Çocuğunuz okula alışamadı mı?
Abone olÇocuklarımız, sosyalleşmenin ilk adımını aile içinde atıyor. İkinci ve en önemli adım ise okul hayatının başlamasıyla gerçekleşiyor.
Anadolu Sağlık Merkezi Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr.
Zafer Atasoy’un, çocuklarda görülen okul sendromu ile ilgili bilgi
verdi...
Çocuklarımız, sosyalleşmenin ilk adımını aile içinde atıyor. İkinci
ve en önemli adım ise okul hayatının başlamasıyla gerçekleşiyor.
Konu, okul hayatının ilk basamağı, birinci sınıf olunca bu durum,
bazı çocuklar için sıkıntılı ve korkulu bir sürece dönüşebiliyor.
Korku ve tedirginlik umulan süreyi aşıyor; yani bir-iki haftadan
uzun sürüyorsa zaman kaybetmeden psikolojik yardım istemek çok
önemli. Rehber öğretmenler ilk başvurulacak profesyoneller olmakla
birlikte yeterli çözüm bulunamazsa, çocuk ruh sağlığı uzmanlarına
başvurmak gerekiyor...
Çocuğun okula alışma sürecinde anne ve babaya düşen görevlerin çok
önemli olduğunu belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Dr. Zafer
Atasoy merak edilen soruları yanıtladı…
Okula ilk kez başlayan çocukların duygusal durumunda ne
gibi değişiklikler olur?
Çocuklar için okula başlamak, yaşamın yeni bir aşamasına geçmektir.
Çocuklar sergiledikleri psikolojik özellikleri nedeniyle yüksek
düzeyde uyum sağlama kabiliyeti taşırlar. Ancak, bu özelliklerine
rağmen yeni duruma çok hızlı bir şekilde uyum sağlayamayan ya da
zorlanan çocuklar da bulunur. Okul ortamı çocukların karşılaştığı,
süreklilik içeren ilk sosyal ortamdır. Çocuğun, neredeyse rakipsiz
olduğu, üzerinde aşırı ilginin bulunduğu ev ortamından çıkıp
kendisi gibi onlarca arkadaşının arasında yer alacağı bu yeni
ortama alışması zaman alacaktır. Bu süreçte çocuk için evde sahip
olmadığı sosyal özellikleri edinmenin yolu açılır. Duygusal olarak
gel-git içeren bir dönem başlar.
Okula gitmekten korkan bir çocuğa ailenin yaklaşımı nasıl
olmalıdır?
Okulun korkulacak bir ortam olmadığını aktarmak kolay değildir.
Zihinde tasarlanan bu duygunun yok olması için sabırlı ve kararlı
bir tutum sergilemek gerekir. Okulun ona kazandıracakları
anlatılmalı ve özellikle evdeki durum ve ilişkilerde kayıplara yol
açmadığı vurgulanmalıdır. Öncelikle sınıf öğretmeni ile kuracağı
ilişki desteklenmeli, öğretmenin önerileri ile hareket
edilmelidir.
Bu çocuklara yönelik agresif bir yaklaşım ne gibi sonuçlara yol
açabilir?
Aile bireylerinin, özellikle annenin, sergileyeceği saldırgan,
kırıcı tutum ve davranışlar, uyum süreci yaşamakta olan çocuğu
olumsuz yönde etkileyecektir. Sevilmediğinin, evde değerinin
kalmadığının, anne için başka ilgilerin kendisinin önüne geçtiğinin
kanıtları olarak algılanacak agresif tutumlar, çocuğun zihninde
tasarladığı korkuların bir biçimde somutlaşmasına ve saldırgan
davranışlara neden olacaktır.
Çocuğunuzun okula alışması sırasında dikkat etmeniz
gerekenler;
• Öncelikle anne-baba sakin ve soğukkanlı olmalıdır. Çünkü ailenin
verdiği tepkiler önemlidir. Çocuk bu tepkilere bakarak aynı kaygıyı
ve paniği yaşamaya başlayabilir.
• Okula gitmesi konusunda ailenin her üyesinin tutarlı bir tutum
takınması, çocuğun bu konuda cesaretlendirilmesi gerekmektedir.
• Çocukla her zaman açık ve anlaşılır tarzda konuşulması önemlidir.
Okula gitmek istemiyorsa açıkça bu korkusunun nedenleri ve
endişeleri üzerine konuşulmalıdır. Ancak bunu yaparken, kesinlikle
aşağılayıcı ve küçük düşürücü tarzda olmamasına özen
gösterilmelidir.
• Sadece onun değil, her çocuğun bunu yaşayabileceği
söylenmelidir.
• Çocuklar için en önemli şey, güvendir. Anne-babalar çocuklarına
güven vermelidirler. “Buralardayım..”, “Çıkışta seni alacağım”,
“Beni göreceksin”, “Kapıda olacağım” gibi cümlelerle çocuk
sakinleştirilebilir. Ailelerin okulun ilk günlerinde çocuklarını
yalnız bırakmamaları, çocukların güvenlerini kazanmaları açısından
gereklidir.
• Anne-babalar kesinlikle karşılaştırıcı bir tutum içinde
olmamalıdırlar. Başkalarının çocuklarını “iyi örnek” olarak
göstermemelidirler.
• Okul ve öğretmenle işbirliği içinde olunması önemlidir. Okuldaki
profesyoneller ve rehber öğretmenler tarafından ailelere bu
adaptasyon sürecinin ne zaman sonlandırılması gerektiği konusunda
bilgi verilmelidir.