Çocuğunuzu kanser etmeyin
Abone olUzmanlar, sigarada pasif içicilik zararının en çok çocuklarda etkili olduğuna dikkat çektiler.
Anne-babaları sigara içen çocukların, gelişim bozukluğu
gösterdiği ve akut solunum yolu hastalıklarına daha sık
yakalandığı, pasif sigara içiciliğinin hem çocukta hem de erişkinde
genel kanser riskini arttırdığı bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları
Anabilim Dalı öğretim üyesi Doç. Dr. Songül Yalçın, İHA muhabirine
yaptığı açıklamada, sigara içiminin, yalnızca içene değil, yanında
bulunanlara da zarar verdiğini belirterek, "En çok etkilenen de
çocuklardır. Kişi kendisi sigara içmese de pasif içici olmaktadır"
dedi.
Önemli bir çevre kirleticisi olan sigara dumanında nikotin,
karbonmonoksit gibi 3 bin 800'den fazla kimyasal bileşik
bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Yalçın, "Ayrıca tütündeki kadmiyum
ve kurşun konsantrasyonları da nispeten yüksektir. Sigara dumanı,
3-4 saat, içilen odada kalmakta ve kapalı ortam kirliliğine yol
açmaktadır" diye konuştu.
GEBELİKTE İÇİLEN SİGARANIN ZARARLARI
Doç. Dr. Songül Yalçın, çocukların, anne ve babalarının içtikleri
sigaranın dumanına maruz kalmasının, birçok hastalığın ölüm oranını
arttırdığını vurgulayarak, "Bu etki, çocuk daha anne karnında iken
başlamaktadır. Gebe kadının sigara içmesi düşük oranını, doğumsal
anomali riskini, geç fetal (anne karnındaki bebekte) ve yeni doğan
ölüm hızını arttırır" dedi.
Nikotinin, damarlarda daralma yaparak plasenta kan akımını
azalttığını, karbon monoksitin de fetal (anne karnındaki bebekte)
hemoglobini bağladığını ve sonuç olarak bebeğin düşük doğum
ağırlıklı doğduğunu anlatan Doç. Dr. Yalçın, "Bununla birlikte,
anneleri doğum öncesi dönemde sigara içen çocukların akıl ve kas
yapısı gelişimlerinin de geri olduğu bildirilmiştir" diye
konuştu.
SÜT ÇOCUKLARI DAHA FAZLA ETKİLENİYOR
Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı öğretim
üyesi Doç. Dr. Songül Yalçın, anneleri sigara içen çocuklarda akut
solunum yolu hastalıkları sıklığının arttığını da kaydederek, "Bu
etki süt çocukluğu döneminde en fazladır. Anneleri sigara içen
çocukların, hayatın ilk bir yılı içinde (özellikle 6-9 aylık
dönemde) daha fazla sıklıkla bronşit ve pnömoni oldukları tespit
edilmiştir.
Bu çocukların hastaneye yatış hızının dört kat arttığı ve bunun
günlük içilen sigara sayısı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.
Anneleri sigara içen çocukların akciğerlerinin, yaşıtlarına göre az
geliştiği bildirilmiştir. Bu etki, erişkin hayatta obstrüktif
(solunum yollarının daralmasına bağlı) solunum yolu hastalıkları
için risk getirebilir. Anneleri sigara içen okul öncesi çocuklarda
(hayatın ilk beş yılı içinde), sigara içmeyenlere göre pnömoni ve
bronşit üç kat, akut nazofarenjit ve sinüzit 1,5 kat artmaktadır"
dedi.
ŞİDDETLİ ASTIM ATAĞI
Annelerin sigara içmesinin, 5-9 yaş arası çocuklarda bile solunum
fonksiyonlarında bozulmaya yol açtığını ve birinci saniyedeki zorlu
soluk alıp verme miktarında azalma olduğunu vurgulayan Doç. Dr.
Songül Yalçın, "Ana-babaları sigara içen astımlı çocuklar daha sık
ve daha şiddetli atak geçirebilir. Ana-babalar sigara sayısını
azalttıklarında astım bulguları da azalmaktadır" diye konuştu.
Doç. Dr. Yalçın, pasif içici olan okul öncesi çocuklarda, hastaneye
yatış gerektirecek ciddi hastalık sıklığının dört kez daha fazla
olduğunu belirterek, pasif sigara içiciliğinin, doğum ağırlığı ve
doğum haftasından bağımsız olarak, ani bebek ölümü sendromunda rolü
olduğunu öne sürdü.
Pasif sigara içiciliğinin hem çocukta hem de erişkinde genel kanser
riskini arttırdığını söyleyen Doç. Dr. Songül Yalçın, "Hayatının
ilk on yılında pasif içici olan erişkinlerde lösemi ve lenfoma
riski önemli oranda artmaktadır. Pasif içicilik, ergenlik
dönemindeki insanlarda da kanser oluşumu ile ilişkili olabilir"
dedi.
Doç. Dr. Yalçın, çocuklar herhangi bir sebeple muayeneye
geldiğinde, ana-baba ve bakıcıdan sigara hikayesi alınması
gerektiğini belirterek, "Pasif içiciliğin çocuklara yaptığı
zararlar ana-babalara anlatılmalıdır. Doktorlar sigara
içmemelidir.
Bekleme odaları, sinemalar, kreşler, öğretmen odaları ve diğer
kapalı ortamlarda sigara içilmesi yasaklanmalı ve yasağa uyulduğu
kontrol edilmelidir. Televizyon ve gazete gibi iletişim araçlarında
reklamların yasaklanması yanında, sigara özentisi doğurabilecek
haberlere dikkat edilmelidir.
Kitle iletişim araçları ile yalnızca sigara içmenin değil, pasif
sigara içiciliğinin de çocuklara yapacağı zararlar halka
anlatılmalıdır. Okullarda sağlık ile ilgili derslerde sigaranın
etkileri tartışılmalıdır" diye konuştu.