Çocuğunuz altını ıslatıyor tuvalete zar zor yetişiyorsa dikkat!
Abone olÇocuğunuzda 3 ayda haftada 2 kereden fazla alt ıslatma varsa, bir günde 7’den fazla sayıda idrara çıkıyorsa, tuvalete koşarak ya da son dakika gidiyorsa tedavi olması gerekebilir.
Bütün çocuklar altını ıslatabilir ama 5 yaş üstü çocuklarda sık
görülen gece alt ıslatma sorunu çoğunlukla genetik nedenlidir. Ama
3 ayda haftada 2 kereden fazla alt ıslatma varsa, bir günde 7’den
fazla sayıda idrara çıkıyorsa, tuvalete koşarak ya da son dakika
gidiyorsa çocuğun tedavi olması gerekebilir. Liv Hospital Ulus
Çocuk Ürolojisi ve Cerrahisi Uzmanı Prof. Dr. Selami Sözübir alt
ıslatma nedenleri ve tedavisini anlattı.
Gece alt ıslatma nasıl bir hastalıktır?
5 yaşın üzerindeki çocukların haftada en az iki kez olmak üzere gece uykusu sırasında farkında olmadan idrar yapmasına gece alt ıslatması denir. Sağlıklı çocuklar da uyku öncesi aşırı sıvı aldıklarında gece idrar kaçırabilirler. Ancak, bu olayın bir rahatsızlık olarak düşünülüp tedavi etme kararının verilebilmesi için 3 ayda haftada 2 kereden fazla olması gerekir. Gece altını ıslatma iki çeşittir. Baştan beri varsa birincil (primer) altını ıslatma, rahatsızlık sonradan ortaya çıkmışsa buna da ikincil (sekonder) altını ıslatma denir.
Ne kadar sıklıkla görülür?
Gece altını ıslatma çoğu zaman mesane (idrar torbası)
gelişimindeki gecikmenin bir sonucudur. Bu nedenle de yaş
ilerledikçe sıklığı azalır ve erkek çocuklarda kız çocuklara oranla
daha sık görülür. 3 yaşındaki çocukların yüzde 40’ı altını
ıslatırken bu oran 5 yaşında yüzde 20’ye ve 6 yaşında yüzde 10’a
düşer.
Gece altını ıslatmanın nedenleri nelerdir?
Gece altını ıslatma büyük oranda genetik yatkınlığa dayanır. Anne ve babadan birisinde altını ıslatma öyküsü varsa çocukta yüzde 44, ikisinde birden varsa yüzde 77 oranında altını ıslatma sorunu yaşanır. Genel olarak psikolojik olayların sık görülen birincil gece altını ıslatma sorununa yol açmadığı gerçeği bu çocukların büyük çoğunluğunda bir ruhsal sorun aramaya gerek olmadığını ortaya koymuştur. Gece altını ıslatan çocukların yüzde 3’ü civarındakilerde böbrek ve idrar yollarına ait doğuştan bozukluklar, böbrek hastalıkları, gizli bel kemikleri açıklıkları (spina bifida), şeker hastalığı, sara hastalığı, parazitler, besin alerjileri gibi bu duruma neden olan başka hastalıklar saptanır.
Belirtilere dikkat!
• Gece altını ıslatma hiç altını ıslatmamış bir dönemden sonra
ani olarak başladıysa,
• Gündüz de altını ıslatıyorsa,
• Kabızlık ya altının kirlenmesi de mevcutsa,
• İdrar yaparken ağrı duyuyorsa,
• Bir günde 7’den fazla sayıda idrara çıkıyorsa
• Tuvalete koşarak ya da son dakikada gidiyorsa,
• İşeme sayıları haftada 2 den fazla ve gecede 1 den fazla ise,
• Gece içinde işemesi az miktarda ancak fazla sayıda ise
Alt ıslatan çocuğa bez bağlamak doğru mudur?
Altını ıslatan çocuğa bez bağlamak çocuğun bu durumdan rahatsız olma durumunu ortadan kaldırır ve hiçbir zaman alt ıslatma bez bağlayarak ortadan kalkmaz.
Tedavisi nasıl yapılıyor?
Gece altını ıslatan çocukların bir kısmı kendiliğinden düzelecektir ancak çocuğa ve aileye sıkıntı vermesi, çocuğun kendine güvenini azaltabilmesi, birlikte başka davranış ve duygulanım sorunlarının olabilmesi nedeniyle tedavi önerilir. Tedaviye başlamadan önce uzman ve gece altını ıslatma konusunda tecrübeli bir hekim tarafından çocuğun detaylı fiziksel muayenesi yapılmalı, idrar kaçırmaya yol açabilecek diğer tüm nedenler gözden geçirilmelidir.
Aile, çocuk ve hekim işbirliği içinde olmalı
Tedavinin başarılı olmasının ilk şartı aile, çocuk ve hekim arasında tam bir iş birliğinin olmasıdır. Ana prensip çocuğa güven vererek suçluluk hissini ortadan kaldırma ve mümkünse olayı çocuğun sahiplenmesini sağlamaktır. Öncelikle denenmesi gereken çocuğun kendisinin veya ailesinin gece uyanmasına dönük programlardır. Önce çocukların kendiliğinden uyanması denenir, bu mümkün olmuyorsa ailenin çocuğu gece uyandırıp tuvalete gitmesini sağlayan program uygulanır. Ailenin desteği ile beraber motivasyon tedavisi ve ilaç tedavisi beraber uygulanırsa bu çocuklarda tedavide başarı oranı yüzde 70–80’leri bulur. İlaç tedavisinin en önemli dezavantajı ise tedavi kesildikten sonra rahatsızlığın yüksek oranda tekrar riski bulunmasıdır. Bu nedenle son yıllarda alarm ve ilaç tedavisinin birlikte kullanılması önerilir. Alarm cihazları çocuk idrar kaçırmaya başlar başlamaz çocuğu uyandırarak, mesanesini kontrol etmesine yardımcı olan araçlardır. Alarm tedavisine de en az 3 ay devam etmek gerekir ve bu tedavi ile çocuklarda yüzde 85’lere varan iyileşme sağlanır. Alarm tedavisi sonunda tekrarlama riski ise oldukça düşüktür.