Clinton'dan insan hakkı ihlali uyarısı
Abone olTerörle Mücadele Küresel Forumu"nun en üst karar organı olan Koordinasyon Komitesi'nin 2. toplantısı İstanbul'da Conrad Otel'de başladı.
İstanbul'da yapılan "Terörizmle Küresel Mücadele Forumu"nun açılışında konuşan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, "İnsan haklarını ihlal eden ve hukukun üstünlüğünün altını oyan ülkeler, bunu terörle mücadele adına yapsalar bile, radikalizmi besliyor, aşırı gruplara propaganda malzemesi veriyor ve nihayetinde büyük çabalarımızı boşa çıkarıyorlar" dedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise "PKK'nın operasyonel amaçlar için medya kuruluşlarını kullandığını" söyledi.
ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton katıldığı toplantının açılışında, demokrasinin terörle mücadele konusunda otokrasilerden daha donanımlı olduğunu belirterek, devletlerin insan hakları ve hukukun üstünlüğünün altını oymamasını istedi.
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu ise Terörizmle Mücadele Küresel Forumu'nun (TMKF) açılışında yaptığı konuşmada, Forum kapsamında ikinci kez toplanılmasının şiddete varan aşırıcılık ve terörizmin her türüne karşı mücadele için birlikte çalışma yönünde süregelen kararlılıklarının güçlü bir ispatı olduğunu kaydetti.
TMKF'nin faaliyete geçmesinin üzerinden yalnızca dokuz ay geçtiğine işaret eden Davutoğlu, herkesin bu kısa süre zarfında gösterilen performanstan ve Forum'un etkin bir şekilde işler hale getirilişinden gurur duyabileceğini söyledi. Terörizmin ve şiddete varan aşırıcılığın yeni sınamalar olmadığına işaret eden Davutoğlu, "Bunların yöntemleri yeni ve sürekli değişiyor olabilir, ancak tehdidin niteliğine uluslararası toplum uzun süredir aşinadır" dedi.
Uyumlu ve önemli çabaları barındıran oldukça uzun bir terörle mücadele tecrübesine rağmen, terörizmin küresel güvenlik reform ve istikrarın önünde önemli bir engel olmaya devam ettiğini belirten Davutoğlu, "Terörizm ayrım gözetmeksizin hepimiz için bir tehdittir ve ekonomik kalkınma için gerekli olan ortamı da baltalamaktadır" diye konuştu.
KÜRESEL TOPLUMDAN PKK'YA KARŞI DESTEK BEKLİYORUZ
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye'nin tam bir kararlılıkla ve "hukukun üstünlüğüyle" mutlak bir uyum içinde PKK terörüyle mücadeleye devam edeceğini söyleyerek, "Küresel toplumdan uluslararası yükümlülüklerine uygun olarak bu mücadeleye tam destek bekliyoruz. PKK'nın yurt dışında bilhassa Avrupa'da görünüşte yasal yapılar ve naylon örgütlenmeler altında faaliyetlerini devam ettirmesi mümkün olmamalıdır. Bunların faaliyetlerini sürdürebilmesi hepimize bir hakarettir" dedi.
"Terör', ifade özgürlüğünü suistimal ediyor" iddiası
Dışişleri Bakanı Davutoğlu, "PKK'nın medya yapılanması" nitelemesinde bulunarak, bazı medya kuruluşlarının örgütün propagandasını yaptığını ileri sürdü. Davutoğlu, şunları söyledi:
"PKK'nın ifade özgürlüğünü suistimal etme ve kendi amaçları için kurulmuş bazı medya kuruluşlarının hizmetlerinden faydalanma çabaları bizim için önemli bir problemdir. PKK, televizyon ve radyo istasyonları kurma ve işletme konusunda yasal boşlukları istismar etmede oldukça başarı göstermiştir. Propaganda, eleman devşirme, nefrete teşvik ve hatta operasyonel amaçlar için bu medya kuruluşlarını kullanmaktadır. Bu meseleyi ele almak özellikle hassasiyet arz eden bir konudur. Güvenlik gereksinimleri ve temel özgürlükler arasındaki doğru dengeyi bulmak oldukça zordur. Bu nedenle dostlarımızla özellikle bu tür faaliyetlerin görüldüğü ülkelerle yakinen çalışmamız ve bu faaliyetlerin gerçek mahiyetlerine göre hareket etmemiz gerekir. Bizim en büyük beklentimiz bu yöndeki teşebbüslere karşı gösterilen tepkinin diğer terör örgütlerine karşı gösterilen tepkiyle aynı olmasıdır."
120 BİN TERÖR ŞÜPHELİSİ YAKALAND
Toplantıda konuşan ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ise uluslararası işbirliği marifetiyle terörün finansmanının engellenmesinde, yeni ve etkili terörle mücadele yasalarının çıkarılmasında, hava ve deniz yolu güvenliğinin sağlanmasında önemli ilerleme sağlandığını söyledi. Clinton, son on yılda dünya çapında 120 binden fazla terör şüphelisinin yakalandığını, bunların 35 binden fazlasının mahkum olduğunu, Usame bin Ladin'in öldürüldüğünü hatırlatarak, "Birlikte yaptığımız işler sayesinde vatandaşlarımız artık daha büyük güven içinde" diye konuştu.
"Katedilen önemli mesafelere karşın terör tehlikesinin acil ve inkar edilmez bir şekilde devam ettiğini" anlatan Clinton, "El-Kaide'yle bağlantılı grupların operasyonlarını genişletmesiyle birlikte tehdidin coğrafi olarak farklı bölgelere yayıldığını, Mali, Somali ve Yemen'deki terör gruplarının çevrelerinde istikrarı bozucu saldırılar gerçekleştirdiklerini" belirtti. Clinton, "Türkiye'de de PKK 10 binlerce hayat alan terör faaliyetini sürdürüyor. ABD teröre karşı mücadelesinde Türkiye'nin yanında güçlü bir şekilde yer alıyor" dedi.
TERÖR ÖRGÜTLERİNİN İDEOLOJİLERİ DE HEDEF ALINMALI
Terörle Mücadele Küresel Forumu'nun ve temsil ettiği uluslararası işbirliğinin hayati bir önem taşıdığını kaydeden Clinton, "Karşı karşıya olduğumuz tehdit nasıl sınırları ve okyanusları aşıyorsa, bizim buna vereceğimiz yanıt da öyle yapmalı. Terörle mücadelede askeri ve sivil gücü birleştiren, istihbaratı, adli sistemi, diplomasiyi, kalkınmayı, insani yardımı ve mümkün olan her ortağı ve varlığı kullanan stratejik, kapsamlı bir yaklaşıma ihtiyacımız var" dedi.
"Terör tehdidini yenmek için muharebe alanındaki teröristleri öldürmekten fazlasına ihtiyaç olduğunu öğrendiklerini" belirten Clinton, terörle mücadelede finans kaynaklarının, terör örgütlerinin yeni üye bulmalarının ve korunaklı yaşam alanları bulmalarının önüne geçilmesinin önemli olduğunu söyledi. Terör örgütlerinin ideolojilerinin de hedef alınması gerektiğini kaydeden Clinton, bunun özellikle gençler üzerindeki etkisinin azaltılması gerektiğine işaret etti.
Forumun, terörle mücadelede küresel stratejinin kritik bir kısmının sivil kurumların güçlendirilmesi olduğunun altını çizdiğini ifade eden Clinton, bunun hayata geçirilmesinde hali hazırda önemli adımlar atıldığını, Birleşmiş Milletler ve diğer çok taraflı örgütlerle işbirlikleri geliştirildiğini ifade etti.
Clinton, terörle mücadele konusunda iki alanda ilerleme kaydedilmesinin önemli olduğunu belirterek, bunları "aşırı ideolojilerle mücadele ederek terör şebekelerine yeni insan akışını yavaşlatma" ve "hukukun hakimiyetini sağlama" olarak sıraladı.
Clinton, terörle mücadele alanında amaca ulaşmak için her türlü aracı meşru gören yaklaşımın hatalı olduğunu belirterek, insan haklarının ihlal eden ülkelerin bunu terörle mücadele adına yapsalar dahi radikalizmi beslediklerini söyledi.
BAE'DE ANTİ TERÖR MERKEZİ
Birinci alanla ilgili olarak Birleşik Arap Emirlikleri'nde kurulan bir merkezi örnek gösteren Clinton, ABD olarak bu alanda kendilerinin de parasal destek ve uzmanlık yardımı sunmaya hazır olduklarını, bu merkezde, terörist propagandayı etkisiz hale getirecek, terör örgütlerinin yeni üye bulmasının önüne geçecek eğitim araştırmalarına ağırlık verileceğini söyledi.
DEMOKRASİLER TERÖRLE MÜCADELED DAHA DONANIMLI
"Tecrübe bize, demokrasilerin terörle mücadelede otokrasilere göre daha donanımlı olduğunu öğretti" diyen Clinton, demokrasilerde ve demokratik toplumlarda siyasi kızgınlıklar için yapıcı çıkış noktaları olduğunu, toplumsal katmanlar arasında hareket ve refah için fırsatlar bulunduğunu, daha etkin yönetim kurumları yer aldığını anlattı.
Arap Baharı'na da değinen Clinton, "Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki ülkelerin vatandaşları evrensel haklarını istiyor, daha hesap verebilir yönetim talep ediyor, daha geniş ekonomik fırsatlar arıyor ve bunu El-Kaide'nin değişim için tek yol olduğunu iddia ettiği şiddetten ve terörden uzak bir şekilde yapıyorlar. Arap uyanışı, aşırı ideolojiye yıkıcı bir darbe vurdu" diye konuştu.
HUKUKUN ÜSTÜNLÜĞÜNÜN ALTIN OYMAYIN
Terörle mücadele alanında amaca ulaşmak için her türlü aracın, istismarın, işkencenin ve hak ihlalilinin meşru olduğunu düşünenler bulunduğunu ancak bu görüşün hatalı bir yaklaşım olduğunu kaydeden Clinton, "İnsan haklarını ihlal eden ve hukukun üstünlüğünün altını oyan ülkeler, bunu terörle mücadele adına yapsalar bile, radikalizmi besliyor, aşırı gruplara propaganda malzemesi veriyor ve nihayetinde büyük çabalarımızı boşa çıkarıyorlar" dedi.
"ABD'nin bu konudaki sicilinin mükemmel olmadığını biliyorum" diyen Clinton şöyle devam etti:
"Bu taktiklerin kullanılabileceği şeklindeki hatalı görüşü düzeltmek için daha iyi iş çıkarabiliriz ve çıkarmalıyız. Başkan Obama bu konudaki standartlarımızı açık bir şekilde ortaya koydu. Bize saldıran El-Kaide gibi gruplara karşı güç kullanma hakkımızı her zaman muhafaza edeceğiz. Bunu yaparken de kanunlara, savaş kanunu dahil uyacağız. Masum insanların ölmesinin önüne geçecek tedbirleri alacağız."