Çocuğu ‘tik’ten çevresi kurtarır
Abone olBir amaca yönelik olmayan ancak baskılanabilen, istem dışı olarak tekrarlanan göz kırpma, burun çekme, gibi garip hareket ve ses çıkarmalar tik olarak adlandırılır.
Tiklerin sıklıkla çocuk ve ergen yaş dönemlerinde başladığını,
çoğunlukla anne, baba, öğretmen ve arkadaşların olumlu tutumu ile
yerleşmeden kaybolduğunu belirten Memorial Hastanesi Çocuk ve Ergen
Ruh Sağlığı ve Hastalıkları uzmanı Dr. Ayten Erdoğan, çocuk ve
ergenlerde görülen tiklerle ilgili bilgiler verdi. Çoğu tikler,
aralıkları kısa olan devreler şeklindedir. Göz kırpma, burun
kıvırma, dudak oynatma, omuz silkme, kaşları kaldırma gibi normal
davranışı taklit edebilirler. Tek tek ya da ardı sıra nöbetler
şeklinde olabilirler. Bir çocukta birden fazla tik görülebilir,
biri bitip biri başlayabilir. Yoğunluk ve şiddetleri çocuğa göre
veya gün içinde değişkendir. Bazı zamanlar tamamen kaybolup, bazen
de yoğun şekilde ortaya çıkabilirler. Çocuklar tiklerini geçici bir
süre istemli olarak engelleyebilirler. Bu yüzden başkalarının
yanında görülmeyebilir. Uykuda kaybolurlar, stresle artarlar. En
fazla 6-7 yaş arasında görülürler. Bazı çocuklarda hiçbir soruna
yol açmaz iken, bazı çocuk ve gençlerde benlik saygısında, aile
yaşantısında, sosyalleşmesinde, okul ya da iş başarısında
güçlüklere neden olabilirler. Göz kırpma, baş sallama, omuz silkme,
surat buruşturma ve öksürme gibi basit davranışlardan karmaşık yüz
hareketleri, ayağını yere vurma, koklama, kendine çeki düzen
vermeye çalışır biçimde kol ve baş hareketleri, başka birinin
davranışlarını aynı şekilde taklit etme gibi daha karmaşık,
amaçlıymış gibi görünen davranışlara dek değişkenlik göstererek
birçok şekillerde ortaya çıkabilirler. Şiddetli durumlarda bu
hareketler vurma kırma biçiminde kendini yaralayıcı davranışlar
şeklinde olabilir. Ses çıkarma şeklindeki tikler diğer vücut
hareketleri ile ilgili tiklerle birlikte görülürse “Tourette
sendromu” adı verilen özel bir durumdan bahsedilir. Ses çıkarma
şeklindeki tikler boğaz temizleme şeklinde ses çıkarmadan, konu
dışı belirli sözcükleri ya da deyişleri yineleme, açık saçık
sözcükler kullanma ya da küfür etme ve kişinin kendi söylediklerini
yinelemesi ya da duyduğu son sesi, kelimeyi ya da cümleyi
yinelemesi şeklinde görülebilir. TİKLER GEÇİCİ YA DA KALICI
OLABİLİR Geçici olarak niteleyebileceğimiz tikler çeşitli beden
bölgelerinde ortaya çıkan ve bir yıldan kısa bir sürede kaybolan
tiklerdir. Bu tik bozuklukları çocuklar arasında oldukça yaygındır.
Sağlıklı çocukların %12-14’ünde görülür. Bu tikler 3-10 yaşları
arasındadır. Eğer bir çocukta bu davranışlar bir yıldan fazla
sürerse buna uzun süren tik bozukluğu ismi verilir. Tik belirtileri
genellikle gerginlik veren bir olay sonrasında artar. Ailenin ya da
öğretmenlerin isteyerek yapıyor şeklinde çocuğu yanlış anlamaları
ya da belirtileri kısıtlamak için cezalandırma, utandırma gibi
yollara başvurmaları belirtilerin şiddetlenmesine ve çocuğun
gerginliğinin artmasına neden olur. Tiklerin yerleşmesinde anne
baba ya da öğretmen gibi çocukların iletişimde olduğu kişiler büyük
rol oynar. Yetişkinler çocukta ortaya çıkan bu davranışlar
nedeniyle kaygılanır ve çocuğun bu tür davranışlarını görebilmek
için tüm davranışlarına dikkat etmeye başlar. Hatta sürekli
uyararak çocuktan bu davranışlarını kontrol etmesini ister. Bu ise
çocukta tiklerin yerleşmesine neden olur. Çünkü, çocuğa anne
babanın kaygısı bulaştığında, çocuk bu davranışlarını kontrol
etmeye çalışır, sonuçta çocukta ortaya çıkan gerginlik ise tiklerin
daha çok ortaya çıkmasına neden olur. ÖĞRETMEN İLE İŞBİRLİĞİ ÖNEMLİ
Özellikle aile ve çevresi çocuk ve ergendeki bu davranışları
istemli ve kendilerini kızdırmak amacıyla yaptığı şeklinde yanlış
olarak değerlendirir. Bu nedenle tikleri söndürme ve yok etmede
aile ve öğretmen ile yapılan işbirliği büyük ölçüde yarar sağlar.
Öğretmenin bilgilendirilmesiyle sınıfta çocuk için daha olumlu ve
destekleyici bir çevre sağlanabilir. Öğretmen tarafından çocuğun
tikleri nedeniyle sürekli azarlanması okula devam etmek
istememesine, okuldan soğumasına neden olabilir. Öğretmenin
bilgilendirilmesi, tik davranışlarına olumlu yaklaşmasının
sağlanması çok önemlidir. ÇOCUĞUN GERGİNLİĞİNİ AZALTMAK GEREKİR
Anne babanın tikler hakkında bilgilendirilmesi, tiklerin çoğu zaman
erişkin yaşa gelmeden kaybolduğunu açıklayarak endişelerinin
giderilmesi büyük önem taşır. Anne baba çocuğun davranışlarını
sürekli gözlemek ve eleştirmek yerine çocuğu anlamaya çalışmalıdır.
Bu davranışlarının çocuğun elinde olmadan ortaya çıktığını bilerek
çocuğa anlatması, gerginliğini azaltarak kaygının çocuğa
bulaştırılması önlenmiş olur. ÇIKIŞ NEDENİNİ BELİRLEYİN Eğer çocuk
tikleri ev dışı ortamlarda sergilemiyor, belirli durumlarda
gösteriyorsa; tiklerin ortaya çıktığı durumların değerlendirilmesi
gerekir. Gerginliğin arttığı, ya da yoğun ilginin gösterildiği
durumlar tespit edildiğinde gerginliğin azaltılması, destek ve
ilginin çocuğun pozitif yönlerine kaydırılması yardımcı olur. ÇOĞU
GEÇİCİDİR Çocukluk çağında görülen tiklerin çoğu anne, baba,
öğretmen ve arkadaşların olumlu tutumu ile yerleşmeden kaybolur.
Tiklerin bir kısmı ise olumsuz tutumlar ya da çocuk ve ergenin
önerilen söndürme çabalarına karşın yerleşir ve uzun süre devam
eder. Tikler sık sık yeniden ortaya çıkıyor, çocuğu rahatsız ederek
arkadaş ilişkilerinde sosyal hayatında sorun yaratıyor, çocuğun
kendine güvenini olumsuz etkiliyorsa bir çocuk ve ergen psikiyatri
uzmanına başvurarak destek almak gerekir. www.memorial.com.tr