Cizre’deki olay bir reflekstir
Abone olBDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cizre’de çekildiği iddia edilen fotoğraflarla ilgili olarak, “Bir mahalle gençliğinin kendi inisiyatifl...
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Cizre’de çekildiği iddia
edilen fotoğraflarla ilgili olarak, “Bir mahalle gençliğinin kendi
inisiyatifleri ile tek tip tişört giyerek ortaya koydukları bir
reflekstir, bir eylemdir. Bu düzeyde abartılmasını son derece
abartılı buluyoruz” dedi.
TBMM’de düzenlediği basın toplantısında çözüm sürecine ilişkin
açıklamalarda bulunan BDP’li İdris Baluken, gelinen noktada
çatışmasızlık ortamının sağlandığını, ölümlerin durduğu bir ortamın
sağlandığını ifade ederek, çatışmalı sürecin gerekçe olarak
gösterildiği ortamın çoktan geride bırakıldığını söyledi. Kürt
meselesinin çözümünün Türkiye’yi demokratikleştireceğini,
toplamsal, sosyal, kültürel ve ekonomik anlamda halkın bütün
taleplerine karşılayacak, demokrasiyi sağlam bir zemine oturtacak
bir süreç olarak değerlendirdiklerini belirten Baluken, herkesin bu
çözüm sürecine katkı sağlaması gerektiğini vurguladı. “Hala bir
darbe anayasası ile yönetiliyoruz, hala antidemokratik yasakçı
kanunlarla yönetilen bir ülke gerçeği var” diyen Baluken,
demokratik yasal düzenlemeler ve anayasa oluşturulması açısından AK
Parti hükümetinin mevcut durumu değiştirecek bir tutum belirlemesi
gerektiğini ve Türkiye halklarına bu konuda tatmin edici bir
açıklamada bulunması gerektiğini ifade etti.
“HÜKÜMETİN SOMUT ADIMLARI HAYATA GEÇİRMESİ GEREK”
Başbakan’ın akil insanların bölgede yaptığı çalışmaları dinlediğini
ve raporları kabul etiğini belirten Baluken, “Bu raporlarda yer
alan çözüm önerilerinin önemsenmesi gerektiğini düşünüyoruz.
Başbakan çok kısa sürede bu raporları değerlendirerek kamuoyuna
resmi bir açıklama yapmalıdır. Bir bütün olarak BDP’nin yaptığı
çalışmalar, akil insanların oluşturduğu çalışmalar, halkın
beklentileri birinci aşamanın sağ salim devam ediyor olması ve
büyük oranda tamamlanmış olması topun artık Ankara’da olduğu
gerçeğini önümüze çıkartmış durumda. Bundan sonra silahların
tamamen devreden çıkacağı bir ortam isteniyorsa hükümet bu konuda
bir an önce yol haritası ortaya koymalı ve somut adımlarını hayata
geçirmeli. Basına yansıyan bazı gayri resmi bilgiler var, ‘ana
dilde eğitim olmayacak, karakol yapılmaları devam edecek’ gibi
hükümetin ağzından duymadığımız, ancak gayri resmi yollarla basına
yansıyan bu bilgileri kaygı ile takip ediyoruz. Sorunun çözümünden
bahsedeceksek bu şekilde çözümsüzlüğü derinleştirecek
yaklaşımlardan uzak durulması gerek. Başbakan’dan basına yansıyan
bütün bilgelerin cevaplanacağı şekilde resmi bir açıklama
bekliyoruz. 6 aydır tek bir gencin cenazesinin ülkenin herhangi bir
tarafına gitmemesi birinci aşamanın büyük oranda başarı ile
tamamlandığını ortaya koymuştur. Hükümet ikinci aşamanın somut
adımları için son PKK’lının sınır dışına çıkmasını beklememeli, bir
an öne adım atmalıdır” diye konuştu.
“35. MADDE YETERLİ DEĞİL, BAŞKA ADIMLARLA DESTEKLENMELİ”
“TSK’nin darbelere zemin hazırladığı öne sürülen İç Hizmet
Kanunu’nun 35. maddesinin değiştirileceği yönünde son dakika
gelişmesi var. Bu sizin açınızdan somut bir adım mıdır?“ şeklindeki
soru üzerine Baluken, “Tek başına yeterli bir adım olarak
değerlendirmiyoruz ama bizim açımızdan somut adımların atılması,
hükümetin bu konuda kararlı bir iradeye sahip olunduğunun halka
hissettirilmesi açısından bazı adımların ortaya çıkması önemliydi.
Bu adım anlamlıdır ancak baka adımlarla desteklenmelidir” şeklinde
konuştu.
TBMM’nin tatil edilmesi konusunda da açıklamalarda bulunan Baluken,
“AK Parti hükümeti ısrarla Meclis’in tatil edilmesi noktasında bazı
gerekçeler bize getirirse, bununda şu şekilde aşılması gerekir;
Melis belirlenen tarihlerde tatil edilir ancak demokratik yasal
düzenlemeleri yapacak şekilde Ekim ayında değil de daha erken bir
tarihte açılır, Kasım ayına kadar çalışmaları yetiştirir şeklinde
bir öneride bulunduk. Bu konuda AK Parti’nin bize söylediği resmi
bir bilgi yok” ifadelerini kullandı.
“SEÇİM BARAJI YÜZDE 3’E DÜŞÜRÜLSÜN”
Partilerinin seçim barajının yüzde 3’e düşürülmesini, mümkünse
olmaması gerektiğini ifade eden Baluken, “Israrla önümüze
Türkiye’deki ısrarla ilgili bir barajın varlığı zorunlu olarak
getirildiği için demokratik temsilin sağlanabileceği en asgari
koşulun yüzde 3’lük bir seçim barajı olduğunu düşünüyoruz. Ya da
yüzde 10’da bir ısrar olursa, 5 seçim bölgesinde birinci olan
partinin barajı geçmiş kabul edilmesini önerdik” dedi.
Baluken, Başbakan’ın PKK’lıların çekilmesiyle ilgili yüzde 15
rakamını kullandığının hatırlatılması üzerine, “Bu konuda elimizde
bir veri yok. Heyetlerimizin daha önce Kandil’de KCK yetkilileri
ile yaptıkları görüşmelerde büyük oranda gerillanın demokratik
çözüm yürüyüşünün tamamlandığına dair bilgiler var bizde. Başbakan
bu bilgileri neye dayanarak verdi bilmiyoruz. 6 aydır bir
çatışmanın yaşanmamış olması, bu çekilmenin büyük oranda
tamamlandığı ile ilgili bir gerçeği ortaya koyuyor” açıklamasında
bulundu.
“BİR MAHALLE GENÇLİĞİNİN ORTAYA KOYDUĞU REFLEKSTİR”
Cizre’de yaşanan olayları da değerlendiren Baluken, “Çözüm
sürecinden rahatsızlık duyanlar, bu Cizre’de ortaya çıkan fotoğraf
üzerinden çözüm sürecini baltalamak istiyorlar. Partimiz adına bir
inceleme yapılıyor. Bunun Kürt siyasi hareketinin herhangi bir
örgütlü yapısının örgütlü bir planı olmadığı yönünde. Bir mahalle
gençliğinin kendi inisiyatifleri ile tek tip tişört giyerek ortaya
koydukları bir reflekstir, bir eylemdir. Bu düzeyde abartılmasını
son derece abartılı buluyoruz. Kan krizine girmiş çevrelerin çözüm
sürecini baltalama gayreti olarak görüyoruz. Cizre’deki büyük
fotoğraf şudur; Cizre halkı ölümler yaşanmasın diye gerilla ile
askerin karşı karşıya geldiği noktalarda canlı kalkan olmuştur.
Cizre halkı çözüm sürecini önemli oranda riske edebilecek bazı
gelişmelerin önüne geçmiştir. Bir mahalle gençliğinin elinde silah
olmadan, herhangi bir polis yapılanmasını anımsatacak hiçbir
teçhizat olmadan kendi içlerinde yaptıkları bir etkinliği getirip
bütün bir çözüm sürecinin önüne koyma çalışmalarını çözüm sürecini
baltalama çalışmaları olarak değerlendiriyoruz. Zaman zaman
Türkiye’nin farklı yerlerinde bu tip fotoğraflar ortaya çıktı.
Örneğin 1 Mayıs’ta gençlerin tek tip üniforma giydiği, askeri
düzende yürüdüğü etkinlikler oldu. O dönemlerde bu düzeyde tepki
göstermeyen çevreler şimdi bu süreci sabote etme gayretine
girdiler” diye konuştu.
(İHA)