Çocuğu kapalı odada cezalandırmayın
Abone olKapalı bir odada uzun süre tutulan çocuklarda ileriki yaşlarda klostrofobi, yani kapalı alan korkusu gelişiyor.
Klostrofobi, kişinin kapalı alanlarda yaşadığı ciddi iç
sıkıntısı ve fizyolojik belirtilerin de eşlik etmesiyle ortaya
çıkan psikolojik bir rahatsızlık. Kapalı alan fobisi, asansöre veya
trene binme, sinemaya gitme gibi durumlarda ciddi sorun yaşattığı
için kişinin sosyal ve iş yaşantısını olumsuz
etkiliyor.
Günlük hayatın bir gereği olarak kapalı alanlarda zaman geçirmesi
gereken ve bu konuda mantığın açıklayamadığı nedenlerden dolayı
sıkıntı yaşayan kişiler, psikolojik açıdan hüzün, duvarların üstüne
gelmesi gibi duygu durumlarıyla baş etmek zorunda kalıyor. Bu
kişiler ayrıca; titreme, nefes almada güçlük, kalp çarpıntısı gibi
fizyolojik sorunlarla da karşı karşıya kalıyor.
Klostrofobinin genellikle kaygıyı kontrol etmede zorlanan kişilerde görüldüğünü belirten Psikolog Ayşe Yanık Knudsen, sorunun kadınlarda erkeklere oranla daha sık görüldüğüne dikkat çekti.
NEDEN, ÇOCUKLUK DÖNEMİNE AİT BİR TRAVMA
OLABİLİR
Klostrofobinin nedeni kesin olarak bilinmiyor ancak çocuklukta veya
ergenlik çağında yaşanmış korkutucu bir olayın, 30'lu yaşlarda
klostrofobi olarak ortaya çıkabileceğini bildiren Psikolog Knudsen,
"Örneğin, çocukken cezalandırılma veya farklı nedenlerle kapalı bir
odada uzun zaman geçirmek ve bundan dolayı duyulan derin kaygı,
ileriki yaşlarda klostrofobi olarak karşımıza çıkabilmektedir"
dedi.Knudsen tedaviyle ilgili görüşlerini ise, "Bilişsel davranışçı
terapiyle büyük ölçüde başarı sağlanmaktadır. Bazen hastanın
durumuna bağlı olarak antidepresan ilaç desteği de alınabilir"
şeklinde özetledi.