Çocuğunuz hiperaktif mi?
Abone olÇocuğunuzun hiperaktif olduğundan mı şüpheleniyorsunuz? Nasıl hareket ettiği önemli dikkatli olun.
Okul hayatında başarısız ancak, yaşıtlarına göre aşırı hareketli
ve dikkatini bir türlü toplayamayan çocuklarda 'Hiperaktif' sorunu
olabileceği bildirildi.
Uzmanlar, hem evde hem okulda aynı hareketliliği gösteren ve bir
türlü dikkatini bir noktaya toplayamayan çocuğu olan anne babalara,
"Bu durumu dikkate alın" uyarısı yaptı.
Son yıllarda sıkça kullanılan, "Dikkat eksikliği hiperaktivite
bozukluğu" sorununun ilk belirtileri, 'aşırı hareketlilik' ve
'dikkati toplayamama' olarak gösteriliyor.
Uzmanlar öncelikle bir çocuğun hiperaktif olduğunu söyleyebilmek
için onun normal çocuklarla kıyaslanamayacak kadar aşırı derecede
atak, hareketli olması gerektiğini belirttiler.
Hiperaktif çocukların yüzme bilmeden derin suya atlamak veya yoğun
trafikte hızla giden arabaların önüne fırlamak gibi aşırı
hareketlerde bulunduklarını anlatan uzmanlar, "Hiperaktif çocuklar
dikkatlerini bir konu üzerinde toplayamazlar. Ayrıca sadece evde
değil okulda ve günlük yaşamda da aynı şekilde davranışlar
gösterirler. Hiperaktivite bozukluğunun üç temel belirtisi vardır.
Çocukta bu belirtilerin hepsi bir arada bulunabilir ya da sadece
biri ya da ikisi görülebilir" diye konuştular.
Hiperaktif çocuğun çoğu zaman dikkatini ayrıntılara veremediğini,
etkinliklerde hatalar yaptığını ifade eden uzmanlar, "Örneğin,
satrançta, sporda dikkatsizce hatalar yapıyorsa bu önemli bir
bulgudur. Ancak burada altının çizilmesi gereken nokta sadece
okulda, derslerinde değil, kendi sevdiği etkinliklerde de hatalar
yapmasıdır" dediler.
Uzmanlara göre hiperaktif çocuğun belirtileri
şöyle:
- Düşünmeyi gerektiren aktivitelerden kaçarlar. Örneğin, satranç,
bilmece çözme gibi şeylerden uzak durabilir.
- Gerçek dikkat eksikliği olan çocuklar dışarıdan gelen en ufak bir
uyarana derhal tepki gösterirler. Bir zil sesi, bir ışık çocuğun
dikkatini hemen dağıtır.
- Kendisiyle konuşulduğu zaman dinlemiyor gibi gözükür. Çoğu zaman
da kendisine söylenenleri yerine getirmez.
- Çoğu zaman kendi için gerekli olan, defter, kalem ve benzeri
eşyalarını kaybeder.
- Çocuk o kadar ataktır ki daha soru bitmeden hemen cevap verir,
herkesin sırasını beklediği yerde sıra beklemez. Bu ilk defa ana
okulunda ya da okulda ortaya çıkar.
- Başkasının sözünü keser, başkasının oyununu bozar.
- Kıpır kıpırdır yerinde duramaz. hareketlerinde bir aşırılık söz
konusudur.
- Oturması beklenen yerde oturamaz kalkar, sınıfta kendini tutamaz,
kalkar dolaşır.
- Etkinliklere katıldığında oyunu bozar, sırasını beklemek istemez,
devamlı hareket der.
- Çok konuşur, söze karışır.
HİPERAKTİF KÜÇÜK YAŞTA DA ANLAŞILABİLİR
Genellikle okula başlama çağlarında göze çarpan hiperaktif
sorununun dikkatli bir gözlemle 1-1.5 yaşlarında da
tanınabileceğini belirten uzmanlar, "Hatta bazılarının anne
karnında bile çok hareketli oldukları veya doğumdan hemen sonra
anne kucağında ya da yatağında durmadan hareket ettikleri gözlenir.
Bu bebekler, huysuz, huzursuz güç bebek olarak tanımlanır. Yaşamın
ilk birkaç ayında aşırı hareketlilik, yeme ve uyku bozuklukları
görülebilir. Emekleme dönemi veya yürümeye başladıkları zaman çok
hareketli ve atak oldukları için birkaç kişinin devamlı bakımı
gerektiği söylenir" şeklinde konuştu.
Hiperaktivite bozukluğunun birinci dereceden akrabalar arasında
görülmesinin kalıtsal geçiş şüphesini ortaya çıkardığını vurgulayan
uzmanlar şunları kaydetti:
"Hiperaktivitenin gelişme ihtimalleri arasında gebelik ve doğum
komplikasyonları, anne-babada alkolizm, depresyon, annenin sigara
içmesi gibi durumların da etkili olduğu düşünülüyor. Çocuk
psikiyatristleri aile ve öğretmenlerin yaramazlık ve
hiperaktiviteyi birbirine karıştırdığını belirterek, bu konudaki
farka dikkat çekiyor. Bazı aileler aslında yaramaz olan
çocuklarının hemen hiperaktif olduğu düşüncesine kapılıyorlar. Aynı
şekilde öğretmenler de bu kanıya kapılıyor. Oysa ikisi çok farklı.
Hiperaktivite tanısının mutlaka bir çocuk psikiyatristi tarafından
konulması gerekir. Çünkü tembel, şımarık ve yaramaz çocuklar da bu
bozuklukla karıştırılabilir. Bu yüzden tanının iyi konulmuş olması
son derece önemli. Eğer çocuk gerçekten hiperaktif ise gençlik
yıllarında da yüzde 80 oranında devam eder. Yetişkinlikte ise yüzde
30-60'a kadar devam edebilir. Burada korkulan durum daha çok ileri
yaşlarda ortaya çıkıyor. Çünkü çocuk tedavi edilmezse okulu
bitiremiyor, aşırı tezcanlı olduğundan çalışarak bir şeyleri
başarmayı beklemiyor, hırsızlık gibi kolay yoldan para kazanma
davranışlarına yönelebiliyor. Toplum dışı bazı davranışlar
göstererek, etrafına zarar verebiliyor".