Çocuk aileyi yansıtır

Çocukların topluma ve insanlara yararlı iyi birer insan olarak yetiştirilmesinin anne ve babaların temel görevi olduğunu ifade eden Samsun Rehberlik ve Araştırma Merkezi Müdürü Alican Usta, "Eğitim ailede başlar. Her aile başarılı çocuklar yetiştirmek ister. Çocuğuna her türlü imkanı hazırlar. Ancak, unutulmaması gereken çocuğun kimlik gelişimidir" dedi. Anne ve babaların konuşmalarıyla, diğer insanlarla ilişkileriyle, insan haklarına, toplumsal kurallara ve kanunlara olan saygısıyla, nezaketiyle, üretkenliğiyle ve çalışkanlığıyla çocuklarına örnek olması gerektiğinin önemine dikkat çeken Alican Usta, "Çocuklar üzerinde sürekli gözleyici, onları boğmayan, şefkatli fakat şımartmayan, karşılıklı güven ve dürüstlükle ilişkilerimizi sımsıkı tutacak bağlar kurmalıyız" şeklinde konuştu. Çocukların ailelerini yansıttığını, ailedeki bireylerin kişilik yapısının çocuğun kişilik yapısını şekillendirdiğini ifade ederek, "Öncelikle her aile, çocuklarının kişilik ve bağımsızlığına saygı duymalıdır" dedi. "BAŞKA ÇOCUKLARLA MUKAYESE ETMEYİN" Alican Usta, iletişimin çok önemli olduğunu vurgulayarak, "Çocuklarımızın her birinin zekası, fiziği ve yeteneklerinin farklı olduğunu unutmamalıyız. Başka çocuklarla mukayese etmemeliyiz. Kapasitelerini tespit ederek, buna uygun eğitim ve yaklaşım yolu seçmeliyiz. Bunu yaparken çocuğumuzun okulu, öğretmenleri ve diğer danışmanlık kurumlarıyla işbirliği içinde hareket etmeliyiz. İçinde bulunduğumuz ruh hali ve çocuğumuzun beklentilerimize karşılık veremediği düşüncesiyle onları azarlayıcı, aşağılayıcı olmamalı. Şiddet kullanma yoluna kesinlikle gidilmemelidir. Bu tür davranış çocuğun ileride içine kapanık, güvensiz, üretmek yerine tüketmeyi ve yıpratmayı zevk edinen egoist ve hırçın bir insan olmasına neden olacaktır" şeklinde konuştu. Çocukların içinde yaşadığı ve kolaylıkla etkilenebildiği toplum içinde yaşanan yanlışlık ve çelişkileri çözebilmesi için yardımcı olunması gerektiğini de kaydeden Usta, şöyle devam etti: "Çocuklarımızın duygularını, düşüncelerini, hayallerini bizlerle paylaşmasını sağlayıp, ayakları üzerinde durabilen insanlar olarak hayata hazırlamayı bilmeliyiz. Toplumun bütün kurumları, çocuklar için uzlaşma, tartışma, eleştirme ve yardımlaşma içinde olmalı. Çocuklarımıza verilecek en iyi hediye pahalı oyuncak ve elektronik cihazlar değil, ilgi, sevgi ve dostluktur. Çocuklarımızın, yarınlarımızın teminatı, değerlerimizin emanetçisi, hep beklediğimiz umut ışığının fenercileri olduğu bilinmelidir. Onların, inanılmaz bir şekilde gelişen dünyamız içerisinde kendine saygılı, erdemli, üretken, milli ve manevi değerleri benimsemiş birer şahsiyet olarak yer almaları için bütün varlığımızı seferber etmeliyiz."