Çocuğunu göstermek için para isteyince..

ARNAVUTKÖY 'de uğruna eşinden boşandığı ve birlikte yaşamaya başladığı Zeynep Yılmaz'ı (31), ayrıldıktan sonra çocuğunu göstermesi karşılığında 150 lira para istemesine sinirlenerek 17 yerinden bıçaklayarak öldüren Necmettin A.(42), adliyeye sevk edildi.

Zeynep Yılmaz, dün, Boğazköy Menba mevkiideki ormanlık alanda 17 yerinden bıçaklanarak öldürülmüş halde bulundu. Zeynep Yılmaz'ın katil zanlısı olarak Necmettin A. gözaltında alındı. Asayiş Şube Müdürlüğü'nde sorgulanan Necmettin A.nın cinayeti itiraf ettiği belirtildi. Necmettin A. ifadesinde, "İlk eşimden iki çocuğum vardı. 2003 yılında bir gece kulübünde tanıştığım Zeynep'e aşık oldum. Eşimden ayrıldım ve onunla birlikte yaşamaya başladık. Ondan bir oğlum oldu. Onun uğruna ilk eşimden olan çocuklarımı terk ettim" dedi.

HER SEFERİNDE 150 LİRA İSTİYORDU

Bir yıldır aralarında sorun olduğunu ifade eden Necmettin A., "Son zamanlarda çocuğumu bile göstermez oldu. Her seferinde 150 TL verirsem çocuğumu görebileceğimi söyledi. Bunu görüşmek için çağırdım. Konuşurken tartışmaya başladık. Bu sırada sinirlenerek öldürdüm" dediği öğrenildi.

 

 

KIZ ARKADAŞA LAF ATMA TAHRİK SAYILDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Konya'da bir kişiyi bıçakla ağır yaralayan sanık, kız arkadaşına laf atılması sonucu, eylemi haksız tahrik altında gerçekleştirdiği belirtilerek 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı. Konya 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, 24 Aralık 2010'da merkez Selçuklu ilçesi Adliye Bulvarı'nda H.Y'yi (17) hayati tehlike arz edecek şekilde bıçaklayan ve tutuklu yargılanan sanık İbrahim Ethem Kara (20) ve tarafların avukatları katıldı.

Kara, olay günü kız arkadaşına laf atıldığını, bir kafenin çıkışında mağdur ve Samet isminde bir kişiyle karşılaştığını, mağdurun telefonla bir kişiyi çağırdığını söyledi.

Tartışma yaşandığını sonra da kavga etmeye başladıklarını ifade eden, Kara "Mağdurun elinde bıçak görünce ben de üzerimdeki bıçakla kendimi savunmak istedim. Bıçağı salladım. Bunun üzerine mağdur benim üzerimden kalktı. Ben de kız arkadaşımla olay yerinden uzaklaştım" dedi.

Sanığın kız arkadaşı Zeynep K, ise olay günü Halil Ö'nün kendisine "güzelim, tatlım, yavrum, gezelim, konuşalım" gibi kelimelerle laf attığını, daha sonra arkasından gelerek kendisini elle taciz ettiğini savundu.

Zeynep K, İbrahim Ethem Kara ile nişanlı olduğunu söylemesine rağmen laf atmaların devam ettiğini kaydetti.
Halil Ö, kafenin önünden geçmekte olan Zeynep'e 'güzelim' diyerek laf attığını, sonra olayla bir ilgisi olmayan arkadaşının bıçaklandığını bildirdi.

"LAF ATMA TAHRİK SAYILDI"

Cumhuriyet savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık hakkında "kasten adam öldürmeye teşebbüs" suçundan kamu davası açılmış ise de, olay günü sanığın kız arkadaşına laf atma meselesi nedeniyle tartışmanın çıktığını söyledi.

Sanığın, söz konusu tartışmayı, özellikle yanındaki kız arkadaşına laf atılmasının yarattığı haksız tahrik altında bıçağı rastgele savurarak mağduru hayati tehlike arz edecek şekilde yaraladığını belirten savcı, "Olayın gelişimi, sanıkla mağdurun olay öncesinde herhangi bir husumetlerinin bulunmaması ve tanık anlatımları dikkate alındığında sanığın öldürme kastıyla hareket etmediği ortaya çıkmıştır. Sanık haksız tahrik altında olayı gerçekleştirmiştir" dedi.

Mahkeme heyeti, sanığı, mağdurdan kaynaklanan haksız tahrik altında olayı gerçekleştirdiği için 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırdı.
Sanığa verilen ceza miktarı ve tutuklu kaldığı süre göz önüne alınarak tahliyesine karar verildi.

KADINLARI FUHUŞA TAHRİK EDEN FALCI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

İZMİR Bornova'da, fuhuş ihbarı bir dramı ortaya çıkardı. Fuhuş yapıldığı belirlenen evde fal bakan G.S.'nin, kendisine özellikle ekonomik sıkıntılarını anlatan kadınları zor durumlarından yararlanarak fuhşa teşvik edip, para karşılığında erkeklerle birlikte olmalarını sağladığı ortaya çıktı. Operasyonda, G.S. ve ikisi para karşılığında erkeklerle birlikte olan kadın olmak üzere 6 kişi yakalandı.

Erzene Mahallesi'nde fuhuş yapıldığı ihbarını alan İzmir Emniyeti Ahlak Büro Amirliği ekipleri, çalışma başlattı. Ekiplerin araştırmalarının ardından belirlenen fuhuş evi, takibe alındı. Ev sahibi G.S.'nin falcılık yaptığının belirlenmesiyle araştırmalar bu yöne kaydırıldı. Takip sırasında, fal baktırmak için gelenlerin yanı sıra erkeklerin de sık sık eve girip çıktığı belirlendi. Son olarak eve üç erkeğin girmesinin ardından operasyon düzenlendi. Baskında, ev sahibi G.S., para karşılığında erkeklerle birlikte olan A.Ç. ve H.Y. ile erkek müşteriler A.Y., Y.Ç., G.S., gözaltına alındı. Şüphelilerden iki kadının verdiği ifade gerçeği ortaya çıkardı.

G.S.'nin ilk olarak fal baktırmak için kendisine gelen kadınlardan ekonomik yönden zor durumda olanları belirlediği saptandı. Falcının, yakınlık kurduğu bu kadınları, para kazanmaları için fuhşa teşvik edip ikna ettikten sonra da evine çağırdığı erkeklerle birlikte olmalarını sağladığı ileri sürüldü. Gözaltındaki şüphelilerden kadınlar ile erkek müşteriler ifadeleri alındıktan sonra savcının talimatıyla serbest bırakıldı. Kendisinin medyumluk yaptığına dair vergi levhası bulunduğunu polise söylediği öğrenilen G.S., işlemlerin ardından sevk edildiği adliyede tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

 

DEVLET KORUYAMDI AİLESİ KORUYOR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Daha önce birçok kez tehdit edildiği eski eşinin saldırısına uğrayan Filiz Akdoğan, "Devlet beni koruyamadı" diyor.

Genç kadın hastanede tedavi altında. Ailesi ise yanından hiç ayrılmıyor. Kapıda nöbet tutan baba şöyle soruyor: "Bizi kim koruyacak?"

Yine bir kadın... Ve yine o kadının hayatını cehenneme çeviren bir adam... Ankara'da korunma talebi reddedildikten kısa bir süre sonra, eski eşi tarafından öldürülmüştü Ayşe Paşalı... Göz göre göre ölüme gönderilmişti yani... Bu kez yer İstanbul, Maltepe. Kadının adı Filiz...

Güvenlik görevlisi Coşkun Kara'dan (34) 2 yıl önce gördüğü şiddet nedeniyle boşanmıştı kuaför Filiz Akdoğan (27)... Ama Kara, genç kadının peşini bırakmadı... 2 yıl boyunca telefonla arayarak, birçok kez ölümle tehdit etti. 24 Nisan'da da genç kadının çalıştığı kuaför salonuna gitti, "Benimle geleceksin yoksa seni öldürürüm" dedi. Akdoğan'ın direnmesi üzerine de üzerinde taşıdığı tornavidayı çıkartarak eski eşine saplamaya başladı.

HATIRLAMIYORMUŞ

Kara'ya işyeri sahibi Yalçın Tunçel müdahale etti. Tunçel, Kara'yı genç kadının üzerinden almaya çalışırken düşerek sırtından yaralandı. Çevredekilerin çağırdığı polis Akdoğan ve Tunçel'i hemen ambulansla hastaneye sevk etti. Baygın halde bulunan Kara ise gözaltına alındı. Cumhuriyet Polis Merkezi'ne götürülen Kara, konuşmak için geldiği işyerinde kendisinin darp edildiğini ve sonrasını hatırlamadığını söyledi. Kara ifadesinin alınmasının ardından serbest bırakıldı.

Akdoğan ağır yaralanmıştı; bağırsaklarına 2, akciğerine, koltuk altına ve sağ kulağına birer tane olmak üzere 5 tornavida darbesi almıştı. Akciğerin yüzde 20'sini artık kullanamayacağı ve nefes alma sorunu yaşayacağı belirtildi. Genç kadının ailesi kızlarının ölümden dönmesine sevinirken, zanlının serbest kalmasıyla büyük korku yaşamaya başladı. Kara'nın kuru sıkıdan bozma bir silahı olduğunu bildiklerini söyleyen aile, Akdoğan'ın kaldığı odada nöbet bekliyor. Ağabey Deniz Akdoğan, işyerinden 10 gün izin aldığını, gündüz kendisinin, gece erkek kardeşinin hastanede beklediğini vurguladı.

DAHA ÖNCE DE ŞİKAYETÇİ OLDU

Baba Hüseyin Akdoğan ise "Kapıyı sürekli kilitli tutuyoruz. Sabaha kadar kapının önünde ayakta bekliyorum. Bizde olan tek fotoğrafını güvenlik görevlilerine dağıtarak içeriye girmemesini sağlamaya çalışıyoruz. Kızım daha önce şikâyetçi olmuştu. Bizi kim koruyacak?" dedi.

KORKU İÇİNDE BEKLİYORUM

Filiz Akdoğan korku içinde: "Devlet beni koruyamadı. İlk şikâyetçi olduğumda savcının karşısına bile çıkmadı. Ölümden döndüm, serbest kaldı. Silahı var, beni hastanede bulup ailemle birlike öldürebilir, yine devlet korumuyor. Kâbustan artık uyanmak istiyorum. Hayatımı yeniden kurmak için umutluydum. Şimdi korku içinde, beni ne zaman öldürecek diye bekliyorum. Kadın cinayetlerinin neden önlemediğini anladım."

 

ANNESİ 100 TL'YE OĞLUNU KİRAKIYOR

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Adana'da annesi tarafından günlüğü 100 liraya hırsızlık çetesine eleman olarak kiralandığı öne sürülen 17 yaşındaki M.T.'nin suç kaydı da 100'ü buldu

Tornavida, kredi kartı ve çay kaşığı kullanarak evlerin kapı kilitlerini açıp, hırsızlık yaptığı öne sürülen 38 yaşındaki Vesfa T., kocası cezaevindeyken kendisi de hastalanıp çalışamaz hale gelince, oğlunun üzerinden para kazanmaya karar verdi.

HIRSIZLIK YAPSIN DİYE KİRALADI

Vesfa T., yaşı küçük olduğu için yakalansa bile ceza almayacağını düşündüğü oğlu M.T.'yi hırsızlık çetelerine kiralamaya başladı. Günlüğü 100 liradan hırsızlık çetelerine verilen M.T., 2007'de hırsızlık yapmaya başladı.

Geçen 4 yılda birçok hırsızlık olayına karışan M.T., 2 gün önce 11 suçtan sabıkası ve polis kaydı bulunan 19 yaşındaki Celal K. ve 2 ayrı hırsızlık kaydı bulunan 19 yaşındaki Yasin K. ile 'ırza geçme ve hırsızlık' suçlarından kaydı bulunan 23 yaşındaki Bilal A. ile kiraladıkları otomobille hırsızlık yaptı.

Fark edilince otomobille kaçarken yakalanan M.T., 18 yaşından küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğü ekiplerine teslim edildi.

SUÇ KAYDI 100'E ULAŞTI

Bu olayla birlikte M.T.'nin bugüne kadar hakkında yapılan işlem sayısının 100'ü bulduğu belirtildi. Yasalarda 'Suça itilen çocuk' olarak kabul edilen M.T., bu güne kadar 19 kez hakim karşısına çıktı.

Bu davaların çoğundan aldığı hapis cezaları, gözetim altında bulundurularak ertelenirken, bazılarından yargılaması da sürüyor. M.T.'nin annesi tarafından hırsızlık şebekesine kiralandığı, diğer şüphelilerin telefon görüşmelerinin dinlenmesi sonucu saptandı.

Hırsızlık şebekesi ile ilgili operasyon yürüten polis, mahkeme kararıyla bir çete üyesinin telefonlarını dinlerken, anne ile de görüşme yaptığını, bu görüşmede çete üyesinin M.T.'yi istediği, annenin de bunun karşılığında günlük 100 TL istediği belirlendi.

Oğlunu hırsızlık şebekesine günlüğü 100 liradan verdiği öne sürülen anne Vesfa T. ise, 8 ay önce hırsızlık şebekesi üyesi olarak yakalandığı olayla ilgili tutuksuz yargılanıyor.

 

OYNADIKLARI OYUN KARDEŞLERİN CANINI ALDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]

Gaziantep' te bir evde çıkan yangında 4 ve 5 yaşlarındaki 2 çocuk yanarak hayatını kaybetti.

FOTOĞRAFLAR İÇİN TIKLAYINIZ

Gaziantep'te annelerinin evde olmadığı sırada oynadıkları çakmakla yangın çıkaran üç kardeşten 4 yaşındaki Cennet ile 5 yaşındaki Ayşe Dal yaşamını yitirirken, 2 yaşındaki Emine Dal ise dumandan zehirlendi.

Umut Mahallesi 99. sokakta meydana gelen korkunç olayda, anne 30 yaşındaki Kudret Dal'ın komşularına gittiği sırada, 3 kızı evde yalnız kaldı. Çocukların bulunduğu odada saat 16.30 sıralarında yangın çıktı. Evinde yangın çıktığı haberini alarak olay yerine koşan anne Kudret Dal ile komşuları, alevler nedeniyle içeri giremedi. Bir süre sonra olay yerine gelen itfaiye ekipleri, yangını söndürüp içeri girdiğinde Ayşe ile Cennet'in cansız bedeniyle karşılaştı. Dumandan zehirlenen 2 yaşındaki Emine Dal ise Çocuk Hastanesi'ne kaldırılarak tedavi altına alındı. Yapılan ilk incelemede fiziksel engelli olan Ayşe Dal'ın beşikten inemediği için yanarak, kardeşi Cennet'in ise dumandan zehirlenerek öldüğü anlaşıldı.

Yangının, çocukların çakmakla oynamaları nedeniyle çıktığı, önce demir beşiğin üzerindeki sünger yatak ve battaniyenin tutuştuğu, alevler kısa sürede büyüyüp yayılınca çocukların alevler arasında kaldığı belirtildi.

Tedavi altına alınan Emine Dal'ın dumandan zehirlendiği ve hayati tehlikesinin bulunmadığı belirtilirken, olayın meydana geldiği eve koşan yakınları fenalık geçirdi. Bazı yakınları ağıtlar yaktı, fenalaşan anne Kudret Dal ise hastaneye kaldırıldı. Olayı duyunca eve gelen inşaat işçisi baba 36 yaşındaki Yusuf Dal da, sinir krizi geçirdi. 3 çocuklarından 2'sini yangında kaybeden Dal çiftini komşuları ve yakınları güçlükle teselli etmeye çalıştı. 

OTOBÜS BEKLERKEN CANLARINDAN OLUYORLARDI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]Çorum'da otobüs bekleyen anne kıza otomobil çarptı. Hastaneye kaldırılan anne ve kızın durumu kritik

Buhara Evler Mahallesi Dr. Ahmet Sadık Caddesi üzerinde Abdül Aziz Yanmaz (23) yönetimindeki 55 NC 878 plakalı otomobilin direksiyon hakimiyetini kaybederek durakta otobüs bekleyen Müzeyyen Mısırlı (52) ve kızı Sevda Mısırlı'ya(19) çarptığı öğrenildi.

Durağın parçalandığı kazada ağır yaralanan anne ile kızına ilk müdahaleyi sağlık ekipleri olay yerinde yaptı Çorum Devlet Hastanesine kaldırılan anne ve kızın durumu ciddiyetini koruyor.

MİNİK BEBEK 40 DAKİKA AZRAİL'LE SAVAŞTI

HABERİ DİĞER SAYFADA TIKLAYIN

[PAGE]RİZE'de karaciğer nakli bekleyen ve cihaza bağlı yaşayan 14 aylık Ufuk bebek, beldede elektriklerin kesilmesi ve evdeki jenaratörün devreye girmemesi sonucu, 40 dakika süreyle ölümle pençeleşti. Elektrik idaresinin son anda yetiştirdiği jenaratör sayesinde cihaz çalıştırıldı ve Ufuk bebek yaşama tutundu.

Olay, Rize'nin merkeze bağlı Çaykent Beldesi'nde meydana geldi. Çaykur'da işçi olan Hasan Ocak'ın, üçüncü çocuğuna hamile olan eşi Yasemin erken doğum yaptı. 6.5 aylık dünyaya gelen Ufuk bebek, karaciğer yetmezliği teşhisiyle KTÜ Tıp Fakültesi Farabi Hastanesi'ne kaldırıldı. Burada aylarca cihaza bağlı yaşayan Ufuk Ocak'ın sağlığına kavuşması için karaciğer nakli yapılması kararlaştırıldı. Ancak nakil yapılması için büyümesi gereken Ufuk'un, o zamana kadar cihaza bağlı yaşaması gerekti.

Yasemin ve Hasan Ocak çifti, bebekleri Ufuk'u hastaneden çıkarıp cihaza bağlı olarak evlerinde bakmak istedi. Bebeğin beslenmesi için 'aspirasyon' ve solunum için 'pulse oksimetre' cihazlarını Sosyal Güvenlik Kurumu verdi, aile de elektrik kesilmelerine karşı önlem olarak bir jenaratör aldı. Böylece Ufuk bebek bir ay önce taburcu edilerek Çaykent Beldesi'nde Ocak ailesinin evine getirildi. Geçen bu sürede bir kez elektrikler kesildi ve jeneratör devreye girince cihazların çalışmasında sorun çıkmadı.

ELEKTRİKLER KESİLDİ BU KEZ JENERATÖR ÇALIŞMADI

Rize ve çevresinde elektrik dağıtımını yapan Aksa Çoruh Elektrik A.Ş. İl Müdürlüğü, bu sabah Çaykent Beldesi'nde enerji nakil hatlarında bakım yapılacağı için elektriklerin kesileceğini iki gün önce ilan etti. Yasemin ve Hasan Ocak çifti, nasıl olsa jeneratör devreye girer diye endişe etmedi.

Bu sabah söylenen saatte Çaykent Beldesi'nde elektrikler kesildi ve ekipler hatlarda bakım çalışmasına başladı. Evdeki jeneratörün çalışmadığını, Ufuk'u yaşama bağlayan cihazların devre dışı kaldığını gören Yasemin ve Hasan Ocak çifti paniğe kapıldı. Kokular gelen jeneratörü çalıştıramayan Ocak çifti, ölümle karşı karşıya kalan Ufuk bebeğe oksijen tüpürü bağladı. Ufuk bebeğin dedesi Halil Ocak da durumu telefonla Aksa Çoruh Elektrik A.Ş. İl Müdürlüğü yetkililerine bildirdi.

ZAMANLA YARIŞ BAŞLADI

Olayır duyulması üzerine Ufuk bebeği kurtarmak için zamanla yarış başladı. Elektrik şirketi Rize'den hemen bir jeneratörü Çaykent Beldesi'ndeki Ocak ailesinin evine gönderdi.

Yaklaşık 40 dikaka içinde jeneratör beldiye ulaştırıldı ve eve kablolar çekilerek Ufuk bebeği yaşama bağlayan cihazlara enerji verildi. Cihazlar çalışırken, Ufuk bebek yaşama tutunabildi.

Oğlu Ufuk'un kurtulmasıyla Ocak çifti rahat bir nefes aldı. Anne Yasemin Ocak, "Bebeğim cihaza bağlı yaşıyor. Sürekli ciğerinin temizlenmesi ve cihazlarla bakımın yapılması gerekiyor. Elektrikler kesilince ve jeneratörümüz arızalanınca bugün 40 dakika cihazları kullanamadık. Bu sürede bebeğime oksijen tüpü ile hava verdik. Haber verdiğimiz ekipler jeneratör ile cihaza elektrik ulaştırdı. Çok erken müdahale edildi. Aksi halde bebeği kurtaramayabilirdik" dedi.

Ufuk bebeğin dedesi Halil Ocak ise, torunu için evlerinde elektrik kesintilerine karşı jeneratör bulundurduklarını belirterek, "Elektrik kesilince jeneratör devreye girmedi. Ne yapacağımızı şaşırdık. Yetkililerden yardım istedik. Torunumun hayatının cihazlara bağlı olduğunu anlattım. Erken müdahale edilmeseydi torunumu kaybedebilirdik. Yetkililere teşekkür ediyoruz" diye konuştu.

"40 DAKİKA İÇİNDE ENERJİ VERDİK"

Aksa Çoruh Elektrik A.Ş. İl Müdürü Cabir Kadıoğlu da elektrik nakil hatlarında bakım çalışması başlattıklarını belirterek, "Bakım çalışması yapacağımızı bölge halkına iki gün önceden bildirmiştik" dedi.

Bu sabah kendilerini arayan bir kişinin 14 aylık torununun cihazlara bağlı olarak yaşadığını, jeneratörlerinin bozulduğunu ve elektrik olmaması nedeniyle yaşama şansı kalmadığını ilettiğini kaydeden Kadıoğlu, "Ev yol kenarında olmaması nedeniyle seyyar jeneratör bağlanması zordu. Yaklaşık 150 metrelik bir seyyar kablo ile jeneratörden eve kablo çektik. Elektrik kesintisinden 40 dakika sonra jeneratörü bağlayarak minik Ufuk'un kullandığı cihazlara elektrik verdik" diye konuştu.