Çocuk işçilerin gözüyle 23 Nisan
Abone olTÜİK'in son verilerine göre Türkiye'de çalışan çocuk sayısı 893 bin. Sinan Onuş, Ankara'da bu çocuklardan ikisi ile görüştü, onlara 23 Nisan'da arkadaşları eğlenirken çalışmanın zor olup olmadığını sordu.
Birçoğumuz, her kıtası "Bugün 23 Nisan hep neşeyle doluyor insan" diye sonlanan şiiri anımsar. Her yıl 23 Nisan'da birçoğumuz günün adını anarken gülümseyerek şiirin bu kısmını söyleriz. Peki ya çocuk işçiler? Onlar 23 Nisan'ı nasıl yaşıyor?
Ben de bu sorunun yanıtını aradım. Hangi işverene sorsam, "çocuk işçi çalıştırmadığını" söyledi. Bulmamın da zor olduğunu belirttiler.
Çünkü bu çocukların çoğu sigortasız çalışıyor ve devlet, çocuk işçi çalıştıran işyerlerine büyük cezalar kesiyordu. Konuştuğum işverenler, "Çırak bulmakta zorlanıyoruz" dediler.
Uzun çabalar sonucu Ankara'nın Akdere semtinin ana caddesinde ve ara sokağındaki erkek kuaförlerinde biri 13, diğeri 15 yaşında iki çocuk işçi buldum.
Dükkan sahipleri, kendilerinin ve dükkanlarının isimlerini, tam adreslerini hiçbir koşulda vermemem sözü karşılığı görüş bildirmeyi kabul ettiler. Yanlarından ayrılırken de verdiğim sözü defalarca anımsattılar.
'Büyüyünce doktor olacağım'
İlk durağım, ara sokaktaki erkek kuaförüydü. İçeri girerken 13 yaşındaki O.A. kapıda karşıladı beni.
Dükkan sahibi, O.A. ile konuşmama yarı gönülsüz izin verdi. Buna karşın, kendisine zarar gelebileceği endişesiyle ne konuştuğumuzu dinlemek için yanımızdan hiç ayrılmadı.
O.A. 7. sınıfa gidiyor ve öğleden sonra kuaföre gelerek akşam 21.00'e kadar çıraklık yapıyor. Okulunun saat 07.30'da başladığını, 13.30'da evde yemeğini yedikten sonra işe geldiğini söyledi.
Aylık maaş yerine günlük bahşiş usulü çalışıyor. Kuaförün ara sokakta olması nedeniyle işlerin biraz az olduğunu ve günlük bahşişin ortalama 10-15 lirayı geçmediğini belirtti.
O.A., "Yeni ev aldık. Kredi borcumuz var. 3 kardeşiz. Ben, en küçükleriyim. Aile bütçesine katkı yapıyorum" diyor.
"Kazandığının hepsini mi ailene veriyorsun?" diye sorunca hiç tereddüt etmeden, "Evet" yanıtını veriyor. "Annem bazen içinden birazını harçlık olarak veriyor. Ben de bakkaldan bir şeyler alıyorum" diye ekliyor.
O.A., okula gitmenin de çalışmanın da güzel olduğunu söylüyor ama "Ben okulumu bırakmayacağım, çünkü büyüyünce doktor olmak istiyorum" diyor.
"23 Nisan'da arkadaşları eğlenirken ona çalışmak zor geliyor mu?" soruma ise şu yanıtı veriyor:
"Hayır, çünkü hepsi benim gibi. Sabah okula öğleden sonra işe gidiyorlar. Onlar eğlense zor gelirdi belki ama hepsi işte olunca bana da zor gelmiyor."
'Ailem karşı koydu ama...'
O.A.'nın. yanından ayrılıp, epey uzağındaki ana caddede bulunan diğer kuaföre geçiyorum.
Oldukça işlek olan kuaförde, müşterileri rahatsız etmemek için 15 yaşındaki E.K. ile bir kenara çekiliyoruz.
E.K., 8 aydır burada çalıştığını söyleyerek anlatmaya başlıyor. Daha önce bir aya yakın bir kadın kuaföründe çalışmış ama yapamayacağını anlayarak ayrılmış. Okulu da, sevmediği için bırakmış. "Aslında ailem çok karşı koydu ama en azından açık liseye gitmem koşuluyla kabul ettiler" diyor.
Mesaisi saat 08.00'de başlıyor. 21.00'e kadar sürüyor. Önceleri uzun çalışma saatleri zor geliyormuş ama artık alışmış.
E.K. de bahşiş sistemiyle çalışıyor ama O.A.'ya göre oldukça şanslı. Günlük bahşişinin ortalama 40-45 lirayı bulduğunu aktarıyor.
Patronlarının, kendisine "paraya alışmaması" yönünde telkinlerde bulunduğunu söyleyen E.K, "Burada da çıraklık okuluna gidiyorum ama liseyi de bitireceğim. Patronlarım da okumam için zorluyorlar" diye konuşuyor ve ekliyor:
"Polis olmak istiyorum. Babamın polis arkadaşları var. Evimize geldiklerinde hep anılarını anlatıyorlar. Özeniyorum. Onlara, aileme, patronlarıma söz verdim. Okulu bitirip polis olacağım."
23 Nisan'da okulunun önünden geçerken eğlenceleri "görüp görmediğini ve ne hissettiğini" soruyorum. Gözlerimin içine bakıp, yarı mahcup, "Önceden düzenlenen o eğlencelere ben de katılırdım, okulu bırakmasaydım şimdi orada eğlenirdim diyorum içimden ama sonra bu his çok sürmüyor" diye yanıt veriyor.
Yoksulların yüzde 44'ten fazlası çocuk
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) dün "İstatistiklerle Çocuk 2014" raporunu yayımladı. Türkiye nüfusunun yüzde 29,4'ü çocuk.
Gelir ve Yaşam Koşulları Araştırması'nın 2013 yılı verilerine göre Türkiye'de yaklaşık 16 milyon 706 bin yoksul fert bulunuyor. Yoksul çocukların yoksul fertler içindeki oranı ise yüzde 44,3.
Türkiye'de 1994, 1999, 2006 ve 2012 yıllarında TÜİK tarafından çocuk istihdamı anketleri yapıldı.
Anketlere göre, 6-17 yaş grubunda ekonomik faaliyetlerde çalışan çocuk sayısı 1994 yılında 2 milyon 269 binken, bu sayı 1999 yılında bir milyon 630 bine, 2006 yılında ise 890 bine geriledi.
Ancak 2012 yılında bu rakam 893 bine çıktı ve çalışan çocuk sayısındaki azalma eğilimi durdu.