karışmadığının tespiti
amacıyla adli sicil kayıtlarının incelenmesi.
2. Devletin; yasaların düzenlenmesi ve
uygulanmasında sivil toplum kuruluşlarının görüşünü alması,
“Cezaların Caydırıcılığı” prensibi çerçevesinde bu tür suçlarla
mücadelede dünyada etkin çözüm alınan yöntemlerin incelenmesi ve
toplumsal doku dikkate alınarak yasal düzenlemelerin yapılması.
3. Çocuklarımıza Mahremiyet ve Pedofili konusunda
etkin ve yeterli eğitimlerin verilmesi Çocukların eğitimi
konusunda en önemli görev ailelere düşmekte olup tüm sorumluluğun
eğitim kurumlarına, dernek ve vakıflara atılarak bu önemli
sorumluluktan kaçılmamalıdır. Çocukların mahremiyet ve değerler
eğitimine ilişkin temel bilgileri aileden alması gerektiği
unutulmamalıdır. Aile ve sosyal politika yapıcılarının çocukların
yetiştirilmesi, büyütülüp topluma kazandırılması noktasında anne ve
babaların aktif rol üslenmesi hususunda çalışmalar yapmalıdır.
4. Ailelerin, çocukları ile iletişim yollarını
kuvvetlendirme, olası istismar durumlarında çocuklarının
söylemlerine değer atfetme ve bu tür bir sorunun susarak değil
paylaşarak çözülebileceği hususlarında bilinçlendirilmesi.
5. Değer erozyonunun durdurulması amacıyla, medya
ve sosyal medyada toplumda duyarsızlık oluşturarak hassasiyeti
zedeleyecek kontrolsüz haberlerin, programların ve paylaşımların
önüne geçilmesi, önleyici ve koruyucu nitelikte yayınların teşvik
edilmesi.
6. Söz konusu istismar konularında tüm STK’ların,
farkındalık ve bilinçlendirme çalışmalarında aktif rol alması ve
istismar olgusu karşısında herhangi bir mensubiyet ya da aidiyet
hissi gözetmeksizin hızlı ve objektif tepkiler ortaya koyması,
mensuplarını bilgilendirmesi ve meselenin takipçisi olması.
7. Çocuklar arasında yetim yavrularımızın bu riske
muhatap olma olasılığının daha fazla olduğu toplumun malumudur.
Bahsi geçen bu tehlikeyi bertaraf etmek ve milletimizi derinden
yaralayan bu elim hadiselerin bir daha yaşanmaması adına yukarıda
zikredilen öneriler konusunda başta STK’lar olmak üzere, basın ve
medya kuruluşlarını, devletimizin ilgili organlarını ve tüm toplumu
ivedilikle harekete geçmeye çağırıyoruz.
Kamuoyuna saygıyla duyurulur.
YETİM VAKFI