Cizre'deki olaylarda Paralel Yapı izleri

Abone ol

Bülent Arınç, Cizre başta olmak üzere Şırnak ve Yüksekova'daki olaylarda bazı işbirlikçilerin bulunduğunu söyledi.

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, bazı sosyal medya hesaplarından MİT tırlarının, silah ve mühimmat taşıdığına ilişkin yayınlanan belgelerin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Askeri rapor olduğu iddia edilen tutanakların hiçbir geçerliliği olmayan tutanaklar olduğunu anlatan Arınç, Cizre'deki olaylarda bazı işbirlikçilerin olduğunu, raporlarda bazı görevlilerin olaylara müdahale edilmesini geçirtirdiğine ilişkin iddialar bulunduğunu ve bunlarla ilgili soruşturma yürütüldüğünü açıkladı.

Bülent Arınç, Bakanlar Kurulu sonrası açıklama yaptı. Geçtiğimiz günlerde bazı sosyal medya hesaplarından geçtiğimiz yıl durdurulan MİT TIR'larıyla ilgili bazı belgelerin yayınlandığını hatırlatkan Arınç, askeri rapor olarak ifade edilen şeyin, hiçbir geçerliliği olmayan tutanaklar olduğunu söyledi. O tutanakların hangi şartlarda hazırlandığını hep beraber biliyoruz diyen Arınç, bu tutanağı hazırlayanların adli yargı süreciyle karşı karşıya olduklarını ve o belgelerin resmi ve gayriresmi bir niteliğinin bulunmadığını ifade etti. Arınç şöyle konuştu;

"Bu fevkalade çirkin, hiçbiri doğru olmayan iddialardır. Maalesef Hollanda'da bir milletvekilinin de bu işe alet edilmesi ve konuyu parlamento gündemine taşıması birilerinin gayretkeşliği sonucunda olmuştur.Bu konuda geçmişte açıklamalar yapıldı. Hatta Cumhurbaşkanımızın seçilmeden önceki günlerde yaptığı bir konuşmayı hepiniz hatırlayacaksınız. Biz Bayırbucak Türkmenlerine, daha sonra da Irak'a insani yardım amacıyla tırlar dolusu malzeme gönderdik. Bunlar içinde silah ve cephane bulunmuyordu ve iddia edildiği gibi El Kaide veya benzerleri gibi bu örgütlerle de hiçbir ilişiğimiz yoktur.

"O HAKİM VE SAVCILAR..." 

MİT mensuplarının enterne edilmesi gibi bir durum yaşandı Adana ve civarında. Bununla ilgili bir dava var. Bu davanın tutukluları var. Hakkında iddianame tanzim edildiği için mahkeme devam ediyor. Orada görev yapan savcılar ve hakimler de biliyorsunuz HSYK'nın son aldığı kararlarla görevlerinde suçlu kabul edildi, görevlerini yapmadıkları düşünüldü ve haklarında inzibati cezalar verildi veya yer değiştirilmesi yapıldı.

BİRLEŞMİŞ MİLLETLER RAPORU

Birleşmiş Milletlerin konuyla ilgili bir rapor hazırladığı ve o raporda Türkiye'nin suçlandığı iddiaları var ki zaten o süreci yakinen takip eden Dışişleri Bakanlığımız gerekli ve detaylı açıklamaları ilgili kesimlere çoktan iletmiştir. Hiçbir karşılığı bulunmayan ve doğru olmayan iddialar kesin bir biçimde ispatlanmıştır. Suriye krizi konusunda, insani dram karşısında insani yardımları arttırdık.

Yani hiçbir geçerliliği olmayan iddialar, hükümetimizi ve Türkiye'yi bu konuda mahkum etmeye çalışan, belli bir algı yaratmaya gayret etmeye çalışan çevrelerin yeni bir oyunu olarak düşünülebilir. Bu konuda ellerinde hiçbir bilgi ve belge olmadan, birilerinin altına iki tane imza atıp 'tutanaktır' diye servis ettikleri bir kağıt parçasıyla dünya kamuoyunu aldatmaya çalışıyorlar. Kesinlikle doğru değildir.

CİZRE OLAYLARINDA PARALEL YAPI İDDİALARI
 
Sadece Hakkari ve Cizre değil, daha önce de Şırnak ve Yüksekova'da meydana gelen bazı olaylarda paralel yapının da işbirliği içinde olabileceğinin, istihbaratı saklama veya operasyon yapmama konusunda bazı eylemlerinin tespit edildiği konuşulmaktadır.
 
Kümülatif bir rakam vermek istemiyorum ama farklı sebeplerle kolluk güçleri hakkında açılan idari soruşturmalar var. Meslekten ihraç edilenler var. Yargıda hakkında iddianame tanzim edilenler var. Tutuklananlar var. Şüphesiz bunların hangi suçları işlediği, bu suçlara ait delillerin neler olduğu dosyalarında açıkça yazılıdır.
 
"BAZI İŞBİRLİKLERİ VAR"
 
Hakkari ile ilgili olarak spesifik bir şey söylemeyeyim ama bize verilen tablo içinde maalesef bazı iş birliklerinin olabileceği, bu işbirliği neticesinde de olaylara müdahale etmekte veya büyümesini önlemekte gecikmiş olabileceğimiz veya bu konuda bir tereddüt, bir zafiyet oluştuğu, buna yönelik de mülkiye müfettişlerinin, polis başmüfettişlerinin inceleme yaptığını, bazı çok açık hareketleri tespit edilenlerin de hatırlayabildiğim kadarıyla 200 civarında meslekten ihraç, 700 civarında da memuriyetten çıkarılmayla ilgili soruşturmanın devam ettiğini ifade ettiler.
 
Biz bir hukuk devletiyiz. Hukuk içinde herkes yaptığının karşılığını mutlaka görecektir. Ama o bölgede yaşanan olaylarda eğer paralel devlet yapılanmasıyla ilgili bir irtibat söz konusuysa bu gerçekten yaşadığımız olayların vahametini göstermesi bakımından da ilginçtir. Paralel devlet yapılanması adı ne olursa olsun mücadele etmemiz gereken ve kesinlikle müsamaha etmeyeceğiz bir yapıdır. Esasen bu ayrıntılı olarak görüşülmüş, daha öncesinde de Milli Güvenlik Kurulunda da tartışması yapılmış, karara bağlanmış bir konudur. Bu konuda MİT Müsteşarı da bakanlarımız da neler yapıldığı ve neler yapılacağı konusunda ayrıntılı bilgi vermişlerdir.
 
GÜLEN İADESİYLE İLGİLİ SÜREÇ
 
Sulh Ceza Hakimliği bu konuda bir karar verdi ve kırmızı bültenle takip edilmesi konusunda Adalet Bakanlığımıza bildirimde bulundu. Adalet Bakanlığımızın bu konuyla ilgili yaptığı çalışma henüz sonuçlanmadı. Sonuçlandığında hukuk içinde bunun gereği neyse yapılacaktır. Ama bugünkü gündemimiz içinde böyle özel bir konu olarak bunu görüşmedik."
 
Günün Önemli Haberleri