CNN yayınında şaşırtan diyalog!

Abone ol

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Ekmeleddin İhsanoğlu ismine neden destek verdiklerini açıkladı.

Kılıçdaroğlu, Türk seçmenine ilişkin yaptığı değerlendirmede ise AK Parti'ye oy verenlerin yüzde 25-30'luk bir kitlenin sorgulama yapmadan oy kullandığını iddia etti.

Kılıçdaroğlu'nun bu sözlerine ise programa katılan Taraf gazetesi yazarı Amberin Zaman, "Müslüman bir ülkeden bunun tersini beklemek garip değil mi?" değerlendirmesi yaptı.

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, CNN Türk'te Ne Oluyor programına konuk oldu. Programa ise Kılıçdaroğlu ile gazeteci Amberin Zaman'ın AK Parti seçmenine ilişkin değerlendirmesi damga vurdu.

İşte Kemal Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından bazı satır başları;
Yüzde 33 kadın kotası getirdik. Bu alanda görevimizi yaptık. Onun dışında cumhurbaşkanlığı için bir kadın aday olabileceğini defalarca söyledim ancak süreç içerisinde mümkün olmadı ancak bir kadın aday beni memnun ederdi. Önümüzdeki seçimlerde daha fazla kadın aday olacağını göreceksiniz.

CHP tarihinde ilk kez bu kadar fazla sayıda kadın milletvekili var ancak sayının daha fazla olmasını ben de isterim.

Kadın adayların hak aramak konusunda daha dirençli olması lazım.

Erkeklerin siyasete ilgisi çok daha fazla. Kadınlar biraz daha geri planda. Parti üyelerine baktığınız zaman kadın sayısı çok daha düşük.

Geçen ay Ankara’da bir toplantı yaptık. Tüm kadın kolları üyelerini çağırdık ve 2015 seçimlerini kadın ağırlıklı götüreceğimizi belirttik. O nedenle kadınlarımızın seçimler öncesinde evlere girme konusunda eğitimleri sağlandı. Bunla ilgili küçük bir film de yaptık. Bu 2015 seçimleri açısından başvuracağımız ilk yöntemlerden biri olacak.
 
"BAĞIŞ YAPMAYA KORKUYORLAR"
 
Bir diktatörün baskısı altında seçimlere gidiyoruz. Her türlü baskı yapılıyor. İş dünyası, medya gazeteciler üzerinde baskı var. İş adamları bu nedenle desteğini göstermekten çekiniyor.
Her şeyi mükemmel yaptık diye bir şey söylemek doğru olmaz ama yaptığımız hatalar bilerek yapılmadı. Her yere gidiyoruz, herkese ulaşmaya çalışıyoruz. 
 
Türkiye'nin her yanında Ekmel bey şu anda tanınıyor. Zaten entelektüel çevre tanıyordu, geniş halk kitleleri yeterince tanımıyordu. Bu da bu süreç içinde gerçekleşti.
 
"AHLAK SORUNU YAŞIYORUZ"
 
Türkiye’nin bir ahlak reformuna ihtiyacı var. ‘Çalıyor ama iş yapıyor.’ Bu kültür bizim kültürümüz değil. Biz bu noktaya nasıl geldik. Kim olursa olsun eğer ahlak reformunu bu ülke gerçekleştiremezse bu ülkenin geleceği karanlıktır. Etik değerlere önem vereceğiz, kararlılıkla üzerine yürüyeceğiz. Bir ilahiyatçı çıkıp hırsızlık için fetva verebiliyorsa birilerinin de çıkıp ona, ‘Senin Müslümanlık’la alakan yok, kusura bakma sen ahlaksızın tekisin’ demesi lazım.”
 
SANDIK GÜVENLİĞİ
 
Sandık güvenliğinden endişeliyim. Endişe sadece bana ait değil ki AGİT de gözlemci gönderiyor.
Gençlerin sandığa sahip çıkma konusunda daha aktif olmaları siyasetin geleceği açısından da oldukça önemli.
 
AGİT kendi düşüncelerini aktarmadı. Bunun ana muhalefet partisine aktarılmasının etik olmadğğını açıkladı. Bizim düşünce ve görüşlerimizi almak için gelmişlerdi. Biz seçimlerin eşit koşullarda olmadığını kendilerine aktardık.
 
YİNE TRT'Yİ ELEŞTİRDİ
 
TRT denen kurumun tarafsız olması gerekiyor. TRT bağımsız bir kanal eğil ki iktidarın borazanı. TRT özel bir kanal olsa bir şey diyemeyiz ama devlet kanalı benden aldığı vergiyle benim aleyhime çalışıyor. Efendim bizim dediklerimiz haber değilmiş de Erdoğan'ın dedikleri habermiş. TRT Genel müdürü'nün normalde 1 dakika bile görevde tutulmaması lazım. 
 
Bu konuda harekete geçmesi gereken iktidar ve savcı. Ama hangi savcı? Erdoğan konuşuyor, ertesi gün savcılar harekete geçiyor. Bu 1940'ların Almanya'sının görüntüsüdür.

"KÖŞK ADAYI UZLAŞMA İLE OLDU"

İhsanoğlu'nun adaylığı bir uzlaşmayla oldu. Uzlaşma demokrasilerde bir gerekliliktir. Cumhuriyetin değerlerine bağlı bir aday olması lazımdı Ekmel Beyin bu konuda kaygı uyandıracak hiçbir şeyi yok. Halkla uzlaşması lazımdı, Ekmel Beyin bu konuda hiçbir sorunu yok.
Ekmel bey şu örnğe veriyor: Türkiye seküler sistemden uzaklaşırsa Suriye'dekine benzer bir görüntüyle karşılayabilir
 
"O CÜMLE BANA AİT DEĞİL"
 
Kılıçdaroğlu, bugün kullandığı "Milletin anasını belleyenler" cümlesi ile ilgili soruya, "O cümle bana ait değil. Onu bir müteahhit kullandı. Arından da Başbakan ile birlikte poz verdi. Ben o cümleyi yumuşattım. Söylediğim belki benim üslubum değildi ama dediğim gibi o cümle bana ait değil" dedi.
 
Günün Önemli Haberleri