Çobanın kafası generallerden daha değerli
Abone olAnayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can, çobanın kafasının neden generallerden daha değerli olduğunu anlattı.
Anayasa Mahkemesi eski Raportörü Doç. Dr. Osman Can,
yeni anayasa için her kafadan bir ses çıkmasını istedi. Can yine
çok tartışılacak sözler sarfetti: "Ben bu ülkede çobanın kafasının,
ya da ticaret yapanın, iş adamının kafasının, ’general kafasından
daha değerli’ olduğunu dahi söyleyebilirim."
Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası bünyesindeki ’Yeni Anayasa
Platformu’ tarafından düzenlenen ’Katılın, talep edin, anayasamızı
birlikte yapalım’ konulu panel dün akşam gerçekleşti. Saat 17.30’da
başlayan ve yaklaşık 4 saat süren panelin moderatörlüğünü Avukat
Mehmet Uçum’un yaptı. Panelde Doç. Dr. Osman Can, İstanbul eski
Baro Başkanı Yücel Sayman, yazar Nihal Bengisu Karaca ve sinema
sanatçısı Lale Mansur yeni anayasaya ilişkin görüşlerini
açıkladı.
HER KAFADAN BİR SES ÇIKMALI
Vatandaşlardan birinin yazılı olarak verdiği, "Her kafadan bir ses
çıkarsa o Anayasayı nasıl yapacağız?" sorusuna Doç. Dr. Osman Can,
her kafadan çıkan sesin değerli olduğunu ve anayasanın her kafadan
çıkan ses üzerine inşa edilmesi gerektiği yanıtını verdi. Doç. Dr.
Can şöyle devam etti:
"Her kafadan ’ses çıkmasın, tek bir kafadan ses çıksın’ diyorsanız.
İşte o kafa, ’ya bir general kafası olur’, ya ’bürokratın kafası
olur.’ Ben bu ülkede çobanın kafasının, ya da ticaret yapanın, iş
adamının kafasının, ’general kafasından daha değerli’ olduğunu dahi
söyleyebilirim. Çünkü general, memur, birey olarak değil,
sıfat olarak. Ama general olarak bizim gibi bir insandır ve bizim
kadar eşit haklara sahip, özgürdür. Ama bir memur sıfatıyla hareket
ettiği zaman, sadece emir verir bana. Her kafadan ses
çıkmalı ve her kafadan Türkiye’de çıkan ses hayırdır, ve her
kafadan çıkan ses üzerine, kapsayıcı ve kucaklayıcı bir anayasa
inşa ettiğimiz zaman, işte o zaman enerjimizi Türkiye’yi ileriye
götürecek, taşıyabilecek bir enerjiye dönüştürebiliriz. Bu konuda
ben oldukça umutluyum."
’HALK İLK KEZ ANAYASA YAPACAK’
Sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, cumhuriyet savcıları,
öğretim üyeleri, öğrenciler ve çok sayıda vatandaşın ilgiyle
izlediği panelde Doç. Dr. Osman Can, Osmanlı Devleti’nin son
dönemlerindeki anayasa çalışmalarına değindi ve cumhuriyet
döneminin anayasaları ele aldı. Türkiye’de halkın ilk defa kendi
anayasasını yapacağını kaydeden Osman Can, şöyle konuştu:
"Kim bu ülkenin anayasasını yaptıysa, anayasa ona hizmet eder.
Türkiye’de bu iradelere bakmakta yarar vardır. ’Egemenlik kayıtsız
şartsız milletindir. Ama millet bu egemenliği yetkili organlarla
kullanır’ denir. Bu organlar TSK, genelkurmay, üniversitelerdir.
Milleti pek görmüyoruz. Danışma Kurulu oluşturuldu, bir taslak
hazırlandı ve beş generalin önüne getirildi. 1876’da
padişahın ’alın size anayasa’ demesi ile 1982’deki beş generalin
’alın size anayasa’ demesi arasında fark yoktur. Sizin iradeniz
orada yok. Bu anayasanın sizin özgürlük ve hak talebine cevap
vermesi mümkün değil. Türkiye çok farklı bir noktaya geldi. Türkiye
tek tip değil, Türkiye farklılıklar enerjisini bir araya getirip,
çevresinde söz sahibi olmak istiyor. Dünya barışına katkı
sağlamak istiyor. Bu anayasa toplumun neredeyse yüze 80’ini hain
ilan edebilen bir anayasadır. Bu potansiyeli taşıyan bir anayasa,
yepyeni bir anayasa olmalı ve bu sizin kararınız üzerine inşa
edilmelidir."