’Çocuğum ne olacak endişesi’ tarih oluyor

"Çocuğumuz ileride ne olacak" endişesinin tarih olacağını söyleyen Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, "Bizden sonra çocuklarınızın ne olacağı, sosyal devlet olarak artık çok belli” dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Şahin ile Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ’İletişimde Hayatın İçinde Ben de Varım’ sosyal sorumluluk projesi kapsamında düzenlenen ’Sessizliğe Kulak Vermek’ etkinliğine katıldı.
Engelli ailelerinin, çocukları için ’Bizden sonra ne olacak’ yönündeki endişelerine dair konuşan Bakan Şahin, ’’Sizden sonra çocuklarınızın ne olacağı, sosyal devlet olarak artık çok belli. Diğer çocuklardan hiçbir farkı olmayacak, sistemin içine girecekler. Onların hiçbir eksikliği yok, farklılar. Yeteneklerini keşfettiğimiz zaman, fırsat eşitliğiyle size büyük bir başarı hikayesi getirebiliyorlar.” dedi.

"ARTIK ÜZÜLDÜĞÜM ŞEYLERE ÜZÜLMÜYORUM"
Engellilere ilişkin bir çok toplantıya katıldığını ancak bu projeyle ilgili toplantılardan çıkarken başarılanları gördüğü için kalbinin çok rahat olduğunu dile getiren Şahin, kendi içinde rekabet eden kurumların bir arada olmasından duyduğu memnuniyeti vurguladı.
Bakan olarak göreve başladığı ilk haftadan bu yana birçok engelli ailesiyle bir araya geldiğini, onları dinlediğini söyleyen Şahin, ’’Biraz önce kıymetli annelerimizin konuşmalarını dinlediğim zaman, itiraf ediyorum, hayattan beklentilerim, ümitlerim, ideallerim, hayallerim, hedeflerim hepsi değişiyor. Artık üzüldüğüm şeylere üzülmüyorum, sevindiğim şeylere sevinmiyorum. Çocuklarımla ilgili beklentilerim değişti. Onların bir puan daha fazla alması, daha farklı bir okula gitmesi daha önceden çok önemliydi ama Allah’ıma şükrediyorum, bu makama geldikten sonra kendimi insan olarak daha farklı görüyorum’’ diye konuştu.

’’İŞTE MUTLUYUZ, BERABERİZ’’
Toplantının başında ’’Mutluluk nedir’’ diye sorulduğunu hatırlatan Bakan Şahin, ’’İşte biz mutluyuz, beraberiz. Hep beraber çocuklarımız için, çocuklarımızın huzuru ve mutluluğu için çalışıyoruz. 76 milyon için çalışıyoruz. Gücümüzü birleştiriyoruz, enerjimizi topluyoruz, engelleri kırıyoruz. Yeni kapılar açıyoruz’’ şeklinde konuştu.

DOWN SENDROMU
Bakan Şahin, proje kapsamında bu yıl işitme engelli, geçen yıl da down sendromlu gençlerin istihdam edildiğini hatırlatarak “istihdam edilen gençlerin işe girdiklerinden ve yeteneklerinin keşfedilmesinden dolayı ne kadar mutlu olduklarını anlattıklar" ifadesini kullandı.
Göreve geldiğinde, Türkiye’de işitme engelli diline ilişkin bir sözlük olmadığını öğrendiğini söyleyen Şahin, şöyle konuştu:
“Sözlük çalışması için ilgililerle bir araya geldik ve bin 800 işaretli sözlüğün oluşmasını sağlandık. İşitme engelliler için tercüman yetiştirdik, sınav sistemlerinde engelliler lehine değişiklikler yaptık, iki yılda bin 500’ü işitme engelli 14 bin engellinin işe yerleştirdik. İşitme engelli çocuklarımıza fırsat eşitliği verdik, alan açtık ve bu alandan oraya yerleşmelerini sağladık.”

TOPUK KANIYLA TESPİT
Engellerin aşılması için özellikle işitme engelliler için erken tanı ve teşhisin önemine işaret eden Bakan Şahin, yeni doğanlardan alınan topuk kanıyla işitme engelinin de aralarında bulunduğu farklılıkların tespit edilebildiğini, en kısa zamanda tedaviye yönlendirildiğini vurguladı. Erken tanı, teşhis ve tedaviyle engellilerin hayatlarının değişeceğini kaydeden Şahin, ailelerin bilinçlenmesiyle, fırsat eşitliğini de sağlayarak her türlü imkandan yararlanılabileceğini anlattı.

"BM’YE ÖRNEK ÜLKEYİZ"
BM Genel Kurulu için geçen hafta ABD’de olduğunu hatırlatan Bakan Şahin, BM’de 68 yıl sonra ilk kez engellilerle ilgili özel bir oturum yapıldığını, ülkelerin bu alandaki politikalarının anlatıldığını ifade etti. BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun’un ’’Bin Yıllık Kalkınma Hedefleri’’ arasında engellileri koymadıkları için 2015’te, hedefleri engelliler için güncelleyeceklerini dile getirdiğini aktaran Şahin, sözlerine şöyle devam etti:
’’Bu nedenle ülkelerden yardım istediklerini söylediler. Yıllarca birileri bize bir şey söylediği için yaptık. AB bir şey söyledi, BM başka bir şey söyledi. Durdum ve düşündüm, ’Biz şu anda BM’ye örnek bir ülkeyiz’. Çünkü biz kalkınma hedeflerinde 10 yıldan beri engellileri merkeze koyuyoruz. Biz bunu, yıllar önce Başbakanımızın liderliğinde gördük. Binali Ağabeyimizin başkanlığında bugün bu salonda kurumsallaştık. Pozitif enerjimizi oluşturuyoruz, gücümüzü birleştiriyoruz. Herkesin her şeyi yapma gücü var. Mesele o empatiyi oluşturabilmek, o sinerjiyi toplayabilmek ve mutluluğu yakalayabilmek.’’

’’HERKESİN GÜNEŞTEN EŞİT ŞEKİLDE YARARLANMASINI İSTİYORUZ’’
Herkesin ’’güneşten eşit şekilde yararlanmasını’’ istediklerine vurgu yapan Bakan Şahin, artık engellilerin sanat ve kültür alanında da engel tanımadığını belirterek ’’Fırsat eşitliği verecek, yeteneklerini keşfedecek ve hep birlikte bu ülkenin, hedeflerine, ideallerine, umutlarına, yarınlarına çok daha güç katacağız. Sayın Bakanıma teşekkür ediyorum. Dedemizi, babamızı, ağabeyimizi çok seviyoruz’’diye konuştu.
Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise Türkiye’de 10 milyona yaklaşan engelli vatandaşların olduğunu bu toplantıların vatandaşların kaynaşması için önemli olduğunu vurgulayarak şunları söyledi:
“5 yıldır yürüttüğümüz bu proje artık bir marka oldu. Bu arada hep beraber aynı duyguları paylaşıyoruz. Burada yaşananlar senaryo olamaz. Bizi insan yapan özelliklerimizi burada böyle etkinliklerde daha iyi anlıyoruz. Bizde insanız ağlamasını da gülmesini biliriz Gözpınarları kurumuşlar ülkeye bir şey veremezler.”

’’ZİHNİMİZDEKİ ENGELLERİ KALDIRIRSAK...’’
Zihnimizdeki engelleri kaldırdığımız taktirde, toplumsal adaleti ve barışın sağlanacağını ifade eden Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım ise, “ Engeller aslında bizim zihnimizde. Zihnimizdeki engelleri kaldırırsak toplumsal adaleti ve barışı sağlarız. 2000 yılına kadar engellileri fark edecek bir yasa yoktu fakat biz insanı yücelt ki devlet yücelsin anlayışını benimsedik ve bu şekilde hareket ettik. İlk başta 30 kişiyle başladığımız bu işe 5’inci yılımızda 500 engelli çalışan ile devam ediyoruz. Bu sene de iletişim sektörünü seçtik. Çünkü onlar şirketlerini insanların hayatlarını kolaylaştırmak için yapıyorlar. Biz bu sayıyı daha da arttırmayı planlıyoruz. Bunun için de gece-gündüz çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz.”
(İHA)